bir yandan edebiyat ezberi yaparken bir yandan da bölüm düzenlemek mi ;p* eheheh müq aktivite inş araya karacaoğlan falan karışmamıştır hahdheıqhe. yok yok kontrol ettim elli kere bölümü yine de bir hata olduysa kusura bakmayın. iyi okumalar!
"Sirius!"
Sonunda onu yalnız yakalayabilmiştim. Elimi dizlerimin üstüne koydum ve soluklandım.
"Ne oldu Moon?"
"Sen hiç yalnız başına bir yere gitmez misin be adam? Seni yalnız yakalayabilmek için iki gündür peşinden koşuyorum."
"Ne o Moon, peşimden koşmanı sağlayacak ne yaptım?"
Duruşumu dikleştirdim ve sırıtan yüzüne gözlerimi devirdim. Abisine bak kardeşini al.
"Sen bir şey yapmadın. Kardeşin yaptı. Seninle konuşmamız gerek."
Kaşlarını çatmıştı. Gözlerimi devirdim ve onu boş koridorlardan birine çekiştirdim. Çantamı açtım ve içindeki küçük kutuyu çıkardım. Ona uzattım.
"Bunun ne olduğunu bilmiyorum ama Regulus sana vermemi istedi. Doğum gününden beri sen yalnız yakalamaya çalışıyorum ama hiç yalnız kalmıyorsun. Şanslısın."
Bir kutuya bir de bana baktı ve yavaşça kutuyu elimden aldı. Tereddütle açtığında ise içinde oyuncak bir muggle motoru duruyordu. Oyuncağı eline aldı ve tekerleklerini döndürdü. Hafifçe gülümsedi ve içindeki notu alıp kutuyu pencerenin pervazına koydu.
"İstersen yalnızken oku."
Bana baktı ve güldü.
"Yalnız okursam onu öldürmeye falan karar verebilirim ve beni engelleyecek kimse olmaz."
"Yani onun ölmesini istemiyorsun."
"Azkaban'a gitmek istemiyorum diyelim."
Başımı salladım ve güldüm. O da mektubu okumaya başladı.
"Motosiklete bakabilir miyim?"
Başını salladı ve okumaya geri döndü. Ben de oyuncağı incelemeye başladım. Eski duruyordu ama iyi muhafaza edilmişti. Belki de çocukluklarından kalma bir şeydi. O evde böyle bir oyuncakları olması ilginç olurdu gerçi. Sirius mektubu katladı ve kutuyu elimden aldı.
"Teşekkür ederim."
Başımı salladım.
"Ona iletirim."
"Hayır, sana teşekkür ederim. Benim için ona göz kulak ol olur musun? Belki hâlâ çok geç değildir."
"Bunu bana söylemek yerine neden onunla gidip barışmıyorsun? Bu yaptığınız çok çocukça. Siz kardeşsiniz."
"İkimizin de bunu yapabileceğini sanmıyorum."
"Ah hadi ama! Kaç yaşındasınız? İkinizin de barışmak istediği ortada. Neden işleri daha da karmaşıklaştırıyorsunuz?"
"Çünkü işler zaten karmaşık Diona! İkimiz de bu dünyaya tamamen farklı gözlerle bakıyoruz. Aynı evde doğmamız hiçbir şeyi değiştirmiyor. O boyun eğmeyi seçti. Safkan olmayan herkesin ölmesini göze aldı."
"Ama-"
"Bunun hakkında konuşmak istemiyorum. Sonra görüşürüz."
Arkasını döndü ve gitti.
Neden böyle yapıyorlardı. Regulus'u oradan kurtarabilirdik ama Sirius hiç yardımcı olmuyordu. Nasıl bir ağabey kardeşini böyle bir durumda yalnız bırakırdı.
Ayağımı yere vurdum ve yürümeye başladım. Belki de akışına bırakmalıydım. Ayrıca neden bu kadar umursuyordum ki. Regulus'un bir ölüm yiyen olmasını, onun ailesini. Sanki benim başım yeterince belada değildi. Neler oluyordu?
![](https://img.wattpad.com/cover/322313396-288-k580109.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
courage (regulus black)
FanficDiona Moon, Hogwarts'taki altıncı yılına başlarken babası ortadan kaybolmuştu. Daha doğrusu Karanlık Lord tarafından kaçırılmıştı. Bir yandan ailesi için endişelenirken bir yandan da kendindeki değişimleri anlamlandırmaya çalışan Diona, sinirlerini...