8. Bölüm: Dalgınlık

90 10 35
                                    

Alarmın sesiyle uyanmış ve alarmı kapatmıştım. Saat sabah 7'ydi. Bir saat sonra doktor gelecekti. Bu yüzden hızlıca yataktan kalkmış ve elimi yüzümü yıkadıktan sonra kıyafetlerimi giymiştim. Odamdan çıkıp Jeongin'e bakmaya gitmiştim. Daha yeni uyanmıştı. Yatağını topluyordu.

"Günaydın Jeongin."

"Günaydın," dedikten sonra devam etti. "Nasılsın?"

"İyiyim. Sen nasılsın?" Gülmüştüm.

"Ah, iyiyim sağ ol." Gülmüştü. "Ben de üstümü değiştireyim."

"Ben çıkayım o zaman," dedikten sonra odadan çıkmış ve salona gelmiştim. Telefonumu cebimden çıkarmış ve biraz vakit öldürmek için oyalanmıştım.

Kapı çalmıştı. Ayağa kalkmış ve kapıyı açmıştım. Jeongin'de arkamdan gelmişti.

"Hoş geldiniz," dedi Jeongin.

"Hoş geldiniz," dedim ben de.

"Hoş bulduk," dedi Chan hyung. Geçmeleri için biraz geriye çekilmiştik. Doktor ve Chan hyung içeri girmişti. Hyunjin ise bana doğru yaklaşmıştı.

"Gece bir şey oldu mu?"

"Hayır, olmadı."

"Şu an bir şeyin var mı?"

"Hayır, yok."

"Tamam," dedikten sonra birlikte içeri geçmiştik. Koltuklara oturmuştuk.

"Felix, sensin değil mi?" Diye sordu doktor. Ben de evet anlamında kafamı sallamıştım. "Chan bana durumundan bahsetti," dedikten sonra konuşmaya devam etti. "Bir hastalığın var mı?"

"Yok."

"Peki. Kullandığın herhangi bir ilaç var mı?"

"Yok," dedikten sonra yanıma gelmişti.

"Şimdilik senden kan alacağım ve bu kanı teste göndereceğim. O zaman daha ayrıntılı bir şekilde ne olduğunu öğrenebiliriz."

"Peki," dedikten sonra kolumu açmıştım. O da bir yandan iğneyi hazırlıyordu. Hazırladıktan sonra iğneyi yapacağı yere biraz alkol sürmüş ve iğneyi koluma batırmıştı. Kanı aldıktan sonra tüpün içine koymuştu. Ben de verdiği pamuk ile iğne yaptığı yere bastırıyordum.

"Geçmiş olsun."

"Teşekkürler," dedim ve eski oturduğum koltuğa geri döndüm.

"Sonuçlar ne zaman çıkar?" Diye sordu Jeongin.

"Yarın çıkar," dedikten sonra ayağa kalkmıştı. "Chan, benim gitmem gerekiyor. Bir ameliyatım var da."

"Oh, tabi," dedikten sonra ayağa kalkmışlardı ve kapıya doğru gidiyorlardı. Hyunjin ise bana doğru geliyordu.

"Bugün okula gidecek misin?"

"Gideceğim. Kendimi iyi hissediyorum."

"Dikkat et kendine ve çok fazla yorma kendini."

"Tamam," dedikten sonra birlikte kapıya doğru gitmiştik.

"Görüşürüz çocuklar," dedi Chan hyung.

"Görüşürüz hyung," dedim ve daha sonra gitmişlerdi. Arkalarından el salladıktan sonra kapıyı kapatmış ve mutfağa gidip kendime bir bardak su koyup içmiştim.

"Artık yiyecek bir şeyler hazırlayabiliriz," dedi Jeongin mutfağa girdiğinde.

"Ah, evet. Çok acıktım." Birlikte yiyecek bir şeyler hazırladıktan sonra yemiş ve etrafı toparladıktan sonra çantalarımızı alıp evden çıktık. Okula doğru yürümeye başlamıştık.

VENOM || HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin