21. Bölüm

4.9K 269 26
                                    

Sabah karşı uyumuştum komidinin üstünde ki telefonumu elime alarak saate baktım saat 11:30  geçiyordu dün kü rojhat kardağın dedikleri kulağımda çınladı yatakta oturur pozisyona gelip telefonda gündemdeki haberler baktım tam istediğim gibiydi her şey gülüp telefonu yatağa bıraktım  duş almak için banyo ya doğru ilerledim 20 dakikalık duştan sonra dolaba doğru ilerledim içinde ne giyeceğim bakarken gözüm siyah elbiseden kaldı ve bu gün onu giymeye karar verdim

Sabah karşı uyumuştum komidinin üstünde ki telefonumu elime alarak saate baktım saat 11:30  geçiyordu dün kü rojhat kardağın dedikleri kulağımda çınladı yatakta oturur pozisyona gelip telefonda gündemdeki haberler baktım tam istediğim gibiydi her ...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstümü giyindikten sonra aynadan kendime baktım sanırım biraz makyaj yapsam iyi olacaktı hafif bir makyaj yapıp saçım dalgalı olduğu için tarayıp üsten maşa çektim hazır olduğuma karar verip oda dan çıktım kapımın önünde bekleyen adem ve Yusuf kısa bir bakış atıp asansöre doğru adımladım asansöre gelince durup gelmesini bekledim arakamda ki ikiliden ses gelmiyordu asansörün kapıları açılınca içine bindim adam ve yusuf hemen arkamdan bindiler ve 0. Kata bastılar asansör 0. Kata gelince durdu ve kapıları açıldı asansörden inip çıkışa doğru ilerledim adem koşarak arabanın kapısını açtı arabaya bindim ikili arabaya binince araba haraket eti yusufun konuşması ile arabada ki sesizlik bozuldu "patron nereye gidelim önce" dedi "güzel bir kahvaltı yerine gidelim Yusuf" dedim beni başıyla onaylıyan Yusuf arabayı kısa zamanda güzel bir restoranta getirdi arka arabada ki korumlara koşarak kapımı açtılar araba dan inip restoranta doğru ilerledim bu gün  düğün vardı ve ben daha yeni kahvaltı ediyordum sanırım düğüne Kandemirlerde gelecekti kafamı iki yana sallayıp içeri doğru adım atım beni gören çoğu kişi susmuş ve bana bakıyordu ve kısık sesle konuşuyordu lar koşarak yanıma gelen garson ile bamışqlıekonu buldu kafasını yere eğmiş ve ellerini önünde birleştirmişti "hoş geldiniz efendim buyrun size masanıza kadar eşlik ediyim" dedi kafa sallayıp ilerledim hemen cam tarafında olan masaya doğru ilerledi ardından durup konuştu "buyrun efendim" dedi. Gösterdiği masa'ya doğru ilerledim  sandalye 'yi çektim ve dik bir şekilde oturdum yanımıza başka bir garson gelip konuştu "ne alırdınız efendim" dedi bakışlarım yeni gelen garsonu buldu dudaklarımı aralıyarak konuştum "kahvaltı menünün hepsini masayı  donat" dedim soğuk bir sesle kafa sallayıp yanımızdan ayrılan garson ile bu sefer bakışlarım mekanı buldu taştan işlemeli duvarlar ve oldukça kalabalık olan mekan biraz daha etrafa baktıktan sonra bir kişide takılı kaldı bakışlarım biyolarda bana değişik bakıyordular bakışlarım adar da durunca yüzüne baktım sanrım dün kü kavga dan dolayı kaşı ve dudağı patlamıştı bakışlarımı onlardan çektim koşarak yanımıza gelen sanırım müdür Dü elleriyle ceketinin önünü iliklemye çalışıyordu "hoş geldiniz efendim" dedi arkasında gelen 6 garson ile masaya kahvaltılıkları dizmeye başladılar işleri bitince müdürün yanına geçtiler konuşan müdürler ona baktım "başka bir isteğiniz var mı efendim" dedi kafamı iki yana salladım yanımızdan ayrılan garsonlar ve müdür ile önüme dönüp kahvaltı etmeye başladım adem ve Yusuf'a bakınca önünde ki tabaklara baktıklarını gördüm ağzımda ki lokmayı yutuktan sonra konuştum "ne o davetiye mi bekliyorsunuz yesenize oğlum" dedim sanki bunu dememi bekliyordular hemen tabaklarını doldurup yemeğe başladılar geri kahvaltıma döndüm ve bende yemeye başladım 1 saatin ardından karnımızı doyurduk ayağa kalkamla ademle Yusuf a baktım ve konuştum "biriniz hesabı ödesin" dedim önce birbirlerine baktılar sonra bana en son adem konuştu "ya Nil aq para sıçıyorsun sen ödesene bizim maaşımı zaten az veriyorsun" dedi isyankar bir sesle kaşlarım çatıldı ve ona baktım "100. 000 az mı adem hem kaç defa diyecem sana patron diyeceksin diye" dedim sinirle çantamdan kredi kartımı çıkartıp ademin önüne atım sinirle arkamı dönüp restorantan çıktım kolumda ki saate baktım saat 1:30 geçiyordu zamanımın olduğu için kendime düğün için elbise bakmaya karar verdim arkamdan ağzı kulaklarında olan ademe baktım ve elimi uzattım elime verdiği kredi kartı 'nı rast gele çantama atım "bu akşam düğün için elbise bakacam hadi" dedim ve arabaya doğru ilerledim korumlar araba kapımı açtılar arabaya binip kapımı kapattılar yolcu koltuğuna oturan Yusuf bana dönüp konuştu "peki patron biz gelecekmiyiz" dedi şöför koltuğuna oturan adem arabayı çalıştırıp hemen konuya dahil oldu "bence gelmeliyiz hem o kadar kalabalığın arasında sizi yanlız bırakmamış oluruz" dedi "ha yani beni korumak için geliyorsunuz" dedim ikisi aynı anda "evet" dediler "o zaman gerek yok çünkü ben kendimi koruyabiliyorum" dedim sakin bir sesle adem bana dikiz aynasından bakıp konuştu "bence koruyamazsın hem aslan aşireti de orada olacak nil- yani patron" dedi kafamı iki yana sallayıp konuştum "ikinizin de neden bu kadar gelmek istediğinizi biliyorum beni korumakla alakası yok siz kız kesmeye gidiyorsunuz" dedim bön bön bana bakan yusuf hemen bakışlarını kaçırdı adem ise homurdanıyordu "nerden anladı ki" dedi güldüm bakışlarımı onlardan çekip dışarıyı izledim araba durunca çarşı gibi bir yere gelmiştik korumaları beklemeden arabadan inip etrafa baktım gözüme çarpan ilk mağazaya doğru ilerledim pek alışveriş tutkunu değildim diğer kızlara göre mağazadan içeri girip gözüme çarpan modelde ki elbiseye doğru ilerledim siyah bir elbiseydi derin yırtmacı ile resmen elbiseye hayran kaldım yanıma gelen çalışan ile konuştum "bu elbiseyi alacam" dedim "deneseydiniz efendim önce" dedi çalışan kız kafamı iki yana salladım modelde ki elbiseyi kasaya doğru götürdü paketliyip bana doğru uzatan kadına ufak bir gülümseme ile elinden aldım ve kartımı uzatım şifremi girip ödemeyi yaptım kartımı geri alıp mağazadan çıktım elimdeki elbiseyi alan yusuf arabaya koymak için bizden uzaklaştı çarşıda 2 saat boyunca dolandım ve tüm eşyalarımı aldım kolumda ki saate baktım saat 17:50 olduğunu gördüm arabaya doğru ilerledim arabaya binip otele geldim arabdan eşyalarımı indiren adem ve yusuf eşyaları odama kadar çıkardılar onlar oda dan çıktıktan sonra hemen duşa geçtim duş aldıktan sonra saçımı kurtup elbiseyi giydim tek bantlı siyah ayakkabılarımı ayağıma geçirip makyaj aynasına doğru ilerledim makyaj aynasının önünde durup hemen saçımı kuruttum ardından maşa çektim belime kadar gelen siyah saçlarım ile makyaja bile gerek olmadığını anladım kirpiklerime rimel sürdüm sıra likit sürmeye gelince hızlı bir şekilde çektim dudağıma kırmızı rujumu sürüp arkamda ki boy aynasına baktım çok seksi ve güzel olmuştum yırtmacımdan açılan bacağıma süs olsun diye yuvarlak  bir takı taktım işte şimdi hazırdım

 000 az mı adem hem kaç defa diyecem sana patron diyeceksin diye" dedim sinirle çantamdan kredi kartımı çıkartıp ademin önüne atım sinirle arkamı dönüp restorantan çıktım kolumda ki saate baktım saat 1:30 geçiyordu zamanımın olduğu için kendime dü...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Saate baktığımda 19:00 olduğunu gördüm otel odasından çıktım asansöre doğru yürüdüm asansöre binip 0.kata bastım asansöre kısa bir zamanda 0. Kata geldi asansörden inip çıkışa doğru ilerledim kapının önünde beni bekleyen adem ve yusuf hemen arabalara bindi bir koruma ise kapımı açmış ve binmem bekliyordu arabaya bindim  benim binmemle koruma arkamdan kapımı kapatı arabalar hareket eti 3 arba gidiyorduk önümüzdeki ve arkamızda ki araba da korumlara vardı biz ise ortadaydık arabalar yarım saatin ardından durdu koşarak kapımı açan koruma ile arabadan indim dik ve sert adımlarla düğünün olduğu yere ilerledim beni görenler aralarında fısıldaşıyordular kimse bakmadan dik bir şekilde yürüyordum en arka tarafta oturan Kandemir ailesine baktım nazı görememle soğuk bakışlarım onu buldu bakışlarını benden kaçıran nazı umursamadım boş bir masaya geçip oturdum bakışlarım hükümdarı buldu içeri girdiğimde beri bakışlarını benden ayırmamıştı bakışlarımı ondan çektim hemen yan masada oturan erkek grubuna baktım onlara bakmamla onlarda bana baktı aralarından biri benimle konuştu "merhaba hanımefendi" dedi "merhaba" dedim kısa cevabım adamın susmasına neden oldu masalar tek tek dolmaya başlamıştı adem ve yusuf la aynı masada oturuyorduk içeri giren erkek grubu ile onlara baktım tek boş masa bizim masamızdı bizim tarafa doğru adımladılar masam gelince durdular aralarında biri konuştu "boş masa yok eğer bir sorun olmazsa bizde bu masa oturabilirmiyiz" dedi kafa sallayıp masayı işerte etim 4 erkek tek tek masaya oturdu yanımda ki sandalye boş kalmıştı ilerleyen saatlerde gelin olan arkadaşım gelmişti dans halay falan derken zaman geçmişti bakışlarım hükümdar da durdu bana bakıyordu omuzma koyulan el ile elin sahibine baktım kaşlarım derince çatıldı" halay çekelim mi" dedi tam cevap verecekken hükümdar gelip adamın elini omzumdan çekit kendini öyle bir sıkıyordu ki anlında ki damarlar buradan beli oluyordu  adam miranı görmesi ile 365 derce döndü hemen bizim ikisi de bizim masadan uzaklaştılar içimden düğün sorunsuz biti derken içeri giren bir kaç koruma bana doğru döndüler belerinde ki silahı çıkarıp bana doğru doğrutular Poyraz ve adarın bağırışlarını duydum "NİL" bakışlarımı bana doğrultan adamlarda gezdirdim 1  el ateş sesi kalbin'in hemen üstünde acı tüm bedenimi sardı siyah elbisem kana bulandı etrafa baktım kimi çığlık atıyordu kimi ağlıyordu bana doğru koşan biyolar, adem ve yusuf adem hemen yanıma geldi kesik kesik nefes alıyordum her nefes alışımda kalbime ağrı saplanıyordu bakışlarım bu sefer gökyüzünü buldu miranın bağırmasını duydum "NE OLUYOR BURDA KİM  VURULDU " dedi yere damlayan kendi kanıma baktım yüzümde ki tebessümle ademe baktım gözlerimin önü kararıyordu biri yüzümü elleri arasına aldı ardından onun sesini duydum "Nil kapatma gözlerini" dedi miran endişeyle endişe? Sanırım ölüyordum adem ve yusuf 'dan başka kimse benim için endişelenmezdi gözlerimi kapattım bidaha açmamak dileğiyle bağırışlar artı son duyduğum ses "NİL"  diye bağıran miran' dı
.
.
.
.

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM 💬💬💬
YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE 🧡🧡🧡

MRS. ÖLÜM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin