13

608 62 66
                                    

-Bölüme başlamadan Serene nin babasını tahmin etmenizi istiyorum sizden. Bakalım kimin tahmini doğru çıkacak. (oyunbozanlık yapmayın ve gerçek tahminlerinizi yazın)-

O gün görünmez olup diğerlerinin yanından ayrıldıktan sonra aklımdaki düşünce girdabıyla şatonun koridorlarında dolanıyordum ve bir anda sol tarafımda beliren bir kapı fark etmiştim. Başta ne olduğunu anlayamasam da içeri girdiğimde gördüğüm şeylerle ihtiyaç odasını bulduğumu anlamıştım. 

İhtiyaç odasını bulmamın üstünden iki hafta geçmişti. Tüm zamanımı bu odada geçirmiştim. Sadece kanatlarım hamlamasın diye günde birkaç saatliğine bu odadan dışarıya uçmak için çıkıyordum. Geri kalan zamanlarımı ise zihin büyülerini öğrenmekte ve zihnimi geliştirmeye çalışarak harcamıştım. 

İlk gün insanların beni merak etmemesi için kızlara bir mektup yollamıştım. Zaten kızlar diğer herkese bunu söylerdi o yüzden diğerleriyle iletişime geçmemiştim. Sadece söz verdiğim gibi Fred ve George a ayrıntılı yazdığım birer şaka numarası vermiştim. Daha doğrusu büyüyle yollamıştım

Uzun uğraşlarım bir hafta sonunda meyvesini vermişti. Dumbledore un yaptığı büyüyü üstümden kaldırmıştım ve bunu hissettiğinden emindim. Tabi büyü üstümden kalkınca bir anda aklım anılar ile dolmuş ve ben de buna dayanamayıp bayılmıştım. 

Geri kalan bir haftam ise aklımdaki şeyleri raylarına oturtmakla geçmişti. Önceliğimi aileme vermiştim. Onlar hakkında açıkta kalan kısımlar vardı buradan çıktığımda onları tamamlamaya çalışacaktım. 

Diğer rayına oturttuğum şey ise uyandığımdan beri gördüğüm görüntülerdi. Onları gördüğüm kişilerin fiziksel özelliklerine göre sıraya koymaya çalışmış ve boşluklar da olsa hemen hemen bir şeyler oturtmuştum.  

İhtiyaç odasından tüm kullanacağım kitapları alıp çantama koydum. Bu kitaplar ne normal ne de gizli kütüphanede bulamadığım büyüleri ve bilgileri içeren kitaplardı. Güçlü oldukları kadar da tehlikeliydiler. O yüzden başkasının elinde tehlike oluşturmalarındansa benim elimde tehlike oluşturmaları daha iyiydi 

Üstümdeki elbiseyi ve saçlarımı son kez düzelttim ve dışarıya adımımı atıp kapıyı arkamdan kapattım. Kapı arkamdan yok olurken uzun bir süre daha oraya ihtiyacım olmadığını biliyordum. Koridorlarda yürüyerek aşağı inmeye çalıştığım sırada beni görenler şaşkınlıktan oldukları yerlerde donuyorlardı. Gerçi iki haftadır beni insan halimle gören olmamıştı buna hak veriyordum o yüzden 

"Serene" duyduğum ağlamaklı sesle durup arkamı döndüm. Val ve Jane sarılmak için koşarak gelirken ikisini de elimi kaldırarak durdurdum "Lütfen bize böyle yapma seni çok özledik" Jane üzgün sesle konuşurken Val sinirli bir şekilde konuştu "2 haftadır hangi cehennemdesin" 

"Yalancıların ve arkamdan iş çevirenlerin olmadığı bir yerde. Aslında oldukça güzeldi" Val dediğim şeylerle donarken Tom arkadan gelip ona sarıldı ve biraz geri çekti. Bu tek kaşımın kalkmasına neden olurken konuştum "Çok güzel özlemişsiniz" 

Arkamı döneceğim sırada Tom konuşmaya başladı "Sen kimseyi düşünmeden bir anda ortadan kaybolunca Val yıkıldı" dediklerine alayla gülerken onu süzüp konuştum "Sen de bu fırsatı değerlendirip hemen omzunu uzattın öyle mi?" 

"Eğer kaçmak yerine nedenlerini dinleseydin buna gerek kalmazdı" sözleri sinirlenmemi sağlarken asamı kaldırdım "Eğer aileni unutursan yeniden bu cümleleri kurabilir misin?" Dediklerimle küçümsercesine asama baktı "Evet kurarım ama senin öyle bir büyüyü yapmaya gücün yetmez" 

"Tom etraftan kaybolduğumda ne yaptığımı sanıyorsun? Oturup ağladığımı falan mı? Eğer öyleyse minik yılan kopyası yanılıyorsun. Ve ben şuan sana yanıldığını kanıtlamak istemeyecek kadar meşgulüm"  

Evren CadısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin