other boy • zm

malik's farm

Grace.

Zayn ile dinlenmek için Trisha'nın bize hazırladığı odaya çıkmıştık. Her ne kadar Londra ile Bradford arası yakın olsa da yol, son zamanlardaki yorgunluğum ve Aida beni epey yormuştu.

"Yarın büyükbabamın yanına gideceğiz."

Elimdeki pijama takımını yatağın kenarına bıraktıktan sonra Zayn'e döndüm. Sabahtan beri bu anı bekliyordum.

"Büyükbaban nerede?"

Kafasının altındaki yastıkları düzeltirken konuştu. "Çiftlik evinde."

Çiftlik evleri vardı. Vay canına.

"Tamam." dedim sadece ve üzerimdeki kıyafetleri çıkarmaya başladım. Oysa merak ettiğim o kadar çok şey vardı ki...

Bileklerime indirdiğim pantolonu çıkarmak için yatağın kenarına oturduğumda belime sarılan sıcak eller gülümsememe neden oldu.

Kafasını omzuma yaslarken fısıldadı. "İyisin değil mi?"

"Evet. İyiyim. Ne oldu ki?"

"Sadece merak ediyorum. İyi olmanı istiyorum."

"Merak etme. Her şey olunda..." pijamamı elime aldıktan sonra devam ettim. "Sadece annen ya da Aida varken bizi tuvalete kilitleme."

Büyük kahkahası odayı doldururken kollarının arasından ayrıldım ve hızlı bir şekilde giyindim. Nasıl hissettiğimi bilmiyordu. Çok utanmıştım. Hemde çok!

"Komik olan ne?"

"Çok tatlısın." Hala gülmeye devam ediyordu.

"Zayn sen salak mısın? Annen kim bilir neler düşündü? Üstelik bu bizim ilk tanışmamız."

"Sorun yok, bitanem. Annem seni çok iyi tanıyor."

Gözlerimi devirdim. "Evet o yüzden dinlenmek için odaya çekilmemizi söyledi."

Benim için bıraktığı boşluğa uzandım.

"Bunu bende beklemiyordum." dedi gülerken.

Huzursuzca ofladım. Batırmış hissediyordum. Yastığıma sarılıp örtüyü üzerime çektikten sonra Zayn'e sırtımı döndüm.

"Şaka yapıyorum."

"Çok güldüm."

"Biliyorum."

"Zayn!"

"Seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum." Gözlerim kapanırken söylediğim son şey bu olmuştu.

Yüzüme bırakılan sayısız öpücüklerle gözlerimi açtım. Zayn ağırlığını vermeden üzerime eğilmişti.

"Günaydın, güzelim."

"Günaydın." diye mırıldandım. Öpücüklerime devam ediyordu. "Yüzümü yıkadın." Kıkırdadım.

"Şikayetçi misin? Bu öpücüklerin hayalini kuran kaç kız var biliyor musun?" dedi alayla.

Omuzlarından onu ittirmeye çalışırken konuştum. "O zaman o kızları annenle tanıştır."

Şakası bile beni sinir etmeye yetmişti.

Kahkahası odayı doldururken ona sırtımı döndüm.

"Hey, şaka yapıyorum. Buraya gel." Ellerini belime yerleştirdikten sonra bedenimi kendine çekti ve arkamdan sarıldı. Hiç bir şey söylemedim.

"Sabah uyandığımda yanımda seni görmek istiyorum. Sadece seni öpmek istiyorum. Sana böyle sarılmak istiyorum."

Yüzümde oluşan gülümsemeyi ondan saklamaya çalışarak sessiz kalmaya devam ettim.