19 yılımın yalan olduğunu duyduğunuzda ne tepki verirdiniz üzülürmüydünüz? , korkarmıydınız yada hayel kırıklığına mı uğrardınız... Hiçbiri çünkü benim bir ailem yoktu ben hep kan ve vahşetin içindeydim ben NİL' dim yeraltında adımın hızla ilerlediğ...
Gecenin bir yarısı çalan telefonum ile uyanmak zorunda kaldım telefonu açıp kim olduğuna bakmadan kulağıma koydum ademin sesi gelmesi ile kaşlarım çatıldı "patron hemen acil yeraltı toplanıyor" dedi aceleci bir sesle uykum birden açıldı ve ademin konuşmasına izin vermeden hemen hazırlanmaya başladım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üstümü giyinip koşar adım oda dan çıkıp merdivenlere indim kapının önünde beni bekleyen adem ve Yusuf ile hızla. Arabaya bindim sürücü koltuğuna binen Yusuf ile araba hızla herket eti ikide bir saate bakan adem ile kaşlarım çatıldı "ne oluyor" dedim sert sesim arabada yankılandı soruma cevap veren adem ile onu dinledim "hükümdar toplanmamızı istedi" dedi arabanın durması ile etrafa Baktım boş bir arazi mi? Araba dan inip diğre üyelerin yanına gitim çoğu kişinin yüzünde korku vardı boydan boya masa vardı ama kimse oturmuyordu çatılı kalan kaşlarım daha da çatıldı 10 'a yakın siyah Mercedes arablar tek tek durdu ve içinden inen adam ile ne olduğunu anlamak için adem ve Yusuf' a baktım onlar başlarını eğmişti diğer üyelere baktığımda hepsi başını eğmiş ve ellerini önünde bağlamıştı önüme dönüp baktığımda bana bakan bir Çift siyah göz ile karşı karşıya geldim adam baya yakışıklı 28, 29 yaşlarında gibi görünüyordu adamın simsiyah saçları vardı 1.90 boylarında gözüken adam kolunda ki akrep dövmesi vardı önce kaşlarım havaya kalktı sonra ise ağzımdan kaçan küfürü tutamadım "hasiktir" dedim ve hemen adamdan bakışlarımı kaçırdım namı her yerde olan hükümdar Alparslan'dan bile daha güçlü olan MİRAN KARADAĞ yanımıza doğru ilerledi sert ve bir o kadar güçlü çıkan sesi ile konuştu "19 üye arasında 1 kadın işte bunu beklemiyordum" dedi başımı kaldırıp ona baktım o ise yerine geçti ve başını kaldırıp bana baktı ben bakışlarımı çekmiyordum onun çekmesini beklerken o da çekmedi bana bakarken konuşmaya başladı "oturun" dedi otoriter bir sesle herkes tek tek yerine oturmaya başladı yeni bir üye vardı ve benim yerime oturmuştu kaşlarımı çatıp adama baktım birden yüzüm adama çevirip buz gibi bir sesle konuştum "burası benim yerim" dedim adam ise hükümdara baktı hükümdar ise adama bakmak yerine bana baktı ben adamdan bakışlarımı çekmeden konuştum "kalk yerimden yoksa -" sözümü bölen şey adamın konuşmasıydı "yoksa ne benimi öldürürsün sen kan gördünmü bayılrısın" dedi alayla ben ise hükümdara baktım kaşları çatık bana bakıyordu "kalkmazsan seni öldürürüm" dedim acımasız bir sesle bakışlarımı hükümdardan. Çekip konuşan adama baktım "sen kimsin lan beni öldüreceksin " dedi birden ayağa kalkıp belindeki silahı çıkardı ve bana doğru tutu bunu gören adem, Yusuf ve benim korumalarım hemen silahlarını çıkardı ve doğrultu onlara hitaben konuştum " indirin silahlarınızı" dedim sert bir sesle dediğimi yapıp silahlarını indirdiler adama doğru yavaş yavaş yaklaştım ve konuştum "seni burda gebertirim. Şimdi indir o silahını" dedim soğuk bir sesle bunu dememle adam silahı daha sıkı kavradı tam sıkacaken silahı tutup havaya kaldırdım havaya sıkılan kurşun ile tüm üyeler ayağa kalktı gözümü adamdan çekmeden konuştum "sen az önce. Beni silahınla vuracaktın" dedim sert bir sesle elindeki silahı elini bükerek elime aldım ve bizden uzağa atım belimde ki özel yapım çakıyı alarak adamın şah damarını kestim üzerime sıçrayan kanı hiç umursamıyarak adamı yere bırakıp arkamı döndüm hükümdar bana bakıyordu saniyelik dudağında kırılma oldu fakat hemen eski haline döndü üyelere baktım hepsinin gözünde korku vardı hükümdarın konuşması ile hepsi yerine oturdu etrafa baktım ama Alparslan yoktu sanırım daveteki kadınla birlikteydi kafamı iki yana sallayıp hükümdarı dinlemeye başladım "o öldürdüğün adam sıradan biri değildi" dedi hükümdar bana doğru ben ise karşıya bakarak cevap verdim "buradaki bu masadaki hiç. Kimse sıradan değil" dedim sert bir sesle masada uzun bir sesizlik oldu bizim olduğumuz tarafa doğru gelen 3 mersedec ile kaşlarım çatıldı ortadaki mersedec 'den inen Alparslan ile kaşlarım çatmak istesemde çatmadım dışarıdan düz bir şekilde lidere bakıyordum adamlar lideri hükümdarın önüne getirip diz çöktürdü masada ki herkes pür dikkat hükümdar' ı izliyordu ben dahil hükümdar soğuk sesiyle konuştu "lideriniz bir kurala uymadı bana yani hükümdarınıza karşı çıktı ve bunun cezası beli" dedi acımasızca hükümdarın bakışları kısa bir an bana dönsede hemen Alparslan'a baktı elini adamına uzatı ve kendi yapımı olan silahı ile Alparslan'a döndü bakışlarımı hükümdar'a çevirdim ardından Alparslan'a kafamı iki yana sallandım o benim düşmanımdı ademi öldüresiye dövdüren beni ailemden vuran ve daha nicesin o acımamı onu kurtarmamı haketmiyor o beni kullandı bakışlarım Alparslan'dayken duygusuzca ona baktım araziye başka bir araba geldi range rove beyaz olan arabanın içinden bu günkü daveten olan kadın indi ve koşarak Alparslan'a doğru gitmek istedi ama onu engeleyen hükümdarın korumaları yüzünden gelemedi bakışlarım hükümdarı bulurken gözlerimin içine bakarken tetiği çekti boş arazide yankılanan silah sesiyle Alparslan'ın dev bedeni yere yığıldı bakışlarımı cesetden çekip hükümdara baktım yerine oturan hükümdar konuşmaya başladı "bundan sonra bu masayı ben yönetecem" dedi ve ayağa kalktı korumlar kadını bırakrığı gibi Alparslana koşan kadının feryatlarını duymak istemediği için üzerimde ki kanlı kıyafetlerimden bir an önce kurtulmak ve yatmak istiyordum arabama doğru ilerleyip bindim arabayı çalıştıran yusuf ile araba herket eti camdan dışarı bakarken konuştum" Kandemir ailesini yakın takibe alın "dedim duygusuzca adem kafasıyla beni onayladı araba evin bahçesine girince süs havuzunun orda durdu koşan korumlar ile onladı bellemden kapımı açtım saygıyla eğilen korumların yanından geçerek eve doğru ilerledim kolumdaki saate baktım saat 4:40 olduğunu gördüm çantamdaki anahtarı kapının deliğine sokarak açtım eve geçip yukarıdaki odama çıkmaya üşendiğim için alt kattaki odalardan birine girip üstümdeki kanlı kıyafetleri çıkartıp çöpe atım duşa girip üzerimdeki kanlardan arındım sanırım gün geçtikçe duygusuzlaşıyordum hiçbir duygu hissetmiyordum ne acıma ne mutluluk ne öfke nede ağlama hissi hiç bişey hissetmiyordum duştan çıkıp üstümü giyinip yatağa uzandım uykum yavaş yavaş geliyordu gözlerimi kapattıp kendimi ait olduğum karanlığa bıraktım sabah telefonun alarmı ile uyandım alarmı kaptım yataktan ayağa kalktım banyoya girdim banyodaki işimi halledip çıktım hemen yan oda daki giyime odama girip üzerimi giyindim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Giyinme odasından çıkarak yemek odasına ilerledim beni gören hizmetli kadın "günaydın efendim" dedi kafa sallayıp karşılık verdim "günaydın" dedim kahvaltı sofrasına oturup kahvaltı etmeye başladım kapıda. Bekleyen adem ile ona baktım kafamı gelmesi için bir kez aşağı doğru eğdim içeri. Giren ademle ona baktım "patron naz denen kız hakkında bilgiler buldum" dedi ve dosyayı uzatı ademin elinden dosyayı alıp içindeki bilgilere baktım çoğu bilgi dikkatimi çekmezken bir şey gördüm ve o yazıyı okudum önce şaşırsamda sonra keyifle güldüm hamile olması ve bunu ailesinden habersiz o bebeği aldırması ademe bakarak konuştum "adem bu nazın hamileliği ile ilgili daha çok bilgi istiyorum" dedim kafa sallayıp kahvaltı sofrasından kalktım ve evin dış kapısına doğru ilerledim demek ben sizin soy adınıza yakışmıyorum acaba kızlarının hamile kalması ve onlardan habersiz kürtaj ile o bebeği aldırmasını duyduklarında ne olacak yüzümde ki şeytani gülümseme ile arabaya bindim ve şirkete doğru yola çıktım... . . . . . .
YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE👋👋👋 OY VE YORUMLARINIZI YAZIN☺️☺️☺️
