courage (regulus black)

4|Adamotları

selamm, cumaya kadar bölüm paylaşmam çok zor olacak gibi şimdilik bir aksaklık olmazsa cuma ve pazar günleri bölüm atacağım. dersler çok yoğun ilerliyor ama elimden geleni yapacağım. iyi okumalar :)

Öğle yemeğinde Ophelia'nın sorularını yanıtlamıştım. Anna ve o oldukça şaşırmışa benziyordu.

"... ve koşarak Tılsım sınıfına çıktım."

Ophelia ufak bir çığlık attı.

"İnanamıyorum bu çok romantik."

"Ophelia!" diye ikaz ettim. Anna devam etti.

"Evet Lia, Diona ile haklı haklı konuşma."

Elimi anlıma vurdum ve başımı eğdim. İkisi gülerek havada el çaktılar.

"Siz kimin tarafındasınız?"

Gülüşmeye devam ettiler. Anna sordu bu sefer,

"Peki KSKS sınıfına girerken ne oldu? Black'in sinirlerini bozduğun kesin."

"Hey hey hey. Ben niye bilmiyorum bunu."

Gözlerimi devirdim.

"Çünkü az önce yaşandı Lia. Senden ayrıldıktan sonra. Kitabımı ararken yürüyordum ve Black'e çarptım. Cidden evrenin benimle bir derdi var. Yere yapışan benim ama özür bekleyen o. Burnu havada safkan bozuntusu."

Anna gözlerini devirdi.

"Sen de safkansın biliyorsun, değil mi?"

Kaşlarımı çattım.

"Bir kere bu tarihsel gelişeme bakarsak hiçbir büyücü için mümkün değil. Ne yani kardeş evliliği mi yapmışlar? Soyadımın Kutsal 28'de olmamasından gurur duyuyorum." Kutsal 28'i gıcık bir ses tonuyla söylemiştim.

Ophelia kaşlarını kaldırdı.

"Annen Abbott değil miydi senin? Ayrıca Moonlar da bir zamanlar o listedeydi. Ama Sihir Bakanı olan dedenin Muggle doğumlulara karşı olan yumuşak tutumundan dolayı çıkarıldı. Ama şunu söylemeliyim cidden aptallar."

Anna onu onayladı.

"Önemli olan kandan çok yetenek."

Ekledim:

"Ayrıca zeka ve kalbin temizliği."

İkisi de karşı tarafıma oturmuştu. Yumruk yapıp ellerini uzattılar ve yumruk tokuşturduk. Onlara gülümsedim ve ayağa kalktım.

"Vera'ya sözüm vardı. Ben bahçeye çıkıyorum ve öğleden sonraki ders kitaplarımı almak için zindanlara inmem gerekiyor."

Bana el salladılar ve ben de çantamı kapıp Büyük Salon'dan ayrıldım. Sorunsuz bir şekilde zindanlara indim. Biçim Değiştirme ve Bitki Bilim kitaplarımı alıp dışarı çıktım. Vera'ya bütün olanları anlatmalıydım.

*

Birkaç hafta ders yoğunluğu ve koşuşturma içinde geçmişti. Altıncı sınıf olmak kolay değildi ve Cisimlenme dersleri almaya başlayacaktık bu hafta. Bu çok heyecanlı olacaktı. Çok mide bulandırıcı bir histi ama öğrenmeye değerdi. Boru değildi sonuçta.

İksir kitabımı aldım ve bulutlu havada bir ağaca yaslandım. Yağmur geliyordu. Eylül'ün sonundaydık. Bu kadar beklemesi bile çok şaşırtıcıydı.

Sayfa 32'yi açtım. Amortentia'nın yapılışından bahsediyordu. Bize bu iksiri öğretmeleri ne kadar mantıklıydı bilmiyorum ama kokusu gerçekten hoştu.

Yapılışını okurken birden biri yanıma çöktü. Lupin'di. Yine yüzünde o muhteşem gülümsemesi vardı. Nazik ve içten. Ben de ona gülümsedim. Kesinlikle bulaşıcıydı.