22. Bölüm

5K 369 80
                                    

"Mevzi al!" Gür sesimi sadece bizim tayfaya duyururken kimseden çıt çıkmıyordu. Dürbüne biraz daha yaklaşıp nişan aldığımda kulaklığa konuştum. "Benden sonra atış serbest."

Karşımdaki bir dolu piç sürüsüne bakarken aralarında hareketlenme olunca durmak zorunda kaldım. Barakanın kapısına bakmaya başlamıştı herkes. Ellerindeki keleşleri hafifçe doğrulttuklarında barakanın içinden elleri kolları bağlı birini çıkardılar. Bedeni sürüklerlerken oğlumu kenara bırakıp Kaya'ya seslendim. "Dürbün!"

Saniyeler içinde dürbün elimde olduğunda sürüklenenin kadın olduğunu görmüştüm. Keleşler baygın olmasına rağmen kadının üzerine doğrultulunca kaşlarım istemsizce çatılmıştı. Kimdi lan bu kadın?

"Mide nöronlarım ben açım diye bağırırken önümüzde yayımlanan tiyatroyu anlayamıyorum lan!" diye bir isyan geldi Kaya'dan.

"Senin biyoloji öğretmeninin amına." Polat bugün formundaydı. Benden sekiz metre uzaktaki adama bir bakış attığımda gülümsemiştim.

Kadının kımıldadığını görmüştüm. Zorlukla hareket ediyor gibiydi. O kadar dövmüşlerdi ki yüzünün çoğu yeri mosmordu. Buna rağmen dik duruyordu. Yerde dizleri üstüne çökmüştü. Jose'yi almak için buraya gelsek de bir süre daha bekledim. Jose kendinden emin adımlarla kadının önünde durmuştu. Bağırarak bir şeyler söylerken kadın yere eğik başını yavaşça kaldırıp dik dik suratına baktı.

"Komutanım. Dudaklarını okuyabildiğim kadarıyla konuşulanlardan anladığım kadının esir olduğu." Volkan konuştuğunda sıkıntıyla nefeslenip kulaklığı kapattım. Yeni durumu üsse haber vermem gerekiyordu.

Dakikalar sonra iletişim kurabildiğimde durumu anlattım. Yapacağım işi bilirdim ama haber vermek zorundaydım. Bir esir yüzünden bütün operasyonu çöp edemeyeceğimiz için önceliğimiz Jose'i sağ yakalamaktı. Ama esiri de getirebilirsek getirmemizi istemişlerdi. Kulaklığı tekrar açıp yerimde konumlandığımda Volkan'ın sesini duydum. "Abi bir şeyler dönüyor burada."

Kadın ayağa kalkmaya çalışınca yanındakiler ona doğru ilerlemişti ki Jose onları eliyle durdurdu. Kadın kendi kendine ayağa kalkıp karşısına dikildi. Bir gözü morluktan şiş olmasına rağmen buz gibi bakışları vardı. Saniyeler içinde Jose'e kafayı gömüp belinden silahı çekmişti. İçimde yanan ateşle namluyu kadına doğrulttum. Sıkmaya kalkarsa üzgünüm ki onu vuracaktım. Ya dövüş dersi almıştı ya da önemli birisiydi. Ellerini çözdüğünü bile belli etmemişti yanındakilere. Saniyeler geçerken bütün keleşler kadına doğrultuldu. Jose bu sefer eliyle durdurmamıştı.

Daha fazla bu manzarayı izlemek istemezken ilk kurşunu Jose'nin ayağına sıktım. Saniyesinde bizimkiler bana adapte olup adamları indirmeye başlarken kadın hiç yabancılık çekmeden elindeki silahla iki üç teröristi indirmişti. Kadın'ın omzundan vurulduğunu gördüğümde Jose hızla barakaya girdi. Elimdeki silahı bırakıp belimin kenarında duran tabancayı çıkartırken hızlıca olay yerine ilerlemeye başlamıştım. "Abi napıyon lan?!" Kaya arkamdan bağırırken onu siklemeden ilerledim. Önüme geleni ben indirmeden onlar indiriyordu zaten. Koşarak barakanın da arkasına geçerken Jose'nin arabalara doğru gittiğini görmüştüm. Bana o arabayı patlattırma. Temkinli ama hızlı adımlarla ona ilerlerken o topallaya topallaya koşuyordu. Durup nişan alarak diğer ayağına da sıktım.

"Kartal ses ver!" dedi Gurur.

"Halledin orayı." Daha fazla kimseden ses gelmezken çoktan onun yanına varmıştım. Omzundan tutup yüz üstü yere yatırınca gözlerime acıyla baktı. Üzerimdeki üniformayı görünce yüzündeki acıyı gizlemeye çalışmıştı. Elimi iğrenerek üzerinde gezdirdiğimde çakısını ve silahını almıştım. Yakasından tutup kaldırınca tekrar düştü. "Kalk lan!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 21, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

insan yaşıyorken özgürdür Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin