Uyandığımda Kazutora'nın kucağındaydım. Başıma saplanan ağrı sebebiyle gözlerimi geri kapattım.
- Imm, başım çok ağrıyor.
- Az kaldı sabret biraz.Düşmemek için koluna daha sıkı sarılırken Kazutora'dan gelen feromon kokusunun daha da arttığını hissettim.
Onun feromonlarının kokusu artık kötü gelmiyordu. Kahretsin bu kadar şey olduğu yetmedi bi de kızgınlığa mi girdim lan!
Feromonları yüzünden başım dönünce tekrar bayılacakmışım gibi hissettim.
- Şu feromonlarını çekmezsen tekrar bayılacağım.
Bana döndüğünde ateşi çıkmış gibi kıpkırmızı olan yüzünü gördüm. Gözleri baygın bakıyordu.
- Elimde değil, kusura bakma. Sadece sus ve bekle.
- Bırak beni. Ben gidebilirim.Kendi söylediğim söze kendim bile inanmasam da gururumu düşünerek söylemiştim bunu.
- Hâlâ titriyorsun ve o kadar çok feromon salgılıyorsun ki seni bıraksam boşver yürümeyi, yürümeye çalışmadan önce bi sürü baskın vampir başına üşüşür. Bütün vampirler alfa olsa da sen zayıf bi vampirsin bunu unutma.
Bunu dedikten sonra biraz daha hızlandı. Sahi, ben nereye gidiyordum?
Susmamı söylediği için daha fazla zorluk çıkarmadım. Çünkü dediği gibi vampirlere yem olmak istemiyordum.
Kızgınlık dönemimin de getirdiği zayıflık yüzünden bedenim benim düşüncelerimi yok sayıyordu sanki. Çünkü burnumu Kazutora'nın göğsüne istemsizce gömmüştüm.
Gitgide daha fazla başımın dönmesine rağmen bedenim beni dinlemediği için feromonlarının kokusunun hepsini içine çekmeye çalışıyordum. Ona daha fazla sokulma isteğimi bastıramıyordum.
- Daha fazla sokulma, yeter artık!
- Mhh, elimde değil.
- Omega gibi davranıyorsun. Kendini biraz kontrol et yoksa vampirlerin içinde ilk omega olacaksın.
- Şuan hiçbir şey umrumda değil. Düşünemiyorum zaten.Birkaç dakika sonra elindeki anahtarların birisini kullanarak bi yere girdi ve beni bi yatağa bıraktı.
Nefes nefese kalmış bi şekilde kenardaki tekli koltuğa oturdu.
- İzana buraya bak bi! Bayılacağım az kaldı.
Bu isim bi yerden tanıdık geliyordu. Düşünemiyordum ki kim olduğunu anlayabileyim.
- ...Evet kızgınlığa da girdi. Ondan önce de kontrolünü kaybetmek üzereydi zaten.
- Senin de ondan pek bi farkın yok.Anlayabildiğim kadarıyla benim durumumdan bahsediyorlardı.
Beyaz saçlı çocuk yanıma gelince yerimde doğrulmaya çalıştım.
- Doğrulmana gerek yok. Zaten ilaç için geri yatacaksın.
Geri yattım.
- Kolunu ver. Damar yolu açmam gerekecek.
Gerginliğim artıyordu ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Kazutora benden, beni öldürebileceği kadar nefret etmezdi herhalde. Zaten etseydi beni orada bırakıp vampirlere yem ederdi.
Koluma damar yolu açıldıktan sonra bi serum taktı.
- Hem kızgınlığını hem de vampir duyuların yüzünden olan titremelerini azaltacak. Yarım saate kadar biter. Biraz canın yanabilir.
- Şunu bırak da buradakilerin hangisi baskın alfalar için olan kızgınlık hapı?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Owner Of My Sharp Teeth
FanfictionAltın sarısı saçlarını gördüğüm anda zümrüt yeşili gözleri bana döndü. O an imzaladım ben kendi ölüm fermanımı. Ve... Tam o an gözlerini kalbime mühürledim bi daha başkasına bakamasın diye... ! vampir, omegaverse, gay, smut, küfür, kan ve daha bir...