w/zayn

331 21 15
                                    

Grace.

Ertesi gün dersim öğleden sonra olmasına rağmen erken bir saatte uyanmış, duş almıştım. Dersten önce Zayn'in yanına gidecektim. Çok heyecanlı hissediyorum. Sanki Zayn'i aylardır görmüyor gibiydim.

Üzerime kırmızı bir sweat ve kot pantolon geçirdikten sonra hava soğuk olduğu için siyah ince montumu almıştım. Londra havası.

Grace: Günaydın günaydın günaydın

Zayn: Günaydın

Grace: Evde misin yani Londra'ya geldin mi?

Zayn: Evet

Sonunda!

Grace: Yanına geliyorum

Hayır dese bile gidecektim. Hala yalnız kalmam gerektiğini düşünüyor olamazdı, artık.

Zayn: Tamamm

Hazır olduğum için Zayn'in mesajıyla evden çıktım. Mumu yanıma almayı unutmamıştım. Saat henüz on bir olduğu için kahvaltı yapmadığını düşünerek yol üzerindeki pastaneden çörek ve bir kaç kurabiye almıştım.

Kısa bir süre sonra apartmanına vardım ve hızla katına çıktım, zile basarken oldukça heyecanlaydım.

Kapıyı açtığında yaklaşık bir hafta sonra karşımdaydı. Yüzümdeki gülümsemeye engel olamıyordum. Kollarımı açıp boynuna atladığımda önce biraz şaşırmış, bana karşılık vermişti.

"Sonunda geldin." Hala sarılırken konuştum. "Evet." diye mırıldandığında nefesini saçlarımın arasında hissediyordum. Kollarımı geri çekip yüzüne baktığımda, gülümsüyordu.

"Kahvaltı yapmadın değil mi?" Aklıma kahvaltı yapmadığım için kızdığı gün gelmişti. Kafasını hayır anlamında salladığında eve girdim ve arkamdan kapıyı kapattı.

Elimdeki çörek poşetini ona uzatırken içinde mum olanı masaya bıraktıktan sonra montumu çıkardım.

"Bir şeyler yiyelim mi, beraber? Sonra okula gitmem gerekiyor."

"Olur, bende geleceğim." Mutfağa geçmişti. Ceketimi koltuğun kenarına koyup, mum poşetiyle yanına gittim. Mumu ona vermek için çok sabırsızdım.

"Bradford nasıldı?" Mutfağa girdiğimde konuştum. Çörekleri bir tabağa koyuyordu. "İyi sayılır, Aida'nın peşinden koştum." Yüzünde bir tebessüm oluşmuştu. Daha önce Aida'dan bahsetmişti bana ve ona düşkün olduğunu biliyordum.

"Aida mumu hala merak ediyor mu?" Elindeki poşeti kenara koyup bana döndü. "Sanırım evet." Paketi ona uzattım. Tepkisini merak ettiğim için hareketlerini izlemeye başlamıştım.

Poşetin içine baktıktan sonra mumu çıkarmış, masaya koyduktan sonra üzerindeki hediye paketini açmıştı. Umarım kırılmamıştır.

"Bu çok güzel." Mumu eline alıp bakışlarını benimle buluşturdu. "Gerçekten mi?" Heyecanla konuşmuştum. Beğenmesini çok istiyordum, gerçekten beğenmesini.

"Çok beğendim, Grace. Gerçekten sen mi yaptın bunu?" Mumu inceliyordu.

"Ben yaptım tabiki! Koklasana." Söylediğim şey üzerine burnuna götürüp koklamıştı. Sanki daha önce kokusunu duymamış gibi elindeki mumu alıp burnuma götürdüm. Vanilya kokuyordu.

"Vanilya. Aida, vanilya kokusunu çok sever." Kendini, kardeşinin ismiyle kamufle ediyordu. Güldüm. "Evet, Aida'nın parfümü de kesinlikle vanilya kokuyordur."

other boy • zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin