16. Bölüm

4.9K 229 20
                                    

Kandemir malikanesinden ayrıldıktan sonra bara doğru sürdüm arabayı soy adımıza yakışmıyorsun sen
Son defa aile yemeği yiyelim, affet beni Nil kafamın içinde dönüp dolaşan konuşmalar ile sinirle elimi direksiyona vurdum sen canavarın, seni kimse sevmiyecek "YETER SUSSUN" diye bağırdım sesler bir anda kesilerek nefes almak için camı açtım içeri giren soğuk hava ile yavaş yavaş kendime geldim barın olduğu yere gelince arabdan indim ve bara doğru ilerledim her zaman ki vip yerime geçtim yanıma koşarak gelen müdür ile ona baktım "hoş geldiniz NİL hanım" dedi yalaka bir tavırlı ona baktım ve sert bir sesle konuştum "viski" dedim bunu dememle hemen başını sallayıp yanımdan ayrıldı izleniyor gibi hissediyordum kafamı sola doğru çevirdim karanlıkta bir suliyetin bana baktığını gördüm kim olduğunu çıkamadığım için pek umursamadım önüme konulan viski ile tek dikişte içtim garsona dönerek "şişeyi getir" dedim duygu barındırmayan sesimle başını sallayıp yanımdan ayrılan garson ile önüme döndüm canım yanıyordu benim önüme konulan viski şişesi ile bişey demeden bardağımı doldurdum neden burcu hanım bana öyle dedi neden soy adalarını taşıyamıyacağımı ida eti daha bu gün benim için ağlıyan kadın neden canımı actı.... Ben NİL SADECE NİL bu gün benim doğum günüm ben 19 yaşıma girdim gene tek başıma kimsem olmadan güldüm acınacak halime güldüm.... Telefonumu elime aldım aldığımda ise Yusuf 'dan mesaj vardı hemen baktım

Yusuf

Patron ademin durumu iyiye gidiyor

Fotoğraf *

Kaşlarımı çatarak fotoğrafa baktım magazin haberiydi Kandemirlerin biricik kızının yarın doğum günü varmış ve tüm cemiyet davetliydi bir kaç saniye telefondaki habere baktıktan sonra kafamı iki yana salladım yanıma oturan bir adam ile bakışlarım onu buldu genç biriydi en fazla 27 yaşındaydı uzun. boylu kumrala yakın saç rengi vardı gözleri ise yeşil ve ela karışımı bir renkti ve oldukça yakışıklıydı ben adamı süzerken adam sadece bana bakıyordu bakışlarımı önce delicesine dans eden insanlara baktım sonra yanımda oturan adama bakarak konuştum "izin verdiğimi hatırlamıyorum" dedim soğuk ve mesafeli bir sesle adam ise biraz daha bana yaklaşarak konuştu "alma gereği duymadım" dedi gayet sakince ve devam eti "sanırm teksin istersen birlikte takılabiliriz" dedi ardından göz kırptı ona soğuk bakışlarımı atarken birden sert şekilde ona baktım ve elimi  havaya kaldırdım yanıma gelen 10 yakın koruma ile adam gerildi ardından bana baktı ben ise hiç bir şekilde bakışlarımı ondan ayrımıyordum etrafına bakan adam ile konuştum "sanırım sen benim kim olduğumu bilmiyorsun ben Nil bu barın sahibi" dedim adamın bunu dememle birden bana döndü birden yüzü kireç gibi oldu ardından bize doğru gelen Poyraz, adar, Yağız, barın, pars ve arkasında bir kaç kişi daha önümde dikilen parsa baktım ona nefretle bakarken o ise hiçbir duygu barındırmayan gözleri ile bana bakıyordu konuşan Yağız ile ona. Baktım "Nil kusura bakma Cüneyt sanırım içkiyi fazla kaçırmış rahatsız ettiyse özür dileriz" dedi yanımda ki korumalara bakarak konuştum ben Kandemir soy adını taşıyan hiçkimse benim olduğum barlara girmiycek demedim mi "dedim öfkeyle yanımıza doğru koşan müdürle ona baktım" özür dilerim Nil hanım arkadaşlar gözden kaçırmış sanırım "dedi korkuyla ona bir süre baktıktan sonra baş hareketi ile kandemirleri. Gösterdim beni anlayan müdür kafa salladı ve korumlara yönelip bişey söyledi parsın mırıldanması ile onu dinledim" yuh amına koyum ya bune her girdiğimiz bardan içeri giremiyorduk meğer hepsi bunun barıymış "dedi ardından ona katılan barın" evet ve bizde acaba neden giremiyoruz diye düşünüyorduk "dedi korumlara Kandemirlere doğru ilerlerken ben ayağa kalktım benim kalkamamla korumlara başlarını yere eğdiler yanlarından geçip barın çıkışına doğru ilerledim arkamdan bağıran Poyraz'ı duymamazlıktan geldim bardan çıkmamla Kandemirlerde arkamdan çıkmıştı yanıma gelen barın ile ona dönmeden valeye baktım beni anlıya vale görevlisi hemen arabamı getirmeye giti "yarın nazın doğum günü partisi var senide aramıza görmekten mutluluk duyarız" dedi barın ona üsten bir bakış atım ve konuştum "ha hani şu nefret ettiğin kız kanınızdan olmayan kız onu soy adınıza layik gördüğünüz kız " dedim alayla barını yüzünde öfke belirdi ve saf nefret arabamı getiren vale ile onlara bakmadan arabaya bindim ve eve' sürdüm yarın nazın doğum günü partisi var senide aramızda görmekten mutluluk duyarız ' aynı cümleler kafamda dönüp dolaşıyordu eve yetişince arabdan inip eve geçtim saate baktığımda 1:20 geçiyordu hızlı bir şekilde üstümü değiştirip yatağa geçtim ve uykuya daldım sabah çalan telefonumun sesiyle uyandım arıyana baktığımda şaşırdım Poyraz Kandemir arıyor... Yüzüne kapattım ve geri uymak için gözlerimi kapattım tam uykuya dalacakken bir daha telefon sesi oda da yankılandı telefonu açıp kulağıma koydum ve bekledim ardından gelen poyrazın sesi ile onu dinledim "bu gün doğum günü partisi var seni -" sözünü bölen şey telefonu yüzüne kapatmamdı saate baktığımda çok şaşırdım ilk defa bu kadar geç kalkıyordum saat 14:00 'Dı yataktan kalkıp banyoya geçtim ve işimi halletim üstümü giyinip aşağı indim beni gören hizmetli hemen konuştu" Nil hanım bahçeye mi kuralım kahvaltı sofranızı "dedi ona baktım ve kafa salladım yanımdan ayrılan çalışan ile bahçeye çıktım sanırım yalnızlığa alışıyordum kahvaltı ettikten sonra biraz daha oyalandım ve saat 18:30 olduğunda hazırlanmaya karar verdim odama çıkıp önce duş aldım ve duştan çıkıp üstümü giyindim sonuçta davet edildim gitmesem ayıp olur kafamdaki şeytanlar buna kahkaha atıyordu hadi ama o kızın gerçek kızı olmadığını oradakilere söylemek için asla gitmiyorum :) 

Üstümü giyinip altıma siyah stiletto ayakkabılarımı giydim saçımı açık bıraktım ve hafif su dalgası yaptım dudağıma sürdüğüm kan rengi olan kırmızı rujumla herkesin bakışlarını benden alamıyacağına emin oldum geri kalan makyajımı yaptıktan sonra e...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstümü giyinip altıma siyah stiletto ayakkabılarımı giydim saçımı açık bıraktım ve hafif su dalgası yaptım dudağıma sürdüğüm kan rengi olan kırmızı rujumla herkesin bakışlarını benden alamıyacağına emin oldum geri kalan makyajımı yaptıktan sonra evden çıktım ve partinin yapılacağı yere doğru korumlar eşliğinde oraya gitim davetin yapıldığı yerde bir sürü basın mensupları vardı arabadan inmemle gazetecileri soru sormasını engellemeye çalışan korumlar eşliğinde partinin yapılacağı yere girdim dik yürüyüşüm ile çoğu kişinin gözleri bana döndü gözlerim içerdeki insanlara bakarken bir kişide durdu Alparslan'da göz göze geldik bakışlarımı ondan çekerek yanındaki kadına baktım kadını bakışlarında kıskançlığı görebiliyordum bakışlarımı ikisinden çekerek boş bir masaya doğru ilerledim çantamı masanın üstüne koydum yanıma gelen biyolarla onlara baktım "hoş geldin" dedi adar ona boş boş baktım bakışlarımı onlardan çekip etrafa baktım sahneye çıkan burcu hanım ve Yılmaz bey ile salondan ki herkes sustu ve onlara bakmaya başladı "öncelikle hepiniz hoş geldiniz bizi kırmayıp biricik kızımızın doğum gününe geldiğiniz. İçin teşekkürler fazla uzatmıyacam iyi eğlenceler" dedi burcu hanım bakışlarım yılmaz beyi buldu bana buruk bir tebesüm yolladı çalan dans müziği ile çoğu çift dansa kalktı dans pistinde Alparslan'ı görememle sanki biri. Boğazımı sıkıyor gibi. Hissetim  nefes alamadım kadının ellerini sıkıca beline koymuştu ve ... Ve gülüyordu herkese karşı soğuk ve sert olan adam o kadının yanında gülüyordu bakışlarımı onlardan çekip başka yere baktım ilerleyen saatlerde pasta kesme zamanının geldiğini anladım gazetecileri. İçeri. Aldılar ve bastayı kesmeden önce biricik kızları naza video yaptıklarını ve bunun küçüklükten bu yaşına kadar olan bir slayt olduğunu hep beraber izlememizi. İstediler slayt başlaması ile herkes ekrana baktı yusufa bakarak başımı aşağı doğru bir defa eydim. Bunu gören Yusuf hemen slaytı değiştirmeye giti yüzümdeki tehlikeli gülümsemeyi hemen sildim başımı kaldırdığımda Alparslan ile göz göze geldim çatık kaşları ile bana bakıyordu birden ekranda DNA testi çıktı ve orada yaptığımız doktor testi okurken ki ses kaydı salonda çoğu kişinin bakışları bana döndü ben ise burcu hanıma bakıyordum madem savaş istedin seni sizi yemeden durmuycam gazeteciler soru sorarken ben arkamı dönüp daveten çıktım yüzümdeki zafer gülümsemesi ile...  korumlara arabamım kapısını açıp bindim ve eve doğru sürdüm...

.
.
.

YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE👋
OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM

MRS. ÖLÜM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin