kim sunoo.

1.1K 190 94
                                    


"OROSPU ÇOCUĞU GEL LAN BURAYA BENDEN KAÇABİLECEĞİNİ Mİ SANIYORSUN? İKİ AYDIR PARK SUNGHOON İLE FLÖRT OLDUĞUNU SAKLAYIŞIN YETMEDİ BİR DE JAY HYUNG İLE YAŞADIĞIMIZ ROMANTİK SAHNE IŞIĞINI ÖPÜŞEREK ÇALIYORSU- KİM SUNOO ÖLÜM FERMANINI İMZALADIN OĞLUM SEN.''

ciğerlerimdeki tüm havayı tek bir seferde dışarı verdim, gerçekten yediğim bu kazığın haddi hesabı yoktu. en yakın arkadaşım dedim bağrıma bastım, yedirdim, içirdim, yeri geldi sıçamadığı için gittim ilaç aldım meğersem koynumda bırakın yılanı bizon beslemişim bizon. aklıma hayalime sığdırmakta zorlanıyordum yaşanılanları. sabah sabah cinlerimi tepeme çıkartmayı başarmıştı.

geri sarayım mı biraz?

jay hyung ile şirin mi şirin el tutuşmamızın ve yaşadığımız cicili anların içine eden bir tanecik arkadaşımın ağabeyimin en yakın arkadaşıyla öpüşmesini atlatmayı bir nebze olsun başaralı 10 saat kadar oluyordu. yatağıma girdiğimde hâlâ şoktaydım, düşünün jake hyung ve maeumi ile acil bir kurul toplantısı yapana kadar da rahat edememiştim. sabah uyandığımda da her şeyi unutmuş okula gitmek için sunoo'nun gelmesini bekliyordum sadece. geldiğinde ben güzelce mısır gevreğimin tadını çıkartırken demesin mi bana ''biz sunghoon ile iki aydır çifte kumrularız.'' işte o an boğulmanın eşiğine gelmiştim taktir edersiniz ki. damlayı taşıran son damla olmuştu. tam olarak da şu an tuvaletin kapısının önünde onun dışarı çıkacağı anı kolluyordum. bu evden iki kişi çıkmayacağımız kesindi.

''sen mi çıkarsın yoksa ablanı arayıp seni şikayet mi edeyim?''

''yapamazsın ki.''

''kim sunoo sakın benim sınırlarımı zorlama aksi taktirde sana kalan ömrünün 24 saatten fazla olacağının garantisini veremem.''

ve açılan kilit sesi.

arkamı dönüp mutfak kapısının girişine doğru adımladım, çantamı kavrarken sunoo'nun tıpış tıpış arkamdan geldiğini hissediyordum. açıkçası kırgınlıktan çok kızgınlıktı benimkisi çünkü bana neden söylemediğini de biliyordum. ben jay hyung için salya sümük ağlarken gelip bana kendi ilişkisinde ne kadar mutlu olduğundan bahsetmek istememişti, canımı sıkar sanmıştı. bakmayın öyle sövüyorum ama kalbi koskocamandır benim arkadaşımın. kızdığım nokta da tam olarak buydu işte. normalde kısa tutar sarılırdım ancak bilirsiniz ki jungwon değer gördüğünü ve sevildiğini bilmek ister, biraz ilgi meraklısı olduğumuz doğrudur.

okula kadar sunoo gönlümü almak için binbir türlü yolu denedi, bense tek kelime etmeden ve bir mimik bile oynatmadan dinledim onu.

''konuşmamakta ısrarcısın yani benimle gerçekten? iyi, öyle olsun. ben de jay hyung'un sunghoon'a gelip sana nasıl çıkma teklifi edebileceğini sorduğunu söyleyecektim ama madem ki konuşmuyoruz daha sonra söylerim.''

''salaksın sen salak, gel buraya. önce bi' sarıl bakayım bana sonra da düzgün bir şekilde izah et jay hyung bana evlenme teklifi edecekmiş gibi duydum, detay ver.''

‎—

sunoo hayatıma girdiğinde ikimiz de henüz sadece 4 yaşındaydık. aslında, yaşındaymışız. annelerimiz liseden beri arkadaş, aynı üniversiteyi kazanıp farklı bölümlerden mezun olmuşlar. birbirlerine de bir söz vermişler, eğer evlenip çocuk sahibi olurlarsa çocuklarının da aynı onlar gibi birlikte büyümesi için verdikleri bir söz. tabii bu pek de kolay olmamış başta, sunoo'nun babası yurt dışında yaşamak istediği için yaklaşık 6 yıl kadar görüşememişler ve bu süre zarfı içinde sunoo'nun ablası doğmuş. üç yıl sonrasında da ağabeyim. kore'ye geri dönme kararı aldıklarında ise sunoo'ya hamileymiş canım teyzem, annem de bana. sonuç olarak sunoo benden 3 ay kadar önce doğmuş ama bizim buluşmamız için 4 yaşımızı doldurmamızı beklemişler. bir rivayete göre sunoo'yu ilk gördüğümde ''bu çok çirkin, gitsin'' diye bağırmışım ortalıkta. o da karşılık olarak bana bir tane tokat yapıştırmayı yeğlemiş, sonrasında ağlayarak anneme değil de sunoo'ya sarıldığımdan bahsetmek istemiyorum ama evet. o zamandan beri ayrı olduğumuz zamanlar pek azdır. şahsen sağlıklı bir arkadaş ilişkisinin yanında birbirimizin hayatı için de fazlaca önem arz ettiğimizi düşünüyorum. hemen hemen birlikte yaşıyor gibiyiz ve kıçımı kurtardığı zamanlar da öyle azımsanacak kadar küçük değil. kısacası bizim sahip olduğumuz ilişki gerçekten de ender bulunanlardan. aman nazar değmesin, bir başka kim sunoo çıkmaz daha karşıma.

o yüzden jay hyung, her ne kadar bizim spotumuzu çalmış olsa da o gün asla kızmadım ona (tamam bu bir yalan.) ama yine de mutsuz da hissetmiyorum. ben ne kadar sevdiysem seni, o da en az o kadar sevmiştir sunghoon hyung'u. sıra bize gelir umarım, çıkma teklifi etmek için fikirler almak yerine milletten direkt sor işte bana. süslü püslü laflara da gelemem zaten utanırım cevap da veremem. sen yapamazsan ben yapacağım en sonunda zaten, sabır mı bıraktın sanki adamda. aptal herif.



ʕ••ʔ    !  ⁺ 。゚   🪔   ✧
bu okul ne zaman biter tahmini igrenc bir yer asiri yorucu ve toksik bi ortam 🤢 enha'ya da zaman ayiramiyorum cok sinirliyim gittiler LA sokaklarinda turlamaya ben burda kiskancliktan bitmis haldeyken olmadi hic yani. bu bolum sunoo'ma ozel onu cok sevidigim icin yazdim. keyifli okumalar asklarim 🫶🏻

TFW | jaywonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin