Şirkete yetişince arabadan inip şirkete doğru adımladım beni gören güvenlik görevlisi ellerini önünde birleştirip saygıyla eğildi güvenliğe baş selamı. Verip asansöre doğru yürüdüm asansöre binip 32. Kata bastım kapıları kapanan asansör ile derin bir nefes aldım dün yaşananlar bir bir gözlerimin önüne geldi kafamı iki yana sallayıp duran asansörden dışarı çıktım ve odama doğru ilerledim yanıma koşturarak gelen sekreter ile bakışlarım onu buldu "efendim bir sorun çıktı anlaştığımız Mardinli şirket anlaşma imzalarını atmak için bizi Mardin'e davet eti imzalar orada atılacakmış" dedi kaşlarım çatık ona bakarken sekreter arkamı dönerek odama doğru ilerledim arkamdan gelen sekreter içeri girerek odamın kapısını kapatıp koltuğa oturup sekretere diktim bakışlarımı" ne kadar anlaştık "dedim soğuk bir sesle sekret hemen cevap verdi" hemen hemen 1 milyon efendim "dedi ardından devam eti" eğer gitmezsek ve bu anlaşmayı kaybedersek şirket için çok kötü olur "dedi kafamı sallayıp konuştum" tamam o zaman hemen havaalnına bildir jeti hazırlasınlar sende eve git bavulunu hazırla 1 saat sonra havaalanında sakın geç kalma ol şimdi dışarı çık "dedim oda dan çıkan sekreter ile önümdeki dosyaları bir an önce bitirmek için işe koyuldum... boynumun ağırması ile son dosyayı imzalıyıp ayağa kalktım ve odandan dışarı çıktım asansöre binip 0. Kata bastım aşağı inene asansör ile arkama yaslanıp inmesini bekledim asansörün kapıları açılması ile dışarı doğru adımladım şirkete çıktığımda kapıda bekeliyen adem ve Yusuf'la birlikte arabalara bindik arabayı çalıştırıp süren adem konuşmaya başladı "patron nazın hamileliği hakkında bir kaç. Bilgi buldum istersen basına şimdi yayalım yada mardinden döndükten sonra" dedi biraz düşündükten sonra konuştum "mardinden döndükten sonra yay" dedim sert bir sesle beni başıyla onayladı adem araba Sabiha Gökçen havaalnına gelince durdu korumalar kapımı açıp inememi beklediler arabadan inip havaalanına girdim baya kuyruk vardı hiç ordana geçmeden direk jetin olduğu yere ilerledim beni gören personeler selam veriyordu jetin önünde bekleyen sekreterim defne ile bakışlarım onu buldu jet'in merdivenlerinden çıkarak jet'in içine girdim. Arkamdan defne, adem, Yusuf ve 2 koruma daha benimle bindi kaptan bir kaç anons yaptıktan sonra kalkış yaptı uykumun gelmesi ile jetimdeki yatak odasına yatmaya gitim gözlerimi kapattım bedenim hemen uyku moduna geçerken karanlığa çabuçak teslim oldum
.
.
.Odamın kapısı çalması ile uykudan uyandım etrafa baktığımda halla uçakta olduğumu anladım kapının arkasından bana seslenen adem ile onu dinledim "patron uçak birazdan inecek" dedi "tamam" dedim ve yataktan kalkıp uykumun hemen açılması için elimi ve yüzümü yıkadım oda dan çıkıp jetimin koltuklarından birine oturup kemerimi bağladım uçağın havaalnına iniş yapması ile kemerimi çözüp uçaktan indim havaalında beni bekleyen 4 araba ile o tarafa doğru ilerledim hava karamıştı istanbuldan Mardin'e 22 saat'tı uykumun olmaması ile ademe dönüp konuştum "önce restoranta gidelim sonra otele " dedim beni kafası ile onaylıyan ademe arkamı dönerek arabalara doğru ilerledim benim geldiğimi gören korumalar hemen ortadaki siyah Mercedes olan arabanın kapısını açtı arabaya bindim yolcu koltuğuna oturan adem ile araba hareket eti adem şöföre" en iyi restoranta "dedi arkama yaslanıp gözlerimi kapattım restorantın önünde durmamız ile çoğu kişinin bakışları bizim üzerimizdeydi. Arka arabadaki inen korumlara koşup kapımı açtı arabadan inmemle restoranta doğru adımladım tarihi bir mekan gibi