7.Bölüm

194 48 17
                                    

Selamın aleyküm yakışıklılarım ve güzelliklerim❤
Hepinizi çok seviyorum ( : Umarım sizde beni seviyorsunuzdur ; )

Oy verenlerin adını yorumlar da paylaşıyorum, biliyorsunuzdur. Oy verenlere tekrardan çok teşekkür ederim. Vermeyenlere de çok teşekkür ederim, sonuçta okumanız bile beni mutlu etmeye yetiyor. Ben size oy verin diyorum ama beğenmediğiniz bölümlere oy vermeyin lütfen. Bu konuda kimseye baskı yapmak istemem, umarım anlıyorsunuzdur beni ; )

Yukarıdaki tipsiz, meymenetsiz ve suratsız kişi Demir ATASOY. (Bu lafları birine sırf gıcıklık olsun diye yazdım, o kendini çok iyi biliyor😉) Şaka yaptım. Tabikide yakışıklı, sonuçta benim karakterim, eheh!
Neyse işte 19 yaşında Demirciğimiz ve mesleği mesleği mesleği... Ağağ unuttum : ( Hemen diğer karakterlerime bakıp geliyorum, kusura bakmayın : )
Mesleği bilgisayar mühendisliği. Meslek dediğime bakmayın henüz bitirmedi okulu, yanii hala benim gibi öğrenci.

Şey ben birşey açıklayacağım. İlk bölümde Öykü'nün üvey ailesiyle birlikteyken ki soyadı Atasoymuş. Gerçek ailsinde ki soyadı Atalarmış. Birinci bölüme bakınca fark ettim. Kusura bakmayın, çok unutkanmışım. Bazen adlarını bile unutuyorum ama yapacak birşey yok. O yüzden Atasoy'dan devam edelim diyorum.

Hadi bölümümüze geçelim!

***
Öykü'den Okuyoruz

Nil Hanım ve Hakan Bey hariç hepimiz salonda oturuyorduk. Onlar bir davete katılmak için gitmişlerdi.

Sağ tarafımda Kaan sol tarafımda ise Poyraz oturuyordu.

Biraz daha sağ tarafa Kaan'ın yanına kaydım. Bu Poyraz'ın sağı solu pek de belli değil. Allah muhafaza bir tane çarpar falan öteki dünyaya giderim.

Poyraz kenara kaydığımı fark edince dönüp bana baktı. Öyle bir bakıyordu ki... anlatamam. Hemen kafamı önüme çevirdim.

Ama ben sıkıldım yaa!

Barlas Bey yine kitap okuyordu. Demir Bey telefonuyla uğraşıyordu, artık her ne yapıyorsa! Toprak elinde ki leptapla uğraşıyordu, büyük ihtimal işle alaklıydı. Poyraz ve Kaan öylece oturuyordu. Efe'de garibim Demir'le Barlas'ın ortasında öylece oturuyordu.

Sanırım hepsi dilini yuttu. Hiçbirinden çıt çıkmıyordu.

Bende sıkıntıdan telefonumu elime aldım. Telefonu elime alır alamaz ard arda mesaj geldi. Herkes bir anda bana baktı, bende sırıtıp telefonuma baktım.

Mesajlar Ateş'tendi. Siz şimdi o kim diyeceksiniz. Ateş benim en yakın arkadaşım, kardeşim, dert ortağımdır. Her sırrımı paylaşırım onunla. Abim de çok sever Ateş'i. Ona çok güvenir.

ATEŞ BÖCÜĞÜ
- Öykü, neler olmuş öyle?
- Niye bana haber vermiyorsun güzelim?
- Arıyorum açmıyorsunda!
- Çabuk cevap ver!

Ovv! Ateş böceği sinirlenmiş. Ben olsam ben de sinirlenirdim. Haklı yanii.

Kafamı kaldırdığım da herkes kendi halindeydi, tabii Poyraz hariç!

'Hayırdır?' dercesine kaşlarımı kaldırdım.

Gözlerindeki afallamayla hemen geri çekildi. Ama o afallama bile bir saniye falan anca sürdü. Adam put gibi abi! Ödüm kopuyor, bir gece ansızın gelip öldürecek diye!

Omuzlarını silkip önüne döndü. Açıkçası koskoca adam bunu yapınca komik durmuştu. Gitti imajın Poyraz Efendi.

Gülmemek için alt dudağımı dişledim. Kafamı tekrardan telefonuma çevirip Ateş'e cevap yazmaya başladım.

ATEŞ BÖCÜĞÜ
- İyiyim Ateş, merak etme.
- Sana anlatmaya vaktim olmadı.
- Hem ne diyeceğim ben sana, benim kaydım artık o okulda değil. Hakan Beylerin okuluna gidiyorum. Yanii diyeceğim o ki sende kaydını aldırır mısın?

KAYBOLMUŞUM...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin