18. Bölüm

9.6K 686 260
                                    

Diğer bölümü atlamayın!

Ellerim titrerken kendimi sıktım.

Tam karşımda, bu tarafa doğru gelen ikiliden gözlerimi ayıramazken, onlar beni fark etmeden yanımdan geçmişti. Fırat'ın odasına gidiyorlardı...

Fırat öndeyken kız da birkaç adım arkada peşinden mutlulukla gidiyordu.

Onlar gözden kaybolduğunda tuttuğum nefesimi dışarı verdim.

Ayaklarım istemsizce onların gittiği yöne yöneldiğinde engel olmadım. Gitmek ve nedenini öğrenmek istiyordum.
Neden nişanlıyken bir erkekle konuştuğunu, hatta flörtleştiğini yüzüne haykırmak istiyordum.

Ruhum tükenmiş gibi hızlıca içeri girip Fırat'ın odasının önünde durdum. İçeri girmek ve girmemek arasında gidip gelirken konuşmalarını duymamla dikkat kesildim.

" Niye geldin? "

" Seni özledim. Gelemez miyim? "

" Burası askeriye, istediğin zaman gelemezsin Büşra. "

" Bir şey olmaz ki. "

" Nasıl olmaz. Senin yüzünden komutana rezil oldum. Utançtan ne diyeceğimi bilemedim.

" Abartma canım. Seni özledim işte. Hem sende beni özledin itiraf et. "

Kızın cilveli sesi ve Fırat'ın umursamaz sesini dinlerken kalbim sıkışıyordu. İlk defa o iyi kalpli adamı bu kadar umursamaz ve gaddarca sözler sarf ederken duyuyordum.

Ben onun merhametine, iyi niyetine aşık olmuştum...

Bir yandan da kalbim sanki kendine gelmiş gibi hissediyordum. Belki de kızı sevmiyordu? Belki de babam yanlış duymuştu? Belki nişanlısı değildi?

İnsan sevdiğine kıymazdı ki, ama Fırat sanki onu sevmiyormuş gibi konuşuyordu.

Kalbim öyle olması, Fırat'ın bana hissettiği şeylerin gerçek olması için delicesine atıyordu.

Birinin hayatını mahvetmek istemiyordum. Eğer aralarını bozduğumu hissedersem bir saniye durmazdım