calamary

324 23 11
                                    

Grace.

Son iki haftadır hayatım oldukça güzel ve düzenliydi. Derslerimi kaçırmıyor ve her akşam farklı planlara dahil oluyordum. Bunlar Zayn sayesindeydi. Benim çabam göz ardı edilemezdi tabiki fakat birinin desteğini hissetmeyeli uzun zaman olmuştu. Hayatımıza aldığımız insanlardan sorumluyduk ve bence o insanlarda bize karşı sorumluluk hissetmeliydi. Zayn de tam olarak bunu yapıyordu. Tembellik yapmak istediğimde buna engel oluyor, boş vakit geçirmektense bunları kaliteli kılıyordu. Mutluydum.

"Akşam yemeği için kalamar yapacağım."

Angel yeni bir şeyler denemenin peşindeydi. Bu kızın mutfağa olan tutkusunu anlıyordum fakat kendine yeni bir hobi alanı oluşturmalıydı. Yaptığı yemekler genel olarak kötü sayılmazdı sadece bazen garip şeyler yemek zorunda kalıyordum. Geçen çarşamba yaptığı, filipin çorbası gibi.

"Daha önce kalamar yaptın mı?" Elimdeki dergiyi kenara koydum ve yayıldığın koltuktan kalktım. Angel'a baksam iyi olacaktı.

"Yapmadım fakat bu yapamayacağım anlamına gelmiyor!"

Mutfağa girdiğimde keskin bir kokunun beni karşılamasını beklemiyordum. Evet deniz ürünleri kokardı fakat mutfaktaki koku çok yoğundu. "Tanrım." Tişörtümün yakasını burnuma geçirdim. "Sanırım en az bir ay mutfağı kullanamayacağız." Angel elindeki bıçakla bakışlarını bana çevirdiğinde gözlerimi kaçırdım. Şu an çok korkutucu görünüyordu. "Çok lezzetli olacak ve sen, bunu bayılarak yiyeceksin. O zaman ben seninle dalga geçeceğim." Kafamı belli belirsiz salladım. Evet kesin öyle olurdu.

"Bu fikir nerden çıktı?"

"Dün sana söylediğim çikolatayı almak için markete gittim. Rafların arasında gezerken deniz ürünleri reyonunda bunları gördüm. Sonr-"

"Sonra neden alıp yemek yapmıyorum diye düşündün, değil mi? Çünkü biz her öğün kalamar yeriz." Kahkaha atmıştım. Angel ile uğraşmayı seviyordum.

"Az önce söylediğim hala geçerli. Bayılacaksın kızım. Bir daha yemek yapmam için bana yalvaracaksın."

"Tamam ama benden yardım bekleme. İğrenç kokuyor." Mutfaktan çıktım ve az önce oturduğum koltuğa geri döndüm. Telefonumun yanan ışığını fark ettiğimde sessizde unuttuğumu hatırladım. Telefonu açıp gelen mesajlara baktım.

Zayn: Napıyorsun?

Grace: Angel'ın yemek yapmasını bekliyorum :/

Yarım saat önce yazdığı mesaja döndüm ve diğer mesajı açtım. Jess'di.

Jess: Grace acil bakman lazım

Jess: Az önce Shawn'ı gördüm ve beni görmemezlikten geldi

Jess: Instagramda hikaye paylaşmış bana acil ekran resmini atmalısın

Grace: Bir dakika hemen atıyorum

Instagrama girdim ve Shawn'ın hikayesinin ekran resmini çektim.

Grace:

Grace: Bunu paylaşmış

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Grace: Bunu paylaşmış

Zayn: Bu kim?

Siktir. Fotoğrafı yanlışlıkla Zayn'e atmıştım.

Grace: Jess'e atıcaktım Zayn yanlış oldu

Grace: Jess'in eski flörtü

Gönderdiğim mesajı Zayn'den geri çekip Shawn'ın fotoğrafını Jess'e attım. Bu dikkatsizliğim başıma bela açacaktı.

Zayn: Sorun yok

Zayn: Angel bu gün ne yapıyor sjjdjdj

Zayn'e Angel'ın yemeklere olan ilgisini anlatmıştım. Zehirlenmemden korkuyordu.

Grace: Kalamar yapacakmış djfjjd

Grace: O kadar kötü kokuyor ki anlatamam umarım zehirlenmem

Zayn: Deniz ürünleri iyi yapılmazsa tehlike olabilir bu arada

Grace: Eğer akşam sana yazmazsam ya da bana ulaşamazsan büyük ihtimalle hastane de olurum dkfkkd

Zayn: Kaçmanı tavsiye ediyorum

Zayn'in mesajına gülen emoji attıktan sonra telefonu kapattım ve az önce okuduğum dergiye geri döndüm.

-

Yemek masasına oturmuş, Angel'ın önüme koyduğu tabağa bakıyordum. Tabakta jülyen doğranmış kalamar ve yanında renkli soslar vardı. Kokusu yoktu ve bu az da olsa içimi rahatlatmıştı.

"Ne bekliyorsun? Tadına baksana."

"Bakıyorum." Kalamardan küçük bir parça kesip ağzıma götürdüm. Tadı hiç fena değildi. Bir parça daha alıp soslarında tadına baktım. İyi sayılırdı. Bakışlarımı Angel'a çevirdiğimde ağzımdan çıkacak kelimeleri bekliyordu. "Güzel."

"Sadece güzel mi?" Gözlerimi devirdim ve yemeye devam ettim. "Gerçekten de sandığımdan iyi olmuş."

"Söylemiştim. Bu işi gerçekten biliyorum ya fakat bir daha asla yapmam. O kadar zor ki yapması sana anlatamam." Bu daha da güzeldi. Bir daha o kokuyu mutfağımda istemiyorum.

Kısa bir süre sonra tabağımızdaki yemekleri bitirmiş odalarımıza çekilmiştik. Yemeğin üzerinden ne kadar süre geçtiğini bilmiyorum fakat kendimi bunalmış hissediyordum. Battaniyenin altında oturduğum için olsa gerek çok fazla terliyordum.

Üzerimdeki battaniyeyi yatağın kenarına ittim. Sırtım resmen su içinde kalmıştı. Üzerimi değişmek için yataktan kalktığımda ise gözüm kararmıştı. Kendime gelmek için bir süre hareketsiz kaldım.

"Angel!"

Kendimi biraz daha iyi hissettiğimde dolabıma yöneldim ve içerisinden rastgele bir tişört çıkardım. Onu üzerime geçirirken odamdan çıktım.

"Angel! Sana sesleniyorum!" Banyodan gelen öğürme sesleriyle oraya yöneldim. Kapı yarım açıktı. Umarım düşündüğüm şey değildir. Angel'ı klozetin başında kusarken gördüğümde anlamıştım. Biz zehirlenmiş olabilirdik.

"İyi misin?" Kapının önünden seslendim. Birini kusarken görmek benimde midemi bulandırıyordu. "Sence?"

"Kesin zehirlendik gerizekalı. Sana bilmediğin yemekleri yapma diye kaç defa söyledim."

"Yerken öyle demiyord-" midesini boşaltmaya devam etti. Daha fazla onu izlemek istemiyordum. Midem hareketlenmeye başlamıştı.

Odama geri döndüm ve yatağımın üzerinde duran telefonu elime aldım. Arama motoruna kalamar zehirlenmesi yazdım. Tüm sitelerde belirtiler şöyle sıralanıyordu; terleme, bilinç kaybı, şok, mide bulantısı, baş dönmesi...

Midem çok fazla bulanmaya başladığında bakışlarımı odamda gezdirdim ve masamın altındaki çöp kutusuna eğildim. Teşekkürler Angel. Midemdekileri çıkartıp bir süre bekledikten sonra tekrar telefonuma uzandım ve Zayn'in numarasını buldum. Hastaneye gitmemiz gerekiyordu.

"Zayn?"

"Grace? Senden haber alamayınca zehirlendiğini düşünmeye başlamıştım." Gülmüştü.

"Zayn, gülme ama biz gerçekten zehirlenmiş olabiliriz."

Angel aşko yaktın bizi skfkskkffkkdkd

other boy • zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin