0.0

392 25 19
                                    

WARNİNG: Küfür, kötü söz vb.

Aldığım koku ile vücudum titremeye, başım dönmeye başladı.

- Siktir! Yine aynı koku.

Kendimi tutmaya gayret ederek derin bi nefes aldım.

- Matsuno-kun iyi misin?

Kulaklarım uguldarken kızı başımdan savmak için elimi boşluğa savurdum.

Dizlerimin üzerine çöküp başımı ellerimin arasına aldım. Sakinleşemeyeceğimi bile bile kendi kendime aynı kelimeleri fısıldamaya başladım.

- Sakinleş Chifuyu, sakinleş...

Nefes alış verişlerim iyice düzensizleşince sinirle ayağa fırladım.

- Ahh! Olmuyor, lanet olsun! Yapamıyorum!

Kolumdaki baskıyı hissedince kafamı çevirdim. Tanıdık gözler bana bakıyordu ama başım döndüğü için kim olduğunu anlayamıyordum.

İtaatkâr bi ses tonuyla konuşmaya başlayınca sesin sahibinin Takemichi olduğunu anlayabilmiştim.

- Oraya gidemezsin Matsuno. Eğer beni tekrardan zorlarsan seni kötü bi şekilde durdurmak zorunda kalacağım.

Normalde bana Matsuno demezdi. Ama şuan durum farklıydı.

Bahsettiği kötü şekilde durdurma şeyinin geçen sefer onları çok zorladığım için kullandığı ilaç olduğunu anlayınca sakinleşmek için kendimi daha da sıkmak zorunda kaldım.

- Lanet olsun! O ilacı istemiyorum ama sakinleşemiyorum da!

Sinirle tekrardan yere çöküp kafamı ellerimin arasına aldım. Geçen sefer de aynısı olmuştu.
Vücudum bu denli titrerken bi yere gidemezdim de.

- Ahh! Delireceğim şimdi!

Geçen sefer kendimi tutamamıştım ve ciddi anlamda delirip tam yanına gidecekken Takemichi vücuduma o lanet şeyi enjekte etmişti.

Vücudumun yandığını hissetmiştim ve nefes alamaz hale gelince de tam oraya yığılıp kalmıştım.

Uyandığımda evimdeydim ve Takemichi başımda bekliyordu.

Ben biraz kendime gelince de kendimi tutmam konusu hakkında bir sürü şey sıralamıştı.

Ciğerlerimi dolduran koku dayanamayacağım hale gelince düşüncelerimden sıyrılmak zorunda kaldım.

Ağlamak üzereydim. Vücudumun titremesi kokunun şiddetiyle orantılı olarak artıyor, ne hissettiğimi bile çözemiyordum.

Yalvaran gözlerle Takemichi'nin safir mavisi gözlerinin içine baktım.

- Ya- yalvarıyorum mhh... Onu gö- götür.
- Yapamam. Kendini kontrol etmeyi öğrenmelisin.

Yanımızdaki kızın sesi kulaklarımda yankılanınca gözlerimi devirdim. Şuan hiç onu çekecek durumda değildim.

- Takemichi-kun, Matsuno-kun'u götürmeniz gerekmez mi?

Takemichi de uğraşmak istemediğini belli ederek kızı savuşturmak için bir şeyler söyledi.

- Koş da su al gel Chifuyu için.
- Tamam Takemichi-kun.

Kız koşarak uzaklaştıktan birkaç dakika sonrasında koku giderek azaldı.

Titremelerim azalıp son bulunca kendimi toparlayıp, hızlıca oradan uzaklaştım.

Takemichi arkamdan geldi. Evime gelince sakince içeri girdim ve onu da davet ettim.

The Owner Of My Sharp TeethHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin