Kara duvar

Kutu

Sabah uyandığımda odamın tozlu tavanına bakıyordum. Neredeyse kirden gözükmüyordu. Zaten evin temiz olduğu söylenemez. Aşağıdan nefis kokular geliyordu. Bir an önce yemek için Aşağıya indim. Annem mutfakta menemen yapıyordu. Aslında menemeni sevmem ama kokusu hoşuma gidiyor. Babam ve kardeşim de gelince sofraya oturduk ve yemeye başladık. Babam :
- Kacy hadi hemen ye de hazırlan. Unuttun mu , bugün jade'e gideceğiz.
Jade benim dayımın karısıdır. Dayımın onda bir kaç eşyası kalmıştı, dayım da yurtdışında olduğu için yeni evlerine kalan eşyaları biz götürecektik.
Eve girdiğimizde bir ürperti hissettim. Buz gibi oldum. Ama ev soğukta değildi. Babamla jade konuşurlarken ben de aradan sıvıştım. Ev kocamandı. 5 katlıydı ve her katında en az 6 oda vardı. Katları sıra sıra gezmeye başladım. Ama en çok en üst kat dikkatimi çekti. Çünkü son odada, dolabın yanında ancak benim çömelerek girebileceğim minik bir kapı vardı. Ben de çok meraklı olduğumdan açtım kapıyı. İçerisi çok tozlu ve bir o kadar da karanlıktı. Ahşap tahtaların arasından süzen Işık sadece odayı aydınlatabiliyordu. Etrafta bir Sürü büyük kutu vardı. İçlerinden birinin üstünde odaya giren ışık bir kutuyu parlatıyordu. O kutuya yaklaştım. Tavan zaten alçaktı, kutuya yaklaştıkça daha üçgenimsi hal alarak daha da alçalıyordu. Ama kutunun yanına vardım. Ve üstündeki parlayan kutuyu aldım. Biran önce buradan çıkmak istiyordum. Girdiğim kapıdan çıktım ve...