Geçmişin izleri

2 Bölüm : Yeni Arkadaş.

İyi okumalar. Kitabıma şans verip okuyanlara teşekkür ederim. Her gün düzenli olarak yeni bölüm gelecektir.:) Şarkı medya da var)

...

2 Bölüm : Yeni Arkadaş.

Hepimiz otobüsün gelmesini bekliyorduk. Otobüs geldiğinide bindik hepsi kartlarını okutup yerlerine geçti, benden önce başkası vardı. O, kartını okuttu 'Yetersiz bakiye' bende yerime geçmeden önce kartımı iki defa okutup geçdim.

Bazı kızlar yanındaki arkadaşlarını yerinden kaldırıp o çocuğun geçmesi için resmen yalvarıyodu. Hatta Hazal'la Iramk'ın bile gözlerinin parladığına yemin ede bilirim.

Siyah saçları mavi gözleri vardı onun. Nednese gözleri ilgimi çekmişti. Gözlerine bakmak istiyordum.

Kafamdaki düşünceleri atıp bende yerime geçtim. Sonra yanıma biri oturtu aldırmadım ama rahatsız olmuştum genellikle yalnız oturudum.

Irmak Burak'la Hazalda Yiğitle oturuyordu, bu arada Yiğitle Hazal bir birlerini seviyorlardı ama sınav dönemlerimiz olduğu için flört dönemindeydiler, ama best shipimdi.

Beni düşüncelerimden uzaklaştıran yanımda oturan çocuğun sesiydi.

"Teşekkür ederim."

"Önemli değil." dedim. Oda başını sallamakla yetindi.

Bir anda Hazal'la Irmak arkasını döndüler ve "Sen Efe değil misin?" diye sordu Hazal kaşlarımı çattım.

"Aynen şarkı söyleyen çocuk?" dedi Irmak. Ha şimdi anladım bu onların dilinden düşmeyen çocuktu.

"Evet." bunu söyleyen Efe denen çocuktu. "O zaman tanışalım." dedi Burak.

Olur.

"Olur tanışalım." dedi Efe ve kendini tanıtmağa başladı.

"Ben Efe Yardım 21 yaşındayım. Ama okula 1 yıl geç gittim. Balık burcuyum, hobilerim şarkı dinlemek, kitap okumak, şarkı söylemek, fobim yok ve tıp okuyorum. Bu kadar şimdi sizi tanıyalım."

"O zaman ben başlıyorum. Ben Hazal Aksoy 20 yaşındayım. Yengeç burcuyum. Hobilerim ders çalışmak, müzik dinlemek, karanlık fobim var. Tıp okuyorum bu kadar"

"Ben devam edeyim o zaman. Ben Irmak Işık 20 yaşındayım. Hukuk okuyorum, ikizler burcuyum. Hobi olarak oyun oynamayı severim fobim yok."

"Ben Burak Aras 20 yaşındayım. Boğa burcuyum. Tıp okuyorum, bende bilgisayar oyunu delisyimdir. Müzik dinlemeyi severim. Fobim yok."

"Ben Yiğit Özer 21 yaşındayım, bende okula 1 yıl geç gittim. Ailevi sebeplerim vardı. Kitap okumayı severim. fobim yok. Koç burcuyum. Hukuk okuyorum."

Herkes kendini tanıtdıktan sonra bütün bakışlar bana döndü. Kafamı gökyüzünden çekmeden konuşmaya başladım.

"Ben Zeynep Akça 20 yaşındayım, tıp okuyorum. Hobi olarak müzik dinlemeyi, kitap okumayı, şarkı söylemeyi, resm çizmeyi severim. Kapalı alan fobim var. Koç burcuyum bu kadar."

"Sesin güzel galiba?" diye soran Efe'ye baktım başımı salladım.

"Kardeşim güzel ne kelime senin sesini bin basar, hatta iki hafta sonra okulda ki, şarkı yarışması var. Her yıl Zeynep'le Sedat katılır ve kazanır yine kazanacaktır." dedi Burak.

"Burak Sedatla olanları biliyorsunuz. Herhalde bana karşı takıntılı duguları olan biriyle şarkı söyleyemem!" Benimle kafayı bozmuştu resmen ve onun yüzünden bu sefer ki, yarışmaya katılamayacaktım.

"İstersen benimle katıla bilirsin?" diyen Efe'ye baktım.

"Ciddi misin?" başını salladı.

Sevincimden gidip sarıldım. Oda kollarını belime doladı. Bir an ne yaptığımı anlayıp çekildim.

Hazal "Zeynep Efeyi de bizim grupa alalım arkadaş olalım." dedi. Aslında ola bilirdi iyi biriydi. Efe onlara cevap vermeyip kamerayı yüzlerine tuttum.

"Hadi poz verin" güzel bir fotoraf çekildik.

"O zaman Efe'yi grupa da ekle fotoğrafı at story koyalım" dedi Irmak.

Efe'ye izin isteyen bakışlar attım oda başıyla onayladı Efeden numarasını alıp 'Deliler qrupuna hoşgldnz efdm' grupuna ekleyip fotorafı attım. Hepimiz paylaştık hepsi bir-biriyle takipleşti telefonumu kapatıp gökyüzünü izlerken bildirim geldi.

'Efeyardım sizi takip etmeye başladı.' Biraz süründürmekden birşey olmaz diyip gökyüzünü seyretmeye devam ettim. Sonra bir bildirim daha geldi.

'Efeyardım fotoğrafınızı beğendi.' Bende daha fazla oyalanmayıb geri takip ettim. Okula gelmiştik sonunda. Hepimiz içeri girerken bütün bakışlar bizi daha doğrusu Efe'yi bulmuştu. Bizde takmayarak sınıfa çıktık Efe de bizim sınıftaydı. Ve ilk ders matamatikti evet dersi seviyordum, ama ilk dersde olmazdı be.

Efe benim yanıma oturtu "Otobüsteki gibi burdadamı yanımı işgal ediyorusun" dedim.

"İstersen kalkabilirim."

"Yok şaka yaptım." gülümsedi.

Sonunda ders bitmişdi. Bizde eve gidyorduk sonra erkeklere masum bakışlar attık onlarda hemen önümüze geçtiler. Efe de benim önüme geçti. Sırtına atladım.

"Melekler seni bana yazmış şarkısını aç bebeğim" dedi Hazal.

Yiğit'te açtı hepimiz bağıra bağıra şarkıyı söylüyorduk.

Vurgunum, düşkünlüğüm.

Melekler,seni bana yazmış,

Sevdalım, göz bebeğim.

Kader seni anlıma yazmış,

Son sözüm yemìnlerim

Melekler seni bana yazmış

Ben sende müebbetim

Kader seni anlıma yazmış

Sonunda şarkı bittiğinde, gülüyorduk bizim binanin onune gelmistik annem mesaj atmisdi hepiniz bize gelin diye. Efeyi de söylemiştim annem Efe'yi biliyordu Hazal ve Irmak sayesinde.

"Kızım." Annemin bana seslenmsiyle yukarı baktım.

"Hadi çocuklar gelin."

Hepsi bana baktı Annemde. "Bir portakallı bir, çikolatalı kek sizi bekliyor." dedi.

Yiğit, Irmak, ben "Portakal'lı kek!" diye bağırdık.

Efe, Hazal, Burak da "Çikolatalı kek!" diye bağırdı.

Annem "Hadi gelin bakalım." dedi.

Erkeklerin sırtından inip hepimiz bize koşmaya başladık. Efe'yi tanıdığıma çok sevinmiştim. Gerçekten kafa dengi bir çocuktu çok sevmişdim.

Genç kız habersizdi bu arkadaşlık duygusundan öteye gidiceğinden. Zamanla duyguları ortaya çıkıcağından Her iki gençde habersizdi. Genç kız sevilmemek'ten erkek'te terk edilmek'ten korkuyordu ama bilmiyorlardı ki, bu korkuyu birlikte yeneceklerinden habersizlerdi....