Keyifli Okumalar...
OY SINIRI 125+
"Hyunjin sanata düşkün biri burada bir odayı resim odası yapmış ondan resim yapmak istediğimi söyleyip mor renkle beraber birkaç boya isteyeceğim. Boyayla suyu birbirine karıştırıp bu zehrin kopyasını yapacağız ve sen Sam'ın gözcülüğünde zehir diye yaptığımız mor boyalı suyu koyacaksın. Akşam yemektede bir olay çıkarıp prensin yemeğine yemesini engelliyeceğiz bu sayede bizden şüphelenmez. Nasıl olsa biz zehri koyduk ama prens yemekten yemedi."
"Seungmin bu...bu çok güzel bir plan! Öyleyse şimdi gidip Hyunjin'den resim malzemeleri iste."
Felix oturduğu yerden kalkıp rahatlamış bir şekilde boynuma sarıldığında onun kadar rahatlamayı bende istiyordum.
Prens Chan sadece beni etkileyen biriydi ama ölüm ile isminin aynı cümlede olması dahi nefesimi kesmeye yetmişti. O ölmeyi hak etmiyordu. O yaşamayı, yaşattırmayı hak ediyordu.
Ve ben Kim Seungmin onun yaşaması için bu akşam her şeyi yapacaktım. Ne olursa olsun...
~~~~~~~~
Kaybetme düşüncesi güçlü bir zehirdi. Akıla ansızın gelen bir düşünce önce zehri yuttuğunu gösteriyordu. Tam merkeze düşen zehir yavaş yavaş birbirini çorap söküğü gibi takip eden düşüncelerle etkisini göstermeye başlıyordu. Kaybetme, bir daha görememe, suçlu hissettirme olarak ardı sıra gelen ana başlıklı düşünce seline dahil ediyordu istemeden.
Odanın içini dolduran boyalarına kokusu bizi rahatsız edecek dereceye geldiğinde küçük boyaların kapağını kapatıp kaldırmıştım. Paletin içinde karıştırmak için bekleyen morla beyaz boyayı Felix büyük bir ustalıkla birbirine karıştırıp morun bir tık açık tonunu elde ettiğinde zehrin rengini ilk başta tuturamamıştık. İkinci deneyimimizde hiç beyaz boya katmadan direk suyla karıştırdığımızda ise küçük cam şişenin içinde olan zehirden daha koyu bir sonuç elde etmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ocean King /Chanmin\
Fanfic{Tamamlandı} Arkeolojik kazı çalışmalarına büyük bir hevelse katılan arkeolog Kim Seungmin bir gün evinin karşısındaki adanın hikayesini duyduğunda o adaya gitmek ister. Orada hep kalıntısını bulmak istediği dinozora dair bir iz bulmanın heyecanıyla...