Ne diyor bunlar asla böyle bir şeye izin vermem hem beni zorla evlendirip hemde üzerime kuma mı getirecekler babam beni öldürürdü hemen elimle masaya vurdum
"böyle birşey olmaz"
birden ayağa kalktım Zehra hanım hemen yanıma gelip bana tokat attı gözlerim dolmuştu
"sen kimsin ki ağa'nın sofrasında ses yükseltirsin karşı gelirsin "
susmicaktım buna izin veremezdim.
"Ben hanımağayım ağa dediğiniz benim kocam tabi ki benim söz hakkım olacak"
baran bana şaşkınca bakıyordu kimsenin benden bu tepkiyi beklemediği çok belliydi sofrada kimseden ses çıkmıyordu hemen Kalkıp odama geçtim gözyaşımı tutamıyordum yatağa oturup ağlamaya başladım kapı açılınca gelene baktım baran duygusuzca bana bakıyordu
"Boşver onları başıma bir bela aldım zaten ikincisini bende istemem""Ben çok özürdilerim biran kendimi tutamadım"
"Bidaha olmasın senin için söylüyorum" "tamam artık ağlamayı bırak senin yüzünden kahvaltı da yapamadık giyin gidelim"
"Benim yüzümden mi !! benim yüzümden mi neden herzaman suçlu olan benim neden hiç kimse beni dinlemiyor getirip attınız beni buraya ama kimse benim burda yaşayan ölü olduğumu anlamıyor"
gözyaşlarım çok daha fazla akmaya başladı
"Yine çok konuştun giyin aşağıda bekliyorum zerda hemen gelmezsen tek giderim hanımağam"
bunu dalga geçer gibi söylemişti gülerek odadan çıktı aahhh sinirimi bozuyordu bu adam hemen üstüme pantolonumu bol olan bir tunik geçirdim ayakkabılarımı değiştirip aşağı indim baranın halası bana kötü kötü bakıyordu o kadından koruyorum desem yalan olmaz baranın sesiyle kendine geldim
" hadi hanımağam geç kalıyoruz"
hemen koşarak ona yetiştim
"bana böyle söylemeyi hemen kesmen gerekiyor"
"Neden sen kendin söyledin"
"Yalan mı sen bana zorla sahip olmadın mı kanlı çarşafı anan gile göndermedin mi şimdi..."
Cümlemi bile tamamlamadın baran
"yeter artık kes çeneni ya seninle birlikte olmasaydım ertesini günü üstüne birini getirilerdi bunu çok olmasını istiyorsan zevkle halamla tekrardan konuşurum"
"Tamam sustum ağam"
Böyle aciz düşmekten haklıyken ses çıkarmamak avaz avaz susmak çok lanet bir duygu
"İnecekmisin artık""Aaa pardon daldım"
lokantaya girince şaşırmıştım ağalar böyle yere gelirmiymiş.
"Tabi ki benim gibi yakışıklı ve genç olan bir kocan var bu mekan favori yerim"
göz kırptı ben nasıl dışımdan düşündüm.
Kahvaltıda hiç konuşmadık tam masadan kalkıyordum"Nereye gidiyorsun"
kızgınca söyledi
"Şey ben elimi yıkamak için tuvalete gidecektim"
"Çabuk dön"Neden bana bu kadar çok soğuktu bukadar büyük nefret nedendi ki.
Masaya geldiğimde baran hesabı ödemiş kalkmak için hazırlanıyordu
" alışverişe gidelim üstüne düzgün kıyafetler"
Sadece başımıla onayladım kocaman bir yere geldiğimizde içinde küçük küçük mağazalar vardı böyle bir yeri ilk defa görmüştüm ilk mağazaya girdiğimizde burda ki kıyafetlerin çok güzel olduğunu farkettim
"Ben bunları giyemem"
"Nedenmiş o"
"Annen bunları giymeme asla izin vermez"
"Zerda senin kocan benim annem değil ve belki bunları giyersen birşeye benzersin"
BARAN
zerda bedenini söyleyip denemeden t-şhört pantolon seçmişti ama gözü bir elbisede kalmıştı elbisenin yanına gitti
"bunu almicaksın biliyorum ama deneyebilirmiyim"çok istekli duruyordu ama elbise çok kısaydı asla olmaz öyle giyinemez
"Tamam sadece dene asla giyemezsin onu"
Kafasıyla onaylayıp kabine girdi
Çıktığı zaman şok olmuştum elbise ona çok yakışmıştı siyah dar elbise bütün vücudunu sergiliyordu ve çok kısaydı aynadan kendine baktı ve güldü yanıma gelip çocuk gibi"nasıl olmuş yakışmış mı bana"
"Idare eder" ona söylemezdim sonra ondan etkilendim sanırdı
"peki"
Diyerek kabine girdi
"tam elbiseyi görevli kadına verecekken
"tamam al bunu ama sadece dolapta duracak belki sadece bana giyersin"
diyince boynuma atladı.
"teşekkür ederim teşekkür ederim"
sonra aniden çekildi
"özürdilerim"
şaşırmiştim bana sarılmıştı
"hadi ayakkabı al gidelim sıkıldım"
başıyla onaylayıp alt kata gittik bütün ihtiyacı olan şeyleri aldık. Eve geldiğimizde zerda poşetleri alıp odasına çıktı tam bende odamıza çıkarken babam seslendi
"oğul gel hele konuşalım "
babamla büyük salona geçtik.
"bizim ilerde Mehmet'in kızı ahsen var ya mustafayla çok samimi gözükmüş yollarda bilirsin oğul töreler evlenecek der ama mustafa'nın ailesi istemez kızı o kız değil benim oğluma yakışmaz der"sinirlenmiştim
" O ne demek ozaman neden kızla geziyor tamam baba ben bu işi en kısa zamanda çözecem başka birşey var mı ?"
"Var oğul artık kız buraya alışsın alışsın diye diye bu kızı şımarttın baksana sofrada ablama halana nasıl cevap verdi"
"Ona da hak ver 2 hafta oldu birbirimizi tanıyalı ve ikimizde çok şey yaşadık ve birbirimizden nefret ediyoruz ama ben sizin için o kızla birlikte oldum namusum yaptım daha ne yaparım"
"Sen ağasın oğlum ve bu eşireti töremizi senin soyun sürdürecek"
"Haklısın baba merak etme en kısa zamanda sana torun vereceğim"
"Tamam git karının yanına"
İdaya çıktığımda kıyafetlerini yerleştirmiş elinde kıyafetleriyle banyoya gidiyordu
"neden orda giyiniyorsun?"
"Şeeey ben banyo yapacaktım"
"Tamam çabuk gel"
babama en kısa zamanda torun vermek zorundayım yoksa kızın üzerine kuma getirecekler ve ben napacağımı bile bilmiyordum banyodan çıkmış kısa geceliği ile karşımda duruyordu birden önüne geçip dudağına yapışınca şaşırmıştı karşılık vermesi için daha sert öptüm ama vermiyordu ve benim sinirlerimi bozuyordu birden yatağa itip üstüne çıkınca ağlamaya başladı bende böyle olsun istemiyordum ama zorundayım yoksa onun için ileride daha çok kötü olacak kuma gelmesi daha mı iyi
"Bana karşılık ver bak bu sefer çok ciddiyim yoksa o kumayı getiririm ve seni babana yollarım"
bunu dediğim zaman daha çok ağladı
"Lütfen beni yollama ama ben istemiyorum canım acıyor kalk üstümden nolur"
Onu dinlemeden soymaya devam ettim böyle olmak zorundaydı kendime bunu tekrarlayarak devam ettim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben çok küçüğüm{TÖRE}
Fiction généraleGerçek töre hikayelerini merak ediyorsanız okuduğunuza pişman olmicaksınız