Evren Cadısı

29

"Bugün tatilden önceki son dersimiz. Bu zamana kadar sıkı çalışmalarınızı bugün ödüllendireceğim. Öncelikle.." Cümlemi kesip çantamın içinden çıkardığım sepeti yanımdaki masanın üstüne koydum "Sizlere kek getirdim" kimse hareket etmezken kaşlarım çatıldı ve yan tarafımda duran ikizlere döndüm "Alsanıza neden almıyorsunuz?" 

"Daha önceki derslerinde farklı şekillerde bizi şakaladığın için olabilir mi?" gözümün önüne gruptakilere yedirdiğim çikolatalar, sakızlar, şekerler gelirken gülerek sepete uzandım ve içinden keklerden birini çıkarıp yemeye başladım bir yandan konuşurken "Onları Weasley ürünlerini tanıtmak için yapıyordum. Bakın bir şey olmadı şimdi siz de yiyin de derse geçelim" 

"Kabul yaptığın şakaların hepsi çok zekiceydi" Fred in dediklerine göz kırpıp kekleri daha rahat alsınlar diye geri çekildim ve kollarımı bağlayarak izlemeye başladım. Herkes yavaş da olsa kekleri alıp yerken antrenman yaptığımız yere geçtim ve çantamdakileri çıkarmaya başladım. Sonunda hepsi çıktığında ne yaptığımı izleyen gruba döndüm ve yerdeki şeyleri gösterdim. 

"Bunlar sizlere olan hediyelerim. Hepinize özel hazırlandı. O yüzden kıymetini bilin" Asamı çıkarıp yerdeki şeyleri tek tek asa ile sahiplerine gönderirken konuşmama devam ediyordum "Büyülerin, iksirlerin, farklı şeylerin yazılı olduğu parşömenler ; hayranı olduğunuz kişilerden alınmış imzalı fotoğraflar ; yemek tarifleri kitabı ; içi farklı çikolatalarla dolu kutu ; birkaçınızın özel hobileri için malzemeler ve daha bir sürü şey" 

"Bunların hepsini nasıl , hangi ara yaptın?" dağıtımım bittiğinde aldığım soruyla gülümsedim "Meslek sırrı" cevabımla birkaç kişi gülümserken hep bir ağızdan teşekkür etmeye başlamışlardı. Buna karşılık şaşırırken hızlıca asam ile sus işareti yapıp konuştum "Boşuna teşekkür etmeyin. Bunlar benim için hiç bir şey hem karşılığını sizden bol bol aldım. Hadi şimdi onları kenara koyun ve çalışın" 

Herkes çalışma düzeni alırken Weasley ikizleri iki yanıma yerleşip ellerindeki şeyleri gösterdiler "Buna da mı meslek sırrı diyeceksin" Ellerinde dünyanın dört bir yanından toplanmış nadir şaka malzemelerinin koyulduğu poşetler vardı "Unuttunuz mu? Ben Weasley Şaka Malzemelerinin en büyük yatırımcısıyım" 

"Ama bunları bulmak imkansızdı. Cidden nasıl yaptın?" başımı cıkcıklayarak iki yana salladım "Çocuklar benim kim olduğumu unutuyorsunuz. Ben Zabini Black im. Benim için imkansız diye bir şey yok. Hadi ne lak lak yapıyorsunuz burada yürüyün çalışın" İkizleri de yanımdan kovaladığımda rahat bir nefes vererek yere oturdum ve öğrenciler ile ilgilenen Harry yi izlemeye başladım. 

"Beni sürekli şaşırtıyorsun Black ve teşekkür ederim hediye için" Pendragon un elindeki iğrenç şekerleme dolu paketi gördüğümde gülümseyerek başımı salladım "Tabi bir şey değil" yanıma oturup benim gibi sırtını kirişe yasladı ve ayaklarını ileriye uzattı "Bu çabanın neden olduğunu gerçekten hala anlayamadım. Tamamen gizemlerle dolu birisin Serene" 

"Sen ise pek gizem dolu değilsin Pendragon. Kral Arthur un soyundan gelmek pek gizemli bir şey değil" başını onaylarcasına salladı "Ama Zabini ve Black soyundan gelmek oldukça gizemli" beni taklit ederek kurduğu cümleyi onu taklit ederek başımı sallayıp onayladım 

"Her ailenin kendine göre sırları vardır. Mesela ben şeyi merak ediyorum nasıl oldu da Arthur un kanından gelen birileri büyücü olabildi? Ne de olsa büyücü olan Merlin di Arthur değil" sorumdan rahatsız olduğu belli olurken bunu gizlemeye çalışıp kendisi başka bir soru yöneltti "Peki nasıl oldu da soylu Black kanına Muggle kanı karışabildi ya da herkesin merak ettiği gibi Zabini ailesi nasıl ortadan kayboldu da geriye sen kaldın" misilleme yapacağını zaten bildiğimden pek etkilenmemiştim