Bir anda ağzımdan dökülüvermişti. Nasıl söyleyebildim hiç bilmiyordum. O an sadece dudaklarım istemsizce açılmış, kelimeleri söylemiştim.
Bakışlarımı Hyunjin'e çevirmiştim. Bakışları gözlerimde durdu ve kısa bir süre orada oyalandı. Ben ise nefesimi tutmuştum. Ağzından çıkacak cümleyi beklemeye başlamıştım.
"S-sen ne diyorsun Felix?"
"B-ben bir anda söyledim. Tutamadım kendimi."
"Beni gerçekten seviyor musun?"
"Seviyorum Hyunjin. Sana karşı hislerim gerçek. Bundan eminim."
"Ben de seni seviyorum Felix. Her an yanımda ol istiyorum. Saatlerce seni izlemek, ellerini tutmak ve gözlerinde kaybolmak istiyorum," dedikten sonra beni kendine doğru çekmiş ve dudakları dudaklarıma kapanmıştı. Bu yaptığıyla afallamıştım. Bir süre dudaklarımı hareket ettirmedim. Kendime gelmeye başladığımda hareket ettirmeye başlamıştım. Ellerimi yanaklarına koymuş ve Hyunjin'i kendime daha da yakınlaştırmıştım. O da ellerini yanaklarıma yerleştirmişti.
Ağrım daha da artmaya başlamıştı. Fakat ben hiçbir şey yapmamıştım. Şu an bu aptal ağrının bu anı bozmasını istemiyordum.
İkimiz de dudaklarımızı ayırmıştık. Ayırdıktan sonra Hyunjin'e bakmıştım. O da benim bakmamla beraber bana doğru dönmüştü.
"Seni çok seviyorum Felix." Gülümsemiştim. Gülümsememle o da bana gülümsemişti.
"Ben de seni çok seviyorum Hyunjin," dedikten sonra devam ettim. "Ama bu zehir, sevmeme izin vermeyecek."
"O zehirden kurtulacaksın."
"Ya kurtulamazsam? Sevmeye devam edecek misin?"
"Seni yıllardır seviyorum. Asla da sevgimden vazgeçmedim. Vazgeçmeyeceğim."
"Yıllardır mı?"
"Changbin ile sevgili olduğunuz günden beri seni seviyordum."
"Ben, hiç anlamadım."
"Sevgimi göstermedim," dedi ve devam etti. "Bana her baktığında iyileşiyordum. Her temasın bana çok iyi geliyordu. Yanımdan hiç gitme istedim."
"Artık yanındayım. Bir yere gitmeyeceğim," dedikten sonra ellerini tutmuştum. "Ellerimi tutuşun beni rahatlatıyor. Ellerimi hep böyle tutmanı istiyorum. Seni hep yanımda istiyorum."
"Bu elleri bırakmayacağım," dedikten sonra ellerimi tutmuş, dudaklarına doğru götürmüştü. Küçük bir öpücük bırakmıştı. "Seni iyileştireceğim."
"Ben seninle iyileşiyorum." Gülümsedim.
"Hala ağrın var mı?"
"Ağrım seninle oldukça daha da artıyor. Gerçekten de sevmeme izin vermiyor."
"Verdiğimiz karışım yanında mı?"
"Ceketimin cebinde olması lazım."
"Bakıp geliyorum," dedikten sonra kalkmış ve odadan çıkmıştı. Kısa bir süre sonra gelmişti. Tekrardan yanıma oturmuş ve karışımı bana uzatmıştı. Ben de almış ve içmiştim. İçtikten sonra yatağın yanındaki komidinin üstüne koymuştum.
"Nasılsın? Ağrın azaldı mı biraz?"
"Azalmaya başladı. Ama tam geçmedi."
"Daha da etkisini gösterir," dedikten sonra devam etti. "Senin uykun yok muydu?" Burnuma öpücük bırakmıştı.
"Ağrıdan uyuyamadım."
"Şimdi uyuyacak mısın?"
"Yanımda kalır mısın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VENOM || Hyunlix
Ficção Adolescente[ANGST] Aşk, insanı zehirleyebilir miydi? Hayatı boyunca bu zehiri içinde taşıttırıp acı çektirebilir miydi?