XIV

975 189 166
                                        

biraz sıkıcı bir kurguydu şimdiye kadar kusuruma bakmayın ilk kez finali görecek bir kurgu yazıyorum


):

iyi okumalar dilerim

xxx

"you're seeing a lucid dream

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"you're seeing a lucid dream. if you want to wake up, you should feel pain."

xxx

bir gece önce.

kim hongjoong, çok uzun bir rüya gördüğünü biliyordu. aynı zamanda hayatında ilk kez böyle gerçekçi hissettiren bir rüya görüyordu. öylesine gerçekçiydi ki içinde olduğu bu rüya, neredeyse gerçek hayatta hissettiği şeyleri bu bedeninde hissedebileceğini düşünmeye başlamıştı.

rüyanın uzunluğu, çektiği acının, aldığı yaraların gerçekliği artık onu ürkütmeye başlarken ve kamarasını prense verdiği için diğer korsanların bulunduğu büyük odada kendi kendine her şeyi düşünürken tam ayak ucunda hafif bir mor ışık belirdi. çok minik bir ışıktı lakin hongjoong'un yüzünü rahatça aydınlatıyordu.

"mor ışık?" önce sağına sonra soluna ve en son arkasına göz attıktan sonra tekrar ayak ucuna baktı. mor ışık, hafifçe büyüdü ve tüm odayı kapladı. her taraf mor sisle çevrelenirken hongjoong, diğer korsanlarında bu ışığı görüp görmediğini merak etti. hafifçe etrafı kontrol ettikten sonra mor ışığı sadece kendisinin gördüğü kanısına vardı.

daha sonrasında tüm korsanların uyuduğu bu dakikada, mor ışık ardından bir kadın silüeti göründü. yaşlı, hafif kambur ve kısa boyluydu. eline mor bir asa vardı ve saçları tamamen beyazdı.

"hongjoong, canım?" yaşlı kadın, asasını hafifçe yere vurdu ve sisler o an yok oldu. genç çocuk etrafına şaşkınlıkla baktıktan sonra kadına tekrar döndü.

"adımı nereden biliyorsun?" o an, bu kadının düşman olabileceği aklına gelmişti. bu yüzden yastığının altındaki bıçağa elini uzatırken kadın asasını bir kere daha yere vurdu.

bıçak yok oldu.

"canım, ben her şeyi biliyorum. şimdi sen kimsin, ben kimim muhabbetini atlayalım. çok fazla vaktim yok, seni uyarmaya geldim." kadın, nazik bir ses tonuyla konuştuktan sonra hongjoong'un ayak ucuna oturdu ve bedenini ona çevirdi. "şu an gördüğün rüyanın ne olduğunu biliyor musun?"

hongjoong, hafifçe geri çekildi ve kafasını olumsuz şekilde salladı. tek bildiği bunun normal rüyalarından daha uzun süren bir rüya olduğuydu.

lucid dream; seongjoongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin