11

708 62 36
                                    

-3 Bin küsür kelimelik upuzun bir bölümle karşınızdayım. Umarım yazmaktan ağrıyan parmaklarım o güzel satır arası yorumlarınızla karşılığını alır.- 

-Normalde pazar günü atacaktım ama sizlere dayanamadım. Tatilde rahat rahat okuyun dedim-

Gözlerimi araladığımda başımın tepesinde bana bakan bir sürü yüz görmek ile gözlerimi tekrardan kapattım. Daha sonra yavaşça tekrardan araladım. "Çekilin de nefes alayım" susuzluktan kurumuş sesimle zar zor konuşurken başımdakiler hızlıca uzaklaştı. 

Biri beni tutup doğrulturken başka biri arkama yastık koymuştu daha rahat olabilmem için. Sırtımı yastıklara yasladığımda Val hızlıca elindeki bardağı bana yaklaştırdı ve yavaşça su içirmeye başladı. 

"Yeter. Öldüm de haberim mi yok? Yoksa ömrüm mü az kalmış? Bu ilgi ne" sorduğum sorularla Val kafama vuruverdi. Acıyla inlerken hızlıca yaklaşıp iyi olup olmadığımı sormaya başladı "Hem vuruyorsun hem de soruyorsun bi git ya deli" başımın ağrıyan yerini elimle okşarken birkaç kişi bu halime gülmüştü 

"Hem burası neden bu kadar kalabalık? Toplantı mı var? Bir de her binadan birilerini toplayıp gelmişsiniz" Cidden her binadan birileri vardı. Arkadaki aralarında metreler olan iki profesöre baktım "Hadi sizleri geçtim de Profesör Snape ve Lupin neden burada? Uyuduğum yerde bir şey yapmış olamam değil mi?" 

Bakışlarımı gözümün ucuyla gördüğüm karartıyı daha net görebilmek için kapıya çevirdim. Gördüğüm simsiyah köpek ile gözlerim irileşirken "Yok artık sen de mi?" demiştim. Tabi bunun üzerine bakışlar kapıya dönerken Sirius görünmeden ortadan kaybolmuştu. 

Rahatlayarak derin nefes verdim ve sorgulayarak bana bakanlara baktım "Bir kuş görmüştüm de. Kuşların içeri girebildiklerini bilmiyordum" Profesör Dumbledore içeri girerken yerimde doğrulmaya çalıştım "Buna gerek yok" diyerek elini kaldırdı ve kıpırdanmamı engelledi. 

Tekrar eski pozisyonuma gelirken arkama iyice yaslandım. "Nihayet uyanmana ve iyi durmana sevindim" Aklım nihayet kelimesine takılırken neden öyle dediğini sormuştum profesöre "Sana söylemediler mi?" diyerek diğerlerine döndüğünde Jane atladı "Uyandığından beri susmadı ki söyleyelim. Benden bile çok konuşuyor. Gören de 1 haftadır benim uyuduğumu sanır" 

Duyduklarımla şaşkınlıkla diğerlerine bakmaya başladığımda hiç biri bir şey dememişti. Alamadığım cevabın endişesiyle yanımda duran sarı kafaya döndüm "Bu doğru mu? Bir haftadır uyuyor muyum?" konuşma gereği görmeden sadece başını sallayarak beni onayladı.

Aldığım cevapla beraber gözlerimi kucağımdaki elime çevirdim ve onlara bir şey söylemeyip sadece ellerimi incelemeye başladım. "Serene" Val ve Jane yanıma gelerek iki yanıma oturdular. "Çok bir şey olmadı 1 hafta içinde merak etme. Gerçi ilk günlerde herkes bizim hakkımızda konuşuyordu. Öyle güzel bir etki yarattık ki. Bazı erkekler gelip Val a çıkma teklifi etmeye bile çalıştı. Ama nedense hanımefendi hiç birini kabul etmedi. Hatta birkaçını gelinciğe çevirdi" 

Jane kendi dediklerine gülerek devam etti "Duyduğuma göre 1. sınıflar tüm büyü derslerini dikkatle dinleyip benim yaptığım basit büyülere çalışıyorlarmış." dediğine Val ile beraber kahkaha attıktan sonra bana doğru yaklaşıp fısıldamaya başladı "Sen uyurken Malfoy her gün birkaç saatliğine buraya geldi. İşin tuhaf yanı senin yanında olan kimseye hiç bir şey yapmadı. O Potter a bile" 

Duyduklarımla şaşkınca Jane e döndüm. Bunun üzerinden Val bacağımı cimcikledi ve sinirle fısıldayarak konuştu "Anladık bizce de bu durum çok tuhaf ama o kadar şey söyledik. Buna mı tepki veriyorsun?" başımı onaylarcasına sallayıp profesör Snape e döndüm 

Evren CadısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin