Ocean King /Chanmin\

9. Bölüm

Keyifli Okumalar...

OY SINIRI 94+

❗❗ Bu bölümde köpek balığı ve köpek balıklarından, okyanuslardan korkanlar için tetikleyici, korkutucu gelecek yazılar bulunmaktadır. ❗❗

"Seungmin! Seungmin bu Herkür ile Hulkun evladı beni çiğ çiğ yiyecek!"

Gözlerimi farklı renk olan gözlerden çekip arkama döndüğümde Changbin elini Felix'in boynuna yakın bir yere götürmüş ve itiraz edemeden bilincini kaybetmişti. Bir çuvalı anımsatmayacak şekilde bedeni onun kolları arasına yığıldığında söylene söylene diğer kolunu Felix'in bacaklarından tutarak kucağına almıştı.

"Bıktım senin şu sevgilini kucaklamadan arkeolog."

"Ne?"

Changbin gözlerini arkamda duran bedene değdirmiş ardından söylene söylene ağaçların içinde ilerlemişti. Kaşlarım otomatikman çatıldığında onlara doğru gideceğim vakit arkamdaki prens bileğimi tutarak gitmeme engel olmuştu.

"Burya tekrar gelmemeliydin Kim."

Bedenimi ona döndürmeye bile izin vermeden parmak uçlarını boynuma bastırarak bilincim kaybettiğinde her şeyin yeni başladığının farkına varmıştım.

Sanırım her şey şimdi başlıyordu...

~~~~~~~~

"Görüyorsun değil mi kocaman ağzı var! Bu nasıl mümkün olabilir ki? Çok saygı değer Herkür ile Hulkun tatlı çocuğu Megaladon'un nesli iki milyon yıl önce tükenmedi mi?"

"Aynı şeyleri tekrar söylemeyi nasıl beceriyorsun anlamıyorum?"

"Tekrar mı? Daha öncede mi söyledim bunları?"

"Evet ve bana sırnaşmayı keser misin temas etmeyi sevmiyorum."

"Hafıza olayı gerçek miydi yani? Sen gerçekten benim bir günlük hafızamı sildin mi? Neden yaptın? Geri verebilir misin hafızamı? O unuttuğum günde neler yaptık? Neler oldu?"

"Siz arkeologlar hep mi böyle meraklısınız yoksa bu senle arkadaşın için mi geçerli?"

Changbin ile Felix'in yankılanan sesleriyle beraber yumduğum gözlerimi yavaşça açtığımda gördüğüm ilk şey üzerinde yattığım zeminin cam olması ve derin denizlere bakıyor olmasıydı. En son ormanı aratmayan sık ağaçların olduğu adada iken şimdi bilmediğim bir odadaydık. Dün bembeyaz ışık gibi parlayan fayanlasların olduğu odadayken bugün alt tarafı camdan, yan duvarları normal olan bir odadaydık.

Uzandığım yerden ayağa kalkıp etrafıma baktığımda odanın köşesinde yüzleri birbirine dönük Changbin'le Felix'i konuşurken buldum. Sesleri bulunduğumuz odada yankı yaparak kulaklarıma geldiğinde tam onlara doğru bir adım atacaktımki ayaklarımın altında büyük bir çarpa sesi gelene kadar.