IV

1K 204 197
                                    

yorumlarınızı benden esirgemeyin, düşüncelerinizi merak ediyorum ):

iyi okumalar

"not all treasure is silver and gold, mate

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"not all treasure is silver and gold, mate."

xxx

komutan jongin, seonghwa'yı güvenli odaya aldıktan sonra dışarıdan hiç ses gelmemişti. bu biraz alışılmadık olduğundan, fırtına öncesi sessizlik olabileceğini düşünen prens, elindeki hançerle beraber herhangi bir hareketlilik olmasını gardını indirmeden bekliyordu.

bekledi, bekledi, bekledi.

sonra bir anda tüylerini diken diken eden tiz bir çığlık duydu.

"korsanlar!"

teğmen jongho'ydu bu. sesini güvertenin her tarafına duyurabilemesiyle bilinirdi.

seonghwa, korsanları tuzağa düşüremeyeceklerini biliyordu. kim hongjoong'un bu kadar az düşünülmüş planlara kurban gidecek bir adam olmadığını tüm araştırmalarında öğrenmişti. lakin donanmaya karşı ağzını açamamıştı.

ve evet, şimdi tam burada, dışarıdan silah ve kılıç sesleri gelirken prens seonghwa elleri kolları bağlı şekilde odada bekliyordu.

elinden gelse dışarıya çıkıp donanmaya yardım etmek isterdi lakin komutan jongin, çıkmadan önce kapıyı seonghwa'nın üstüne kilitlemişti.

bu bir nevi yardım mıydı yoksa seonghwa'yı ölüme terk etmek miydi bilinmez. herkes farklı şekillerde yorumlayabilirdi fakat prensin içinden bir ses kötü bir şey olacağını söylüyordu. hatta sadece söylemiyor, seonghwa'ya bu odadan bir an önce çıkması gerektiğini haykırıyordu.

zihninin kendisine söylediklerini göz ardı edemeyen prens, odadaki çalışma masasına doğru hızlıca yürüdü ve çekmeceleri karıştırmaya başladı.

çekmeceler tamemen kağıtlar, farklı türde gereksiz dosyalar barındırıyordu. odanın anahtarı burada yoktu.

seonghwa, telaşla etrafına baktı. yapabileceği başka bir şey olmalıydı. donanmanın odası öylesine bir oda olamazdı. askerlerin gizli bir yeri mutlaka olmalıydı.

"anahtar..." kendi kendine mırıldandı ve odadaki porteleri çıkartıp arkalarında gizli bir kasa var mı diye bakmaya başladı.

filmlerde genellikle böyle olurdu.

hem... seonghwa daha önce de söylediğimiz gibi sıradan bir üniversite öğrencisiydi. donanma gemisinin içindeki anahtarı nerede bulacağını bilmez, bir korsanla savaşamazdı. tek bildiği şey birkaç sene önce izlediği korsan konulu garip filmlerdi.

lucid dream; seongjoongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin