10

710 71 27
                                    

-Uyarı: Bu bölümde geçen tüm büyüler Harry Potter evreninden olup hiç bir şekilde kendi oluşturduğum büyüleri içermemektedir - 

Şuan son dersimiz olan Bitki Bilimi dersindeydik. Dünkü olanlardan sonra tüm öğrenciler hatta profesörler bile derslerin bitimini iple çekiyordu. Galiba okul olarak bizler kaosa açtık 

Bitki Bilimi dersini sevmiyordum. Bitkiler benim için birkaç 3 gruba ayrılıyordu. 1.si yenilebilir olanlar 2.si yenilemez olanlar ve 3. sü ise iksirlerde işime yarayanlardı. Geri kalanları bilmiyor ve pek de umursamıyordum. Sadece bu gruplardan ekstra olarak zehirli olanları öğreniyordum o da belki işime yarar diyeydi. 

Başımı dikkatle profesörü dinleyip önündeki bitkiyle uğraşan Draco ya çevirdim. Cidden şu durumu bile bas bas ben bu derse bayılıyorum diyordu. İlk başta bunu fark ettiğimde şaşırmıştım. Yani kim düşünürdü ki Malfoy un Bitki Bilimi dersini sevebileceğini? Ben düşünmezdim

Yüzümü elime yasladım ve Malfoy u izlemeye devam ettim. Şuan ki haliyle tam doğa ananın çocuğu gibi duruyordu. Sarı saçları güneş gibi parlarken maviş gözleri de gökyüzü gibiydi. Bir de bunlar yetmezmiş gibi elindeki bitki ve toprak dolu saksıyla tüm yeryüzünü şuan kendisi oluşturuyordu. 

Draco nun elleri uğraştığı bitkide durduktan sonra kafasını kaldırdığında neden durduğunu anlamaya çalıştım. O sırada başını aniden bana çevirdiğinde kafamı hızlıca başka tarafa çevirdim. Merlin aşkına bildiğiniz onu izlerken yakalanmıştım. Bu çok utanç vericiydi. 

Yanaklarımın yanmaya başladığını hissettiğimde kızarıklığın çok belli olmaması için içimden dua etmeye başlamıştım. O sırada başımı hafifçe Draco ya bakmak için çevirdiğimde gülümseyerek bana baktığını fark ettiğimde yüzümdeki yanma hissi artmaya başlamıştı. Bunu fark ettiğinde dudağının sol kenarı biraz daha yukarıya çıkarak gülümsemesini büyüttü. Daha fazla bu bakışlara dayanamayacağımı fark ettiğimde hafifçe boğazımı temizledim ve bakışlarımı önümdeki kitaba çevirdim ve sayfaları okuyormuş gibi yapmaya başladım. 

"Tamam artık dersi bitirelim de siz de rahat rahat eğlencenize gidin" Profesör Sprout 'un dedikleriyle beraber koca serada kulak tırmalayan bir uğultu oldu. Herkes dersin bitmesinin heyecanıyla hızlıca toparlanmaya başlamıştı. Daha fazla Malfoy un bakışlarına maruz kalmamak için elimdekileri çantama attım ve çıkışa doğru hızlıca yürümeye başladım. Kızlar da peşimden gelirken düellonun yapılacağı ve şuan tıklım tıklım dolu olan büyük salona gittik. 

Valencia yı görenler yolu açmak için önümüzden çekilirken bizler hızlıca masanın etrafına konulmuş tahminimce koruma amaçlı olan ipin önüne geçtik. "Val çok öfkelenirse bu ip kimseyi korumaz acaba söylesek de koruma kalkanı falan mı yapsalar" Jane in dediklerine kahkaha atarken Val çok odaklanmış bir şekilde birazdan üstüne çıkıp düello yapacağı masaya bakıyordu. 

Elimi onun omzuna koydum ve bana bakmasını sağladım. "Gücünü herkese göstermekten çekinme ve lanet atarken karşındakinin canı yanar mı diye düşünme. Madem o yeşil göz sana meydan okuyup sinir etti bunu ona pişman et ki bir daha aynı şeyi ne o ne de bir başkası yapmasın. Ve Val sakın pes etme" Val konuşmam bittiğinde kafasını sallayarak beni onayladığında Jane sağ tarafından ona sarıldı. Ben de sol tarafından sarılırken endişesi biraz daha geçmiş gibi duruyordu. 

Gözlerim masanın karşı tarafında duran Malfoy ve Tom a takılırken Profesörler salona girmeye başladı. Profesör Snape hızlıca gelip masanın üstüne çıktı ve karşılaşacak kişileri çağırdı. Val den ayrılırken son kes onun omzunu sıkıp kulağına fısıldadım "Parçala onu" Val dediklerimle sırıtıp bana göz kırparak masanın üstüne çıktı 

Evren CadısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin