Ağrımın olması ile gözlerimi açtım önce bulanık görsemde sonra yavaş yavaş yavaş netleşmeye başladı
Etrafıma baktığımda yoğun bakım olduğunu anladım bu sefer bakışlarım yoğun bakımındaki camı buldu miranla bakımşlarımız kesişti hemen camdan ayrılıp gitti biyoları gördüm.Hepsi kötü görünüyordu özelikle burcu hanım bakışlarım bu sefer adem ve yusuf'u buldu gözlerinde korku, üzüntü ve mutluluk vardı zorla da olsa gülümsemeye başladım ağzımda ki buhar maskesini çıkartım içeri girendoktorla ona baktım nefesim birden daralmaya başlaması ile maskeyi geri takmak zorunda kaldım.
Doktro hiç konuşmadan yanıma gelip gözüme ışık tutu gözlerime ışık tutması ile hemen kapatım biraz bekledikten sonra açtım doktor kontrollerini bitirdikten sonra konuşmaya başladı "merhaba Nil hanım ben doktorunuz cengiz 1 haftadır yoğun bakımdaydınız zor bir amilyta geçirdiniz kalbinizin tam 3cm yukarısından vuruldunuz kurşunu çıkardık ağrınız var sanırım birazdan hemşire gelecek seruma ağrı kesici enjekte edecek ve geçmiş olsun" dedi
Tek takıldığım yer 1 hafta boyunca yoğun bakımda kaldığımdı 1 hafta boyunca acaba ne oldu içeri giren hemşire ile ona baktım serumuma ağrı kesici enjekte eti hemşire çıkmadan önce konuştum "dışarıda adem ve yusuf diye birileri var onları içeriye çağordığımı söyle" dedim sert sesimle hemişer korksa konuştu "ama Nil hanım burası yoğun bakım kimseyi alamayız üzgünüm" dedi
"çağır dedim sana anlamadın mı beni" dedim bu sefer hafif sinirle hemşire hemen başını sallayıp dışarı çıktı ağrılarım git gide çoğalıyordu kapı açılıp içeri giren adem ve Yusuf'a baktım gözlerinin içi kıp kırmızıydı alayla gülümseme "ne o olum ölmedim daha ne ağlıyorsunuz" dedim bu dediğime gülselerde
Hala üzüldüklerini biliyordum izlenme hisi ile yoğun bakımının camına baktım gözlerim miranla buluşunca bir süre birbirimize baktık ardından ademe dönüp konuştum "camın perdesini kapat" dedim adem bu dediğimi hemen yaptı geri eski yerine gelip bana baktı "çıkışımı yapın biriniz birinizde beni vuran adamları depoya getirsin" dedim
Kafa sallayıp hemen oda dan çıktılar onlar gelene kadar gözlerimi dinlendirmeye karar verdim baş ucumda bir nefes hissetmemle hemen oturur pozisyona geldim ve bana yaklaşan kişiyi kendime doğru çektim yastığımın altında ki kelebek'i hemen adamın boynuna dayadım bunlar saniyeler içinde oldu
Göğsüm hılzı hareket etme den dolayı hızla inip kalkıyordu başımı kaldırıp kim olduğuna baktım karşımda miran'ı görememe şok geçirdim dikişlerim ani harekten dolayı kanıyordu tarif edilemez bir acı tüm bedenimi esir aldı elimi miran dan çekip kalbime koydum miran'ın konuşması ile
Ona bakmadım "neden ani hareket yapıyorsun ki bekle burda doktor çağıracam" dedi ve giti kendimi sakinleştirdikten sonra içeri adem, miran ve doktor girdi adem yanıma doğru gelip konuştu "patron çıkış işlemlerini hallettim jet'te hazır" dedi kafa salladım bakışlarım miran'ı bulunca bana kaşları çatık bakıyordu miran dan bakışlarımı çekmem sağlayan yanıma gelen doktordu dikişleirme baktı
Sanırım patlamıştı ve tekrar dikecekti 20 dakika sonra doktor dikişlerimi tekrar dikip çıkmıştı ademe dönüp konuştum "kıyafet getir bana" dedim kafa sallayıp tam dışarı çıkacakken ademi durduran kişiye baktım miran Dı "kıyafet getirmiyecen bu gün hastanede kalacak Nil" dedi miran sert bir sesle ademe ne kadar git desemde miran onu tehtid etmişti en son ademe" getirme git" dedim miran ademi bıraktı ve bana doğru geldi birden bana doğru eğilip sarması ile ellerimi nereye Koyacağımı bilmediğim için
Ona sardım beni daha çok kendine çekmesi ile dikişlerim acıdığı için ağzımdan kaçan inlemeye engel olamadım benden çekilen miran ile ona baktım "madem hastaneden bu kadar çıkmak istiyorsun o zaman çıkalım" dedi kaşlaeom çatıldı konuşma gereği duyduğum için hemen konuştum "az önce hayır gidemez diyen hata ademi tehtid eden" dedim sakin olmaya çalışarak miran bana ufak bir tebessüm edip konuştu "hayır desem bile sen bu hastaneden kalacaktın ne kadar koruma koyarsam koyuyum yine kaçacaksın" dedi
Haklı olması ile susmak zorunda kaldım içeri giren tanımadığım koruma ile dik dik o korumaya baktım elinde ki poşeti mirana uzatı miran korumadan poşeti alıp bana doğru uzatı sanırm giyim vardı içinde elinde ki poşeti alıp lavaboya girdim aynadan kendime bakmamla küfür savrudum
Yüzüm çökmüştü göz altlarımda siyah ve mor halkalar vardı saçım dağılmıştı daha fazla aynadan kendime bakmamak için hemen üstümde ki hastane elbisesinden kurtuldum iç çamaşırlarımı değiştirdim sütyeni giymediğim için bıraktım sargı bezinin etrafı mor mavi halkalar vardı
Derin bir nefes alıp kazağı giymeye başladım kolumu her kaldırdığımda ağrıyordu ağrımı umursamadan hılzı bir şekilde üstümü giydim acıdan dolayı gözlerim dolmuştu kapıyı çalan miran ile son defa aynaya baktım yıkılmış gibi gözüküyordum
Bu halimin hesabını kim yaptıysa verecek ayna dan bakışlarımı çekip hemen tuvaletten çıktım kapıda bekleyen miran'ı umursamadan oda dan çıktım oda dan çıkar çıkmaz biyolar gözüme çarptı onalrı umursamadan yürümeye devam etim tüm koridorda koruma vardı
Asansörü görememle hızlı adımlarla ilerledim asansöre binip 0. Kata bastım tam kapılar kapanacakken bir el uzandı kapılar geri açılması ile başımı kaldırıp kim olduğuna baktım içeri giren miran ile asansöre kapıları kapandı ikimizde asansöre durana kadar konuşmadık asansörün durması ile indim arkamdan gelen sert adım sesleri ile arkamdan gelenin miran olduğunu anladım hastaneden çıkıp etrafa baktım bana
Bana doğru gelen biyolar ile onlara arkamı döndüm konuşan miran ile ona baktım "sana benim mi bakma mı istersin yada biyolojik aileninmi" dedi ona ters ters bakarak cevap verdim "hiç birinizin bu zamana kadar ben tek başıma kendime baktım" dedim
Yanıma gelen biyolojik aile ile onlara baktım konuşan burcu hanım ile onu dinledim "k-kızım ben özür dilerim afet beni" dedi hem ağlıyor hemde konuşmaya çalışıyordu ona kısa bir bakış atım arkamı dönüp tam gidecekken konuştu adar "Nil affet bizi herkes 2. Şansı hakeder lütfen" dedi ardından sözü yılmaz bey
Devraldı "hastasın 1 hafta yoğun bakımda kaldın bırak sana biz bakalım kızım çok korktuk senin için" dediÜzgün sesiyle acıdan dolayı kasılmıştım yüzümde hiç bir mimik oynamıyordu bakışlarım miran'ı buldu sanki ne dediğimi anladı ki arabadan ayrılıp bana doğru yürümeye başladı konuşan Poyraz ile onu dinledim "Nil 2. Bir şans ver bize" dedi kendimi bayılacak gibi hissediyordum miran yanıma gelip elini belime koydu.
Beni arabaya doğru yürütmesi ile yavaş adımlarla ilerliyordum her adım atışımda sanki kalbim yerinden sökülüyordu arkadan bağıran Yağız ile durmayıp devam etim en son önümüzü kesti biyolar onlara bayık bakış atıyordum "nereye alıyorsun sen kardeşimi kimsin sen" dedi Poyraz sinirle miranın koluna tırnaklarımı geçirememle bana döndü
Başım çok dönüyordu miran onlara cevap vermedi poyrazın diretmsi ile ben konuştum "seni ne ilgilendirir Poyraz rahat bırakın beni şimdi çekilin önümüzden hani yoğun bakımından yeni çıktım ya yorgunum dinlenecem" dedim bu sefer konuşan parstı "Nil ne saçmalıyorsun hem biz sana bakacaktık" dedi ona bakmadan mirana konuştum "gidelim daha fazla ayakta kalırsam bayılacak gibi hissediyorum" dedim kafasını sallayan miran beni kucağına aldı ve biyoların yanından geçtik tam ağzımı açıp indir beni diyecekken o konuştu "sakın itiraz etme sanırım bizi sevgili sandılar hem yürüyemiyorsun eğer inat edeceksen indiririm ama birdaha kucağıma almam arabaya kadar yürürsün acı içinde" dedi sert bir sesle
Haklı olduğu için sustum arabaya gelince durdu koruma arka kapının kapısını açtı miran beni sarsamadan arabaya yerleştirdi biraz daha arkaya kayıp uzandım şöför koltuğunun kapısının açılması ile arabayı miranın süreceğini anladım kendimi çok bitkin hissettiğim için gözlerimi kapatım arabanın hareket etmesi ile ağrılarımla uykuya daldım
.
.
.Yeni bölümü nasıl buldunuz
Oy ve yorumlarınızı unutmayınnn
Okul yüzünden Bölüm geç gelebilir haftalık bölüm atmaya çalışacam
Bol bol yorum yapın gençler 💬💬☺️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MRS. ÖLÜM
ChickLit19 yılımın yalan olduğunu duyduğunuzda ne tepki verirdiniz üzülürmüydünüz? , korkarmıydınız yada hayel kırıklığına mı uğrardınız... Hiçbiri çünkü benim bir ailem yoktu ben hep kan ve vahşetin içindeydim ben NİL' dim yeraltında adımın hızla ilerlediğ...