görünüyordu dışarıdan ama içi çok güzel dekor edilmişti güçlü ve kendimden emin adımlarla içeri girdim herkesin bakışları benim üstümdeyken bir masa gözüme çarptı Kandemirler buradaydı baya kişi vardı hemen hemen tahminen 40 veya 50 kişi vardı o masada onlara kısa bir bakış atıp garsonun yönlendirdiği masaya doğru ilerledim arkamda 8 korumayla birlikte masaya oturmamla adem, Yusuf ve defneye bakıp sandalyeyi işaret etim onlara hemen yerlerine otururken koşarak yanımıza gelen müdürle ona baktım "Nil hanım hoş geldiniz önceden haberimiz olsaydı sizi daha iyi karşıladık ne istersiniz" dedi ona bakıp "donat " dedim beni başıyla onaylayıp hemen giti bir kaç dakika sonra yanımıza ellerinde tepsilerle gelen 5 garson ile hemem masa donatıldı değişik yemek olması ile yemekler daha çok dikkatimi çekti adem birden kahkaha ataması ile ona kaşlarım çatık baktım" pardon patron önünüzdeki şey mumbar burada çok meşhur afiyet olsun "dedi kafa sallayıp çatalla bölüp yedim tadı çok güzeldi bir kaç. Şey yedikten sonra kafamı kaldırıp etrafa baktım çoğu kişinin meraklı bakışları benim üstümdeydi bakışlarımı Kandemirlere çevirdim o masadaki çoğu bana merakla bakıyordu burcu hanım ise duygusuz ciddi anlamda bu kadının ne yaptığını anlamıyorum Bi seni seviyorum diyor Bi sen canavarsın diyor bakışlarım naza doğru dönerken onunda bana baktığın. baktığın gördüm yüzünde ki kibirli gülmeseme ile ona boş boş baktım umarım mardindeki işim hemen biterdi çünkü Kandemirlerin biricik kızlarının nasıl biri olduğunu bilmelerini istiyordun beni k kızal bir tutamazdılar ayağa kalkan Yağız, Poyraz ve tanımadığım 2 erkek daha bizim masaya doğru adımlamaya başladı benim olduğum masaya gelince durup konuştu Poyraz "merhaba Nil daveten sonra pek görüşemedik seni mardinde göremeyi beklemiyordum" dedi şefkatle ona kısa bir bakış atıp önüme döndüm "davete size cevabımı verdiğimi sanıyordum" dedim yanımıza gelen naz ile ona baktım "ay abi. Ya düşme şu kızın seviyesine bırak" dedi. "maalesef tatlım yüksekten aşağı inilmez" dedim kinayele masadan kalkıp naza kısa bir bakış atım yüzü kıpkırmızı olmuştu "sen hep böyle gez etrafta kırmızı sana çok yakıştı nazım" dedim gülümsüyerek arkamı dönüp dışarı çıktım arkamdan gelenleri umursamadan herhangi bir arabaya bindim ve şöföre dönerek "otele sür" dedim araba herket eti. Camı açıp soğuk hava içeri girmesi ile gözlerimi kapatıp açtım saçlarımın karışmasını umursamadan soğuk havanın içeri girmesine izin verdim araba bir otelin önünde durdu korumaları beklemeden otele girdim resepsiyona ilerleyip konuştum "Nil" dedim ve durdum Kandemir mi.? Kara mı? Yada karahanlı mı? Deri. Bir nefes alıp "Nil karahanlı" dedim kadın hemen kaydıma bakıp odamın anahtarını verdim sanrım ben azat babamın soy adını kullanacaktım karahanlı soy adını odamın önüne gelip üstümü değiştirip yatağa girdim ve uyumaya çalıştım bir kaç dakika sonra uyku bedenimi esir aldı. Çalan telefonum ile açıp kulağıma koydum "günaydın Nil hanım Mardinli ortaklarımız bizi kahvaltıya davet eti" dedi defne derin bir nefes alıp konuştum "tamam birazdan aşağı inerim resepsiyonun orda olun" dedim konuşmasını beklemeden yüzüne kapattım yataktan kalkıp banyoya geçtim işimi halledip üstümü giyindim

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MRS. ÖLÜM
Chick-Lit19 yılımın yalan olduğunu duyduğunuzda ne tepki verirdiniz üzülürmüydünüz? , korkarmıydınız yada hayel kırıklığına mı uğrardınız... Hiçbiri çünkü benim bir ailem yoktu ben hep kan ve vahşetin içindeydim ben NİL' dim yeraltında adımın hızla ilerlediğ...