Ben çok küçüğüm{TÖRE}

16.BÖLÜM

Bir hafta geçmişti ama meryemin dedikleri aklımdan çıkmıyordu o gün ona cevap vermeden odama çıktım iki gün sonra baran ve meryeme dini nikah kıyacaklardı artık üstüme kuma geliyordu ama baranı paylaşmicaktım ne gerekirse yapardım hayır aşk felan değil kadınlık gururu

"Baran ben yarın annemde kalmak istiyorum"

"Zerda ben çok özür dilerim ama biliyorsun seninde burda olman gerek"

"Istemiyorum nolursun"

"Keşke benim elimde olsa zerda ama âdetleri biliyorsun"

"Peki baran ağa buda senin istediğin gibi olsun"

Baran gelip bana sarıldı başımı okşayın öptü işte ozaman gözyaşlarımı serbest bırakma zamanımdı.

"Çok özürdilerim zerda sana bunları yaşatmamam gerekiyordu sen hiçbirini haketmiyorsun biliyorum ama artık geri dönüş yok biliyorsun"

"Baran lütfen evlenme onunla ben başkasına dokunmanı istemiyorum seni paylaşmak istemiyorum lütfen"

"Zerdam sen benim kadınımsın herşeyimsin ama yaptığım hatayı biliyorsun"

"Ben aynısını yapsaydım baran başka adamlarla olup senin yatağına geri gelseydim o ellerle sana dokunsaydım"

"Sakın biradaha öyle konuşma sen benim karımsın helalimsin"

"Sende benim kocamsın tam seni seviyor sana bağlanıyorken seni bir kadınla paylaşmak kolay mı"

Baran bana cevap vermeden odadan çıktı bu saate nereye giderdi ki belki yine o kadına gitti bende yatağa uzandım ve olacakları beklemeye başladım gece bir kıpırtılar olunca baranın geldiğini anladım

"Baran çok içmişsin sen"

"Evet içtim"

Baran yaklaşıp dudaklarımı öptü okadar çok sıkıyordu ki beni

"Baran canımı açılıyorsun bırakırmısın çok sarhoşsun"

"Sen benim karım değilmisin nekadar içtiğim seni ilgilendirmez

"Baran canım acıyor"

"Benimde acıyor zerda şimdi o çeneni yararlı şeyler için kullan"

Baran gece beni bıraktığında hala titriyordum canımı çok acımıştı ilk seferde olduğu gibi

Sabah gözlerimi açtığım zaman baran beni izliyordu

"Günaydın karıcım"

"Günaydın"

"Dün biraz canını acıttım özürdilerim ama senin benim olduğunu bilmek istedim"

"Ben herzaman seninim peki sen?"

"Bugün Urfa'ya gidelim mi"

"Napacağız ki"

"Ailecek gezeceğiz"

"Ben zeynayı hazırlayim"

Baranda bana karşı birşeyler hissediyordu yoksa neden bukadar çabalasın ki uzun bir yolculuktan sonra balıklı göle geldik

"Baran burası harika"

"Buranın hikayesini hiç duydun mu"

"Hayır sen biliyormusun"

"İbrahim Peygamber, devrin zalim hükümdarı Nemrut ve halkının taptığı putlarla mücadele etmeye, tek tanrı fikrini savunmaya başlayınca, Nemrut tarafından bugünkü urfa kalesinin bulunduğu tepeden ateşe atılır. Bu sırada Allah tarafından ateşe "Ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve selamet ol"' emri verilir. Bu emir üzerine, ateş suya odunlar balığa dönüşür. Tabi farklı hikayelerde var ama ben buna inanıyorum"