40.BÖLÜM

93.9K 2.8K 462
                                    

Aşağıdan gelen seslerden anladığım kadarıyla misafirler gelmişti acaba aşağı inmelimiyim diye düşünmeyi bırakıp hazırlanıp aşağı indim sonuçta ben hanımağaydım kimse beni sorgulayamazdı.

"Gelinağam baran ağam sizin yukarda olmanız gerektiğini söylemişti."

"Hayır hacer abla çıkmayacağım baran nerede son kez onunla konuşmam lazım"

"Misafirlerle büyük salondalar hanımım ama baran ağam sizi orada görürse çok kızar bütün aşiret orada ve önemli konu konuşuyorlar"

Hacer ablayı dinlemeden büyük salona girdim bütün gözlerin üstümde dolaştığını hissedebiliyordum ama benim gözüm sadece bir kişinin üzerindeydi ve onunda bakışları sadece benim üzerimdeydi.

"Zerda burada ne işin var!"

"Baran hemen gelmen lazım lütfen?"

"İzlinizle ağalar"

Baran sinirle kolumdan tutup beni odadan çıkardı. Hızlıca odaya geldiğimiz zaman o bakışlardaki öfkeyi görebiliyordum korkma işini sonraya bırakıp gözlerine bakmaya başladım.

"Ne yaptığını sanıyorsun o kadar adamın içine gelmekte ne demek ben seni kimseye göstermeye kıyamazken o kadar erkeğin içinde ne işin var"

"Baran hükümü söylemeden son kez seninle konuşmak istedim lütfen baran gerçekten kafayı yemek üzeriyim"

Gözyaşlarım çoktan hızlanmıştı.

"Ağlama! Sakın o şerefsiz için bir daha o gözünden yaş gelirse senide onunla öldürürüm benim karım benim sevdiğim kadın başka bir erkek için gözyaşı dökemez"

Baran'a yaklaşıp ellerini tuttum.

"Onlar umrumda bile değil ben bizi ve çocuklarımızı düşünüyorum. Onların geleceklerini ileride annen yüzünden amcalarını öldürdüler demelerini istemiyorum senin katil olmanı istemiyorum sen onları öldürürsen ben herzaman kendimi suçlu hissedeceğim. Bunu düşünerek o karar ver beni ve bizi düşünerek."

Baran anlımdan öperek gitti. Bana cevap vermeden gitti. Beni ağlayarak bırakıp gitti. Onun arkasından sessizce bende aşağı indim kapının orda zehra hanımı görünce arkamı dönüp yukarı çıkacakken beni durdurdu.

"Eserini mi izlemeye geldin bir insanın ölümü nasıl mutlu eder seni!"

"Zehra anne yanlış anladınız ben böyle olmasını istemedim"

"Sus yalan söyleme oğullarıma birşey olsun o zaman bende seni kendi ellerimle öldürürüm zerda"

Zehra hanım odasına gidince bende gözyaşlarımı bıraktım neden hayatımda sorun olmak zorundaydı. Baran'ın beni bu halde yakalamasını istemediğim için odama gittim. Çok geçmeden aşağıda sesler yükselmişti. Allahım lütfen onlara birşey olmasın. Aradan kaç saat geçti bilmiyorum ama baran sonunda yukarı gelmişti.

"Ne oldu?"

"Birşey olduğu yok yine mi ağladın sen"

Baran belimden tutup beni kendine çekti. Şuan hiç iyi olmadığını hissediyordum birbirimize ihtiyacımız vardı. Onu şaşırtarak dudaklarına yaklaştım böyle birşey beklemediği için biraz sonra oda karşılık verdi. Şuan konuşmak istemediği çok belliydi aslında bende o haberi duymaya hazır değildim.

Baran'ın ceketini çıkarıp koltuğun üstüne bıraktım. Yavaş yavaş gömleğini açarken gözlerine bakmamaya çalışıyordum. Üstünü tamamen çıkarıp sıkıca sarıldım. oda beni kucağına alıp yatağa yatırdı.

Ben çok küçüğüm{TÖRE}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin