Selam.
Özlediniz mi beniiii?
Direkt bölüme geçelim.
•
Fotoğraf: Aker
(biraz küçük gözüküyor olabilir ancak Aker sağlık durumlarından dolayı böyle.)
Bahanem...
•
Aker ile eve girdiğimizde evin içindeki sessizlik kaşlarımı çatmamı sağladı. Herkes gitmiş olmalıydı.
Koluma girerek bana koala gibi yapışan Aker'i görebilmek için başımı eğdim. "Çok yorgun gözüküyorsun, direkt odaya çıkıp yatıralım seni."
"Bebekmişim gibi bakıyorsun bana," dedi homurdanarak. Öyle olduğunu sanmıyordum ancak ona nasıl hissettiriyorsam bundan da rahatsız değil gibiydi.
Oturma odasına geçtiğimizde Demir Bey'i ve Korkut abimi sohbet ederken bulduk. Önlerindeki kahveleri içiyorlardı. İlk geldiğimizi fark eden abimdi. Bakışları bize dönünce Demir Bey de bu tarafa bakmıştı.
"Ben de sizi bekliyordum," dedi fincanını sehpanın üzerine koyarak. "Her şey için tekrar teşekkürler. Bir gün Samsun'a yolunuz düşerse sizi ağırlamak isterim. Ancak şimdilik bize müsaade."
Kaşlarım çatılırken neden bu kadar acele ettiğini anlamadım. Aker kapalı gözlerini açarak başını göğsümden kaldırdı. "Gidecek miyiz baba?"
"Evet, saat yediye bilet aldım." Bir şey demeden başını salladığında gitmek istemediğini adım gibi biliyordum. Bu konuyu sonraya erteleyerek Aker'in bedenini ittire ittire merdivenlere kadar götürdüm. Adam artık yerinden kıpırdamıyordu.
Gitmelerine henüz beş saat vardı ve Aker bu süre zarfında biraz da olsun dinlenmeliydi.
"Bugün otur kalk yaranı çok zorladın. Pansuman yapalım mı?" Bir şey demeden onu yatağın üzerine oturttum. Gözlerime yalvarır gibi bakarken arkamı dönüp odadan çıktım.
Hızlıca banyoya girip duvara monteli dolabın üstünden ilk yardım çantasını aldım. Aynadan dağılmış olan saçlarıma baktığımda göz devirip tekrar Aker'in yanına gitmiştim.
Omuzları çökmüş bir şekilde yatakta oturuyordu. "Sen konuşmayı bilmez misin? İnsan tamam der, ya da hayır." Kızgın kızgın suratıma baktı.
"Gideyim o zaman," diyerek arkamı dönecekken bileğimden tutarak beni kendisine doğru çekti. Yanına oturduğumda gömleğimi pantolonun içinden zorlukla çıkarıp düğmeleri açmaya başlamıştı.
"Çok büyüksün, nasıl sen bu kadar büyükken ben yanında cüce gibi kalıyorum bilmiyorum." Homurdanışına güldüm. Cidden onun yanında kendimi çok büyük hissediyordum, bu bir yandan hoşuma gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
insan yaşıyorken özgürdür
JugendliteraturKartal Alaca vatanına aşık bir askerdir. Kimsesiz geçirdiği yıllardan sonra bir gün kapısı çalınır ve hiç ummadığı kişiler hayatına girer. • "Ne hissettin peki? İllaki bir şey hissetmişsindir." "Bir insan yetimhanede büyüyorsa bunun iki sebebi vardı...