12. Bölüm: Gülümsemezsem Üzülür

75 12 71
                                    

Biraz yürüdükten sonra eve gelmiştim. Eve girdiğimde Jeongin evdeydi ve salonda oturuyordu. Geldiğimi görünce ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Nerelerdeydin? Aradım kaç kere açmadın."

"Sessizdeydi. Duymamışım."

"Çok merak ettim. Bir de kötü olduğunu söyledin."

"Merak etme, bir şey olmadı. İyiyim," dedim ve devam ettim. "Ama sana söylemem gereken birkaç bir şey var."

"Ne oldu?"

"Gel, oturalım," dedikten sonra salona girmiş ve koltuğa oturmuştum. Jeongin'de benimle birlikte yanıma oturmuştu.

"Felix ne oluyor? Korkutmaya başladın."

"Bir şey olduğu yok. Sadece bu hastalığımla ilgili bir gelişme oldu."

"Ne oldu?"

"Eve doğru giderken yolda Hyunjin ile karşılaştım. Sonra o da benimle eve gelmek istedi. Yalnız bırakmak istemedi," dedikten sonra her şeyi anlatmıştım. Hastane olayını anlatmamıştım. Jeongin'i daha fazla endişelendirmek istemiyordum.

"Ben, çok özür dilerim Lix."

"Neden özür diliyorsun?"

"Seni yalnız bırakmamam gerekirdi."

"Bu her an olabiliyor Jeongin. O yüzden senin bir suçun yok."

"Bundan sonra seni yalnız bırakmayacağım. Her an yanımda olacaksın."

"Zaten rahat bırakmıyordun. Şimdi iyice yapışacaksın yakama."

"Yapışacağım."

"Yandım o zaman," dedikten sonra gülmeye başlamıştım. Jeongin'de gülümserken bir anda ciddileşmiş ve elleriyle ellerimi tutmuştu. Ben de gülmeyi bırakıp Jeongin'e doğru döndüm.

"Lütfen yapma bunu kendine Felix."

"Neyi?"

"Kendine fazla yüklenme."

"Kendime yüklenmiyorum ki. Nereden çıktı bu?"

"Ben, bilmiyorum," dedi Jeongin ve bir süre durdu. Gözleri dolmuştu. Onun gözlerinin dolmasıyla benim gözlerim de istemsizce dolmuştu. "Sadece senin için endişeleniyorum. Başına bir şey gelmesinden korkuyorum."

"Korkmana gerek yok Jeongin. Bu hastalıktan kurtulacağım yakın zamanda."

"Kurtulacaksın değil mi?"

"Kurtulacağım tabiki," dedim ve devam ettim. "Sen benden daha endişelisin."

"Çünkü benim senden başka kimsem yok."

"Bizimkiler var," dedim ve devam ettim. "Bu dediğini duysalardı çok üzülürlerdi." Gülümsedim.

"O anlamda demediğimi biliyorsun."

"Biliyorum. Ama ben buradayım ve bırakmaya da niyetim yok. Hem daha ben çok gencim." Gülümsemişti. Onun gülmesiyle ben de gülmüştüm. Bir yandan gülerken bir yandan da acıtmayacak şekilde yumruk atmıştı.

"Şapşal."

"Ha, şöyle biraz kendine gel. Ben sulu göz Jeongin görmek istemiyorum."

"Sulu göz mü?"

"Evet, sulu göz."

"Sen bir kendine bak."

"Beni bu duruma düşüren sensin."

"Aman! İyi be!" Dedikten sonra koltuktan kalkmış ve mutfağa doğru gitmişti. "Bugün yemekler benden. Sen keyfine bak."

"Nasıl? Ciddi misin?"

VENOM || HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin