zayn's pov

353 19 1
                                    

Zayn.

"Transa mı geçtin amına koyayım?" Liam'ın sesiyle bakışlarımı, kitlendiğim lego çiçek buketinden çektim. Grace'in gittiği günün akşamında, onu çağırmıştım. "Düşünüyorum."

"İki gündür yaptığın şey bu, dostum. Bu kadar ciddiye alma hayatı." Kasedeki cipsleri sırayla ağzına atarken konuşmuştu. Bakışları ben ve televizyon arasında gidip geliyordu. Liam da en garip bulduğum özellik olaylara göre -sanırım iyimser olma yönünde- tavsiye vermesiydi. Normalde ciddi, planlı ve düzenli olmayı seven Liam, bana hayatı boş vermem gerektiğini söylüyordu.

"Ciddi misin?" Telefonumun ekranına baktım. Hiç bildirim yoktu. Bu sırada Liam, televizyondaki bakışlarını bana çevirmişti."Bu böyle olmayacak." Elindeki kaseyi masaya bırakıp az önce yayıldığı koltukta daha dik bir konuma geçti. "İki gündür kafanı dağıtmaya çalışıyorum fakat bunu başaramadım. Şimdi, mantıklı Liam'a merhaba de." Elimi kaldırıp yalandan gülümseyerek selam verdim.

"Anlat bana,Grace ile her şey güzel gidiyorken bir anda ne oldu? İki gündür Grace'den bahsetmiyorsun?"

Bir anda olmamıştı. Her zaman var olan ve olmaya devam edecek bir sorunu bastırmaya çalışmıştım, sadece.

"Aynı şeyler."

Herkese her şeye karşı mücadele etmem gerekirken en büyük mücadeleyi, beni sevdiğini düşündüğün insana karşı veriyordum. Bu beni yorgun bir insana dönüştürmüştü.

"Sorun Ashton mı?"

Sorun tam olarak Ashton sayılmazdı. Grace'in içinde bastırmaya çalıştığı vicdan azabı ve son zamanlardaki kontrol edilmeyen öfke sorunum bizi bitirmeye doğru gidiyordu. Grace'i evde yalnız bıraktığım gün, Luke'un geldiğini biliyordum, öğrenmiştim. Piçin yaveri, yanıma gelip benimle sikik bir konuşma yapmıştı. Benim Ashton'a ihanet ettiğimi, bir orospu çocuğu olduğumu ve Grace'in de bir kaltak olduğunu söylemişti. Son söylediği şey, ona patlamış bir kaş hediye etmemin sebebiydi.

"Geçen gün ben evde değilken Luke gelmiş ve evde Grace vardı."

"Siktir, ciddi misin? Neden gelmiş? Grace ile karşılaşmışlar mı?" Hızlı bir şekilde konuşmuştu, Liam.

"Yedek anahtarı sende unuttuğum için kendi anahtarımı Grace'e bıraktım. Sanırım benim geldiğimi düşünüp kapıyı açtı, bilmiyorum."

"Üzgünüm,dostum. Anahtar benim suçum, unutmuş olmalıyım." Grace, Liam ile kaldığımı düşünmekte haklıydı. Anahtar sorun değildi. Liam'ın söylediklerini duymazdan gelip devam ettim. "Tahminimce Luke ve Grace sürtüşmüşler biraz. Luke yanıma geldiğinde saçma bir tavır takınıyordu, biraz tartıştık."

"Acaba Luke'un, Ashton'da yedekli seks kasetleri olabilir mi? Bu kadar Ashton'ın ağzına bakmasının bir sebebi olmalı."

"Siktir." söylediği şeye gülmüştük. Benim için bu kısa sürmüş, eski ciddiyetime dönüp devam etmiştim. "Sadece sonuç olarak ortada vicdan azabı yaşayan Grace, öfkesini kontrol edemeyen Zayn ve bir de şey patlamış bir kaş var."

"Dostum, hayır kesinlikle olmaz. Her ne olursa olsun bunu desteklemeyeceğim. Üstelik sen yani biliyorsun."

"Evet biliyorum."

Öfke sorunu olan bir babanın yaşadığı evde büyümüştüm. Annem, beni ve kardeşimi onun bu davranışlarından uzak tutmaya çalışsa da sanırım genlerimde varlığını hissettirmek istiyordu.

"Evde durumlar nasıl?"

Geçen gün kardeşimle konuşmuştum ve bana, annem ile babamın her geçen gün şiddetlenen kavgalarından bahsetmişti. Yakın bir zamanda Bradford'a gitmeyi düşünüyorum.

"Yakında Bradford'a gidebilirim. Her neyse." Bu konuyu konuşmayı sevmiyorum. "Grace hala Ashton'a ihanet ettiğimizi düşünüyor ve bana karşı kabuğunu kıramıyor. Üstelik insanların söylediği hatta söylemediği şeyleri bile o kadar çok düşünüyor ki Liam, sana bunu nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum."

"Sende onun bu düşüncelerinin size zarar vereceğini düşünüyorsun, değil mi?"

Her şey iyi giderken Luke'un onunla iletişime geçmesi, Grace'in kendini geri çekmesine sebep olmuştu, biliyorum.

"Evet. Yani aslında onu anlıyorum, gerçekten. Benimde aklıma geliyor. Ashton falan. Sonuçta onunla arkadaştık fakat ben bunu bir şekilde hallediyorum. Sanırım onun için aceleci davranıyorum."

"Sonuçta her şeyin zamanla çözüleceğini en başında konuşmuştunuz. Bence ona biraz daha zaman vermelisin."

"Haklısın."Bir süre sessiz kaldık ve sonrasında gülmeye başladım. "Ne oldu?" Liam da kahkahalarının arasında konuşmuştu. "Neden gülüyorsun?" Gülmeye devam ediyordu.

"Bunu kadınların yaptığını düşünürdüm sadece."

Hiç bir zaman kız arkadaşım ya da ilerde eşimle aramdaki sorunları, arkadaşımla konuşacağım bir gün olacağını düşünmemiştim. Bu bana biraz garip geliyordu fakat şu an yaptığımız tam olarak buydu.

"Neyi?"

"Sanki eşimi işe yolladım ve seninle onun hakkında konuşuyormuşum gibi hissediyorum."

"Siktir git, cinsiyetçi piç." Koltuğun kenarındaki yastığı ona fırlattığımda havada tuttu,kolunun altına koyarak daha rahat oturmaya devam etti. Şaka yaptığını biliyordum. "Yalnız çiçek buketini çok beğendim, bir ara beraber yapmalıyız." Yüzündeki arsız sırıtışla, gözleri masada duran çiçek buketini işaret etmişti.

Mantıklı Liam aramızdan ayrılmış yerine gevşek olan gelmişti. Yine de her zaman yanımda olmasını seviyordum.

Zayn'in dünyasına giriş yapacağız zamanla...

other boy • zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin