1.5

63 8 8
                                    

İyi okumalar...

Saat kaçtı bilmiyorum ama havanın epey karanlık olması, evden çıt çıkmaması geç olduğunu açıkça belli ediyordu.

Yatakta doğrulmamla her şeyi yavaş yavaş hatırlamaya başladım. Tabii o sırada yanaklarıma hücum eden kanı nasıl geri gönderebilirim diye de düşünüyordum.

Üstüme baktığımda değiştirilmiş olduğunu görmemle daha da utandım ama mutluluğuma da engel olamadım. Yani tabii eğer o değiştirdiyse...

Telefonu elime almamla ondan bir mesaj olduğunu görmemle sırıtmama engel olamadım. Hiçbir şey mutluluğumu bozamazdı. Hiçbir şey.

Yani, umarım.

Aceleyle telefonunun kilidini girdim ve mesajını açtım. Mesajını göndereli saatler olmuştu.

Ekranın parlaklığına yavaş yavaş alışmamla ilk önce saate baktım.

04.24

Ultra Yakışıklı Mükemmel Ötesi Demir(sevgilim): Kusura bakma küçüğüm, seni bırakıp gitmek zorunda kaldım. Elimde olsa seni bir an olsun bırakıp gitmem ama başlarında durmam gereken bir ailem var. Pek yakında kendi ailemize de bakarız umarım, öptüm ;) (20.02)

Önce mesajına mı yoksa kendini telefon rehberime kaydediş şekline mi şaşırıp şok geçirsem bilemedim.

E bunlar da aşk kuşu oldu? Ayol yine sap kaldık iyi mi? Chat chat bunlar fingirdiyor kurtarın!

İç sesime gözlerimi devirmemle parmaklarımı hızla ekranda gezdirdim.

Siz: Ben, ben teşekkür ederim, her şey için. Ayrıca hiç sorun değil, tüm hayatını bana göre ayarlayamazsın ya. Büyük ihtimalle görmeyeceksin mesajımı şimdi ama, şimdiden günaydıınn. (04.27)

Geri yatmak için hazırlandım. Sağa döndüm sola döndüm, bir türlü uykuya kavuşamadım. içimde bir huzursuzluk vardı, neden olduğunu asla çözemediğim. Sırtımı yatağın başlığına dayamıştım ve bildirim sesiyle odak noktamı telefonuma çevirdim.

Ultra Yakışıklı Mükemmel Ötesi Demir(sevgilim): Swnş sevitorym (04.34)

Mesajını görür görmez hızlı atan kalbimi umursamadan hemen onu aradım. İçimden bir ses, bir sorun olduğunu söylüyordu. Nereden bilebilirdim ki hayatımın böyle kararacağını?

Belki de gerçek sevgi bize gerçekten fazladır Alen?

Şaka yapıyorum aşko! Kendine gel! Ama uyu ki dinç bir iç ses ile gününü geçir!

Çağrım anında sonlanmıştı. Telefonu kapalıydı. Mesajdan sonra telefonunu nu kapatmıştı yani?

Ya da şarjı bitmek üzereydi ve hızla cevap yazabilmek için yanlış yazdı?

Bu olabilirdi! Sonuçta bu saatte ne yapıyor olabilirdi ki, değil mi?

Kendimi böyle avutarak uykunun kollarına teslim etmeyi denedim. Çabucak olmasa da uykuya daldığımda; hiç uyumamış olmayı dilerdim...

Demir'i arıyordum. Telefonu, sesi ince ve rahatsız edici bir tonda kız açıyordu. Demir'in meşgul olduğunu söylüyordu. Sonrasında Demir'in ve o kızın kahkahası doluyorsu kulaklarıma.

Ardından son sözler şunlar oluyordu: "Sen sadece bir oyuncaktın, vakit geçirdim ve bittin!"

Korkuyla, sıçrayarak uyandığımda terlemekten sırılsıklam olduğumu gördüm. Alarmımın çalmasına yarım saat kadar vardı. Uykum vardı ama yoktu. Bu ikileme ben de akıl erdirememiştim ama yapacak bir şey yoktu. Hızla kendimi bir duşa soktum. Zamanım vardı ama bir şeylerle oyalanarak geçirmek istiyordum.

Kâbusun etkisi büyüktü. Hâlâ atlatabilmiş değildim. Neden böyle olmuştu hiçbir fikrim yoktu ama beni korkutan çok büyük bir şey vardı...

Saçlarımı üstünkörü kurutarak okul kıyafetlerimi giydim. Bugün erkenden hazırdım. Telefonuma baktığımda Demir'den hiçbir tık olmadığını görmemle, kendimi tutamayarak mesaj attım.

Siz: Günaydııııınnnnnn <3

Siz: Nasılmış benim yakışıklııımm 🤭🤭

Siz: Şey, umarım iyisindir. Bugün dersin var mı diye soracaktım. Umarım rahatsız etmiyorumdur, özür dilerim. (07.13)

Dakikalardır yatağımın üstünde kamburum çıkmış bir vaziyette ondan yanıt bekliyordum ama mesajlarım tek tikti.

İçimdeki huzursuzlukla sağ omzuma taktığım çantamı ayakkabılığın oraya bıraktım ve mutfağa geçtim.

Annemin yüzündeki imalı imalı gülen ifadesi ile karşılaştığımda kıpkırmızı olduğuma emindim.

"Dün yeterince doydunuz ama kahvaltısız olmaz tabii. Al bakalım Demir oğluma da hazırladım yemeklerden. Afiyetle yersiniz. Ay bir dakika, senin niye suratın beş karış oğlum? Aaa, gül bakayım!" Kızıyormuş gibi yapan sesiyle yüzüme yalandan bir gülümseme yerleştirdim ve anneme sarıldım. Bu sefer yanağından öpmedim...

---------------
Selam askolaaar
Ya ben iki dakika mutluluğa gelemiyorum. İlla bir huzursuzluk olmazsa rahat edemiyorum.

Asırlar sonraki bölümümüz öper sizleri.

Oy atarsanız da elleriniz dert görmesin, öpüldünüz!

Ay bu arada, Alen askim uyandıktan sonra bir detay var, bulabilen olur mu :d

Cafuné (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin