Arayış

82 2 0
                                    

- öncelikle kitabımı tam 40 kişi okumuş, bazıları için az bile olsa benim için çok iyi bir şey. Kimse yorum yapmamış veya oylamamış. Ama olsun okuyanlara çok teşekkür ederim. :) -

Gözlerimi açtığımda yine ormandaydım. Oysa ki kabus olmasını ne kadar da istemiştim. Ama değildi. Kabus değildi ve ben hala buradaydım.

Ayağa Kalktım. Üstüm başım toprak olmuştu, sirkeledim. Sonra buraya geldiğim yolu anımsamaya çalıştım. Sağa baktım, sola baktım ve tabelalarda olduğu gibi yine soldan dümdüz devam etmeye karar verdim.

Doğru yolda olduğumu kara duvara gelince anladım. Baktım, baktım, baktım... Evet, en az 10 metre yükseklikteydi artık kara duvar.

Duvardaki tırnaklara bakınca midem yerinden kalkıyordu. Bu tırnakların buraya saplanması için daha önceden buraya birilerinin gelmiş olması lazımdı. Belki de hala ormanda bir yerlerde yaşıyordur ! Belki de ormandan sonra bir çıkış vardır !

Bu soruların cebaplarını alabilmem için Ormanın sonuna kadar gitmem lazımdı. Ama ya kaybolursam ?? Ve çıkış yoksa ?? İşte o zaman kara duvara tekrar gelemem ve bu benim sonum olabilir. Kurda, kuşa yem bile olabilirim.

Kara duvara tırmanmayı denedim. Hayır, olmuyordu. Hem çok yüksek, hem çok düz, hem de çok kaygandı.

Bir süre kara duvarı yatay olarak takip ettim. Ormanın dışından gidiyordu. Acaba gitsem mi ? Diye düşündüm. Ve duvarı takip etmeye karar verdim.

En az 1 saat yürüdüm. Dizlerimin bağı çözüldü neredeyse. Ama yoktu, duvarın sonu yoktu. Ve heryerde 10 metre yükseklikteydi.

Eğer bu tırnaklar o duvara saplanmışsa, ormanda hala birileri olabilir. " diye düşünüyordum yine.
"Ama ben geldiğimde duvar sadece 2 metre yükseklikteydi. Ve ben karşı tarafa geçince yükselmişti. Bir insan (ki eğer insansa) bu duvarı şu anda bulunduğum yerden benim rahatlıkla tırmandığım gibi tırmanabilirdi. Belki de duvar yeniden eski haline, yani 2 metre olacaktı. Ama bu kadar kişi bunu düşünememiş de mi tırnaklarını geçirip tırmanmaya çalışmışlar. Bence benim de sonum bu olacak."

Bu düşünceleri atmak ve gerçekleri Öğrenmek için ormana gitmeye karar verdim. Ama eğer kaybolursam da geri dönmek istersem diye de saçım daki uzun kurdeleyi yanımdaki çakı yardımıyla parçalara ayırdım (yanımda hep bir çakı taşırım). Böylece geçtiğim ağaçlara kurdeleler bağlayıp yolumu bulabilecektim. Bu planı uygulamaya başladım...
# # #

Ve işte son kurdelemi de bağladım ama hiç bir iz ya da kimseye rastlamadım. Ben de geri dönmeye karar verdim. Çünkü hava kararıyordu. Ve karanlıkken orman pek de hoş olmuyor.
Arkamdaki ağaca, kurdelemi almak üzere yöneldim ki, kurdele yoktu ! Evet, kurdele yoktu ! Diğer ağaçlara baktım, ama hiç birinde kurdele falan yoktu. Ama ben koyduğumdan emindim. Bu ormanda garip şeylerin olduğu kesin, ama benim kara duvara tekrar gitmem imkansızdı.

Rastgele ormanda gezinirken, yerde ayakkabı izine rastladım. Topuklu ayakkabıya benziyordu. Benimki gibi...
Eğer bu kadın ya da kız yaşıyorsa onu bulmam ve yardım etmem lazımdı. Bunun üzerine onu aramak için heryeri gezmeye ve aramaya başladım.

Yaklaşık yarım saat sonra yoruldum ve hava iyicene kararmıştı. Korkmaya başladım. Ayrıca izleniyor gibi hissediyordum. Ama ne olursa olsun ayağa kalkıp yoluma devam etmem gerekiyordu. Ayağa kalktım, ve tam o anda arkamdan bir ses duydum. Çıtırtı gibi. Arkama bakmaya korkuyordum. Ama baktım...

Kara duvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin