Evren Cadısı

30

-yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum iyi okumalar-

"Yüksek güvenlik altında tutulan 10 mahkumun dün akşam saatlerinde kaçtığı doğrulandı. Elbette Muggle Başbakanı tehlike hakkında uyarıldı. Bu firarı ayarlayanın, Azkaban dan kaçma konusunda deneyimi olan bir adam olduğu yönünde ciddi şüphelerimiz var. Nam-ı kötü seri katil Sirius Black. Firari Bellatrix Lestrange ın kuzeni"

Gazetede yazanları okumayı bitirince şokla beraber hızlıca ayağa kalktım "Bu saçmalık da ne oluyor böyle" sesim tahmin ettiğimden yüksek çıkmış olacak ki Büyük Salondaki bakışlar üstüme dönerken önümdeki gazeteyi görenler neler döndüğünü anlamış oldular

"Noldu Black yoksa haberin yok muydu akrabanın kaçak olduğundan" ben Bellatrix in Azkabanda olduğunu bile bilmiyordum ki. Bilsem açık açık evime davet eder miydim? Peki neden kimse bana bir şey söylememişti?

Kafamın içindeki sorulardan kaçmaya çalışırken sinirle konuşan kişiye döndüm "Eğer bir daha konuşmak istiyorsan o çeneni kapalı tut" tehdidim üzerine kız korkarken yanındaki arkadaşı alayla bana baktı "Ne o Black yoksa çok sevdiğin amcanın ona yardım etmesi mi sinirlerini bozdu" Sirius düne kadar suçundan aklanmış sayılıyordu. Nasıl olur da şimdi kendi suçu yetmiyormuş gibi üstüne bir de 10 mahkumu kaçırma suçu eklenmişti?

"Eğer tek kelime daha ederseniz sizi gözümü kırpmadan lanetlerim" Çocuk bu dediğime alayla gülerken öğrencileri gözetleyen pembe kurbağayı işaret etti "Unuttun mu asa kullanmak yasak" bu söylenene alayla gülmeden edememiştim. Ben bakanlığın okul sınırları dışında büyü yapmama kuralını cezasız bir şekilde defalarca çiğnemiş biriydim lanet bir maşanın koyduğu kural mı beni durduracaktı

Neredeyse herkesin gözü üzerimdeyken asamı ortaya çıkardım. "Gerçekten ceza almak mı istiyorsun? Hain akrabaların uğruna?" duyduğum şeyle birkaç kişi korkuyla nefesini tutarken asamı yanımda oturan öğrenciye verdim "Dikkat et çizilmesin" öğrenci asayı aldığı an oturduğumuz yere çıkıp masanın üstünden atlayıp karşıdaki çocuğun yüzüne tekmeyi geçirerek yere indim

Birkaç çığlık arasında çocuğu düştüğü sandalyeden yakalarını tutarak kaldırdım ve yüzümü yüzüne yaklaştırdım "Benim sizin gibi böceklere eziyet etmek için asaya ihtiyacım yok" Birkaç öğrenci bizi ayırmak için yaklaştığında çocuğu kaldırdığım yere doğru ittirdim. "Ağzınızdan çıkan her kelimede karşınıza kimi alabileceğinizi unutmayın"

Herkes yüksek sesle söylediğim şey üzerine birbirine bakarken gideceğim sırada profesör kurbağanın seslenmesiyle durup arkamı döndüm "Bayan Black odamı özlemiş olmalısınız" duyduğum şeyle hafifçe sırıttım fakat konuşmama fırsat vermeden başka bir ses araya girdi "Bayan Black e bu sefer cezayı ben vermek isterim Profesör Umbridge "

Gözlerimi kapatıp içimden lanetler okurken lanet pembe kurbağa izin vermişti. Bunun üstüne Profesör Snape kendisini takip etmemi söyleyip ilerlerken asamı verdiğim çocuktan alıp hızlıca yetişmeye çalıştım.

Sonunda profesörün odasına girdiğimde arkamdan kapıyı kapattım ve hazırladığım savunmayı aktarmak için ağzımı açtım fakat profesör elini kaldırarak beni durdurdu ve pelerininin altına sakladığı mektupları çıkartıp bana uzattı "Neler döndüğünü anlamadığını biliyorum ama bu mektuplar sana geldi. Black ailesi üyelerinden"

"Profesör bu nasıl olur anlamıyorum. Ben daha bu yaz tatilinde çağırdım Bellatrix i ve geldi. Kimse de bana onun hapishanede olduğuyla ilgili bir şey söylemedi. Gerçi Sirius a söylememiştim. Sirius konusunda da Peter yakalanmıştı suçsuz olduğu ispatlanmak üzereydi. Nasıl olur da bunlar olur"

"Sakin ol Black ve daha fazla sorun çıkarmadan otur" şaşkınlık ve hayal kırıklığı karışımı bir yüzle profesöre bakarken eliyle masasının önündeki sandalyeyi gösterip oturmamı bekledi ve daha sonrasında karşıma oturdu.