Kara kabus

42 3 0
                                    

Rebecca ile birlikte kara duvara doğru yola koyulduk. Yaklaşık bi yarım saatlik yürümeden sonra kara duvara ulaştık. Kazmaya başladı rebecca. "Dur !" Dedim.

- rebecca bu şekilde kazman bi işe yaramaz ! Sadece ellerini kirletip yorarsın.
- haklısın. Bunu senin yapman gerekiyor.
-ne nasıl !?
- düşün, orada bir çukur olduğunu düşün. Şuan senin hayal dünyandayız. Ne düşünürsen o olur.

Düşünmeye başladım. Sanki kürekle kazmışım gibi düşünüyorum. Çok derin siyahlıklara boğuldum. Birden bec'i gördüm. Aman tanrım ! Ne oldu sana ! Gözlerinden kanlar akıyor. Yine... Yerde yatmış. Cansız bedeniyle bana bakıyor...
Bec'in sesiyle uyandım.

- tamam. Uyan artık ! Bak çukur kazıldı. Başardın !

Sesindeki mutluluk, sevinç, heves ve umut dolu duyguları hissedebiliyordum. Ben de söylemek istemedim onu nasıl gördüğümü.

- gel kacy, takip et beni, aşağıda bir kapı var. Oradan gidebiliriz.

- tamam. Ama ya birşey olursa. Bak rebecca seni çok sevdim ben. Sen benim aynam gibisin. Yani zaten öylesin. Ama eve dönünce seni kaybetmek istemiyorum.

- şu an bunları düşünme. Bende seni çok seviyorum. Sen beni görmesende ben küçüklüğünden beri seni izliyorum. Gel, dua et de çıkış yolu bulalım.

- e peki ben bütün bu ormanı, kara duvarı ben zihnimde yarattım. Çıkış yolunu da ben bulamazmıyım.

- işte o, o kadar da kolay değil. Şu an imkansız hatta. O yüzden önce bütün imkanlarımızı kullanmalıyız.

- tamam o zaman bec, hadi kapıdan gidelim.

Çukurun aşağısına doğru indik, ve evet bir kapı var. Ama aşağıda herşey gölge gibi. Yani sadece kapıyı görebiliyorum.
Diğer herşey bulanık gölgeler gibi. Kapıya doğru yöneldik. Kapıyı benim açmam gerkiyormuş. Ben de açtım. Dümdüz bir koridor... Sonunda da bir kapı vardı.

- ne ki bu. Bitti mi yani ? Dedi bec

- nasıl ne , bitmedi, karşında kapı var. Görmüyor musun ?!

- hayır ben birşey görmüyorum. sanırım duygularımız farklı. Korkuyor musun ?

Tabiiki korkuyorum. Kanlı gözler ve sen ... Rebecca'yı tekrar öyle gördüğümü nasıl söyleyebilirdim ki. Herhalde şok geçirirdi. Sonuçta gördüklerimin gerçekleşeceğine inanıyor.

- kacy, orda mısın ?

-he, evet evet dalmışım. Şey. Hayır korkmuyorum tabiiki. Ama bu kapıdan tek başıma geçebileceğimi sanmıyorum. Gerçekten eğer sadece ben görüyorsam geçmem lazım. Ama... Yani bilemiyorum...

- bu tek çaremiz. Kendin için yapmalısın.

- senin için ve benim için yapacağım ! Dedim

Ve kapıya doğru gitmeye başladım. Kapıyı açtım. Sonsuzluk. Yine. Heryerde aynalar. "Keşke bu kapıyı hiç açmasaydım." Dedim içimden. Rüyam gerçekleşiyordu. Rebecca'ya birşey olsun istemiyordum. Arkamı döndüm. Ama kapı yoktu ! Evet, kapı falan yoktu ! Sadece aynalar vardı. Aynalaaaaarrr ! Bir aynada birisini gördüm. Arkası dönüktü. Yerde yatıyordu. O aynaya girdim. Ve yavaşça kızın yüzüne doğru yaklaştım. Yaklaştıkça içimden dua ediyordum rüyalarımın gerçekleşmemesi için. Ve hayııır ! Bu kız rebecca'ydı ! Ne yapacağımı bilmiyordum. Gözleri kanlı ve kocaman olmuştu. Etrafıma baktım. Ama heryerde aynalar, rebecca ve kanlı gözleri vardı !
(Multimedia'daki kız rebecca)

Kara duvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin