14

647 57 10
                                    

"Zihninizi açın! Daha ötesini görmelisiniz!" Kehanet profesörün dediklerini dinlerken önümdeki küreye odaklanmaya çalıştım. "Kristale bakma sanatı iç gözün saflığıyla ilgili bir kavramdır. Ancak o zaman görebilirsiniz. Tekrar deneyin" 

Kristalin içindeki dumanlarda hareketlenmeler olurken bir şeyler görmeye başladım. Bir tepenin başında bir grup duruyordu ve bende onların arasındaydım. 

"Bir şey mi görüyorsun çocuğum" Profesör bir şeyler gördüğümü anlamış olacak ki yanıma gelmişti. "Bir tepe ve bu tepenin üstünde olan bir grup görüyorum. Ben de oradayım ve elimde asam var. Birine doğrultmuşum" 

O sırada asamdan çıkan yeşil ışıkları fark ettiğimde korkuyla nefesimi tuttum. Asadan çıkan ışıklar karşımdaki kişiye çarparken o kişi ortadan toz olup kaybolmuştu. 

Büyünün ne odluğunu kaybolan kişi sayesinde anlarken korkuyla ayağa kalktım ve geriledim. O sırada dengemi tam sağlayamamış olacağım ki masaya çarptım ve üstündeki küreyi yere düşürürken ben de kalktığım yere düştüm 

"Ne gördün çocuğum?" Duyduğum sesle irkilip başımı yanımda duran profesöre çevirdim. "Sadece birkaç saçma şey" sesimden bile yalan söylediğim anlaşılırken çantamı alıp hızlıca dışarı çıktım. Daha fazla bu derste bulunamazdım.

Kendimi bahçedeki taşlardan birinin arkasına atıp taşa yaslanarak oturdum ve bacaklarımı ileriye uzattım. Gökyüzünde uçuşan kuşları izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım ta ki taşın arkasındaki sesleri duyana kadar 

Hermione Draco nun boğazına asasını dayamıştı. Duyduğum seslerle bunu anlarken ayağa kalktım ve üstüme temizleyerek kayanın arkasından çıktım "Tamam çocuklar kavga etmenize gerek yok" 

Kafalar bana dönerken gözümü Hermione ye dikmiştim "Eğer sana direkt olarak karışmadıysa o asayı indir ama karıştıysa istediğin büyüyü yapmakta özgürsün" Draco nun yanındaki mankafalar bu dediklerime şaşırırken gözlerimi devirdim 

"Eğer büyü yemeyi hak ediyorsa engelleyecek değilim" bakışlarımı sarı kafaya çevirdim ve gülümsedim "Alınma tatlım ama bugün ben onu engellersem başka bir zamanda o da beni engelleyebilir ve biliyorsun ben yapacağım şeyin engellenmesini sevmem" 

Tekrar Hermione ye döndüm "Yapacağın şeyi hak etti mi?" bakışlarını Draco ya çevirdi ve asasını indirdi. Draco rahat bir nefes alırken rahatlamaması gerektiğini biliyordum çünkü bir şey yapmıştı ve Hermione bunu ona ödetecekti.

Tam da tahmin ettiğim gibi hızlı bir yumruk Draco nun suratına inerken yüzümü buruşturdum ve onlara yaklaştım. Cebimden çıkardığım mendili kanayan burnuna bastırırken Hermione ye döndüm

"Engel olmadığın için sağ ol Serene" Hafifçe gülümsedim ve göz ucuyla sarı kafaya baktım  "Dediğim gibi hak ettiyse elimden bir şey gelmezdi" Hermione de gülümserken arkadaşlarını alıp uzaklaşmaya başladı 

Onlar uzaklaşırken hızlıca Draco ya döndüm "Kim bilir yine ne yapıp kızdırdın kızı?" burnuna bastırdığım mendili hafifçe çekip kanama durmuş mu diye baktım ama durmadığını fark ettiğimde mendili tekrar bastırmaya başladım 

"Bir şey yapmadım" Draco burnundaki mendil yüzünden boğuk bir sesle konuşurken gözlerimi devirdim "Lütfen rahat dur. Bir dahaki sefere bundan daha azıyla kurtulamazsın." 

Mendili tekrardan indirdim. Kanamanın durduğunu görüp rahatlarken asamı çıkarıp mendili ıslattım ve kurumuş kan lekelerini yavaşça silmeye başladım. "Onları şikayet etmeyeceksin değil mi Malfoy" vereceği cevabı tahmin ettiğim için devam ettim. 

Evren CadısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin