21. Bölüm

8.9K 523 108
                                    

Bölüm smut içermektedir!
-----------

Askeriyenin duvarının üzerine oturmuş, ayaklarımı sallayarak etrafa bakarken, yandan gelen sesle başımı o tarafa çevirdim. Gördüğüm yüz gülümsememi yüzümde büyütürken iç çektim.

" Naber bebeğim? " diye sordu Fırat, bir elini duvarın üzerine koymuş, bana değil de önüne bakarken.

Etrafıma baktığımda kimseyi göremedim. O yüzden de hiç düşünmeden Fırat'ın dibimdeki yanağına hızlı bir öpücük bıraktım. Beklemediği için irkilirken, sırıtarak geri çekildim.

" İyi sevgilim, sen ne yapıyorsun? "

Dudaklarında bir gülümseme oluşmuştu. Ona sevgilim diye hitap etmeme bayılıyordu. Bende onu mutlu etmeye bayılıyordum.

Gözleriyle etrafı tararken konuştu.

" İşleri bitirene kadar canım çıktı. Seni göreceğim diye başımı kaldırmadım üzerinden. " diye yorgun bir şekilde konuştuğunda, güldüm. Ona yaklaşıp omzunun üzerini öptüm yavaşça.

Dudaklarımı çekmeden alttan ona baktığımda, ağzını açıp nefes aldığını gördüm. Kendine hâkim olabilmek için yaptığına sırıttım. Ama onu zor durumda bırakmamak için fazla oyalanmadım.

Geriye çekilmemle Fırat elini cebine atmıştı. Ardından bana uzattığında, her zaman bana aldığı jöleleri gördüm elinde. Hevesle avucumu açtığımda gülerek elime bıraktı. Bir sürüydü. Gözlerim parlayarak baktığıma emindim.

Bir gülme sesi geldiğinde Fırat'a baktım. Beni seyrediyordu ama aklına her ne gelmişse bakışları koyulaşmıştı.

Elimde tuttuğum jölelerle, masum bir şekilde ona bakarken, belimden tutup beni duvardan indirdi. Ardından önümde durup jöleleri cebime koyduğunda ben sadece ne yaptığına bakıyordum.

" Eskiden karşılıksızdı ama şimdi bir bedeli var bunların küçük adam. " diyip elimi tutarak kendine çekmişti.

Uslu uslu peşinden giderken, akşamın karanlığından ötürü herkes içeri geçmişti. Fırat elimi bırakmadan karanlık yerlerden geçip görülme ihtimalimizi tamamen ortadan kaldırıyordu.

Arka tarafta hiç kimsenin kullanmadığı, bozuk lavabolara ilerlediğinde birlikte içeri girdik. İçerisi karanlıktı hafiften ama güneş daha yeni yeni battığı için etraf çok hafif aydınlıktı.

Fırat kollarımdan tutup beni kendine çektiği gibi arkamdaki duvara yasladı sırtımı. Ardından üzerime eğildiğinde, gözlerindeki arzu bana da bulaşmıştı.

İki hafta önce o sözde nişanlısı olan Büşra hayatımızdan çıktığından beri daha mutluydum. En azından büyük bir sorunum çözüme kavuşmuştu. Fırat annesine -bu sefer arkasında ben olduğum için- kesin bir dille kızı reddettiğini söylediğinde, annesi itiraz edememişti. Herhalde artık yıllardır olan itirazı bir noktadan sonra kabul etmişti.

O gün babama nişanlısı olduğunu söyleyenin de Fırat değil, askeriyeyi arayan annesi olduğunu öğrenmiştim. En sevdiğim nokta da buydu. O benim sevgilimdi ve beni seviyordu.

Dibime giren Fırat'ın omzuna uzanmak için ayaklarım üzerinde kalktım. Ona tutunarak kollarımı boynuna doladığımda belimden tutup beni kaldırdı.

Bacaklarımı beline doladığımda daha fazla yaklaşarak bedenimi duvara hapsetti. Bacaklarım arasında hiseettiğim şeyle yutkundum. Fırat bana yaklaşıp dudaklarını benimkilere sürttü.

" Ödülümü artık alabilir miyim? " diye fısıldadığında, ona istediğini verdim ve dudaklarına yapıştım.

Anında büyük bir iştahla karşılık verdiğinde, daha fazla asıldım. Hayatımda hiçbir şeyi istemediğim kadar istiyordum Fırat'ı.

NİŞANCI BEY-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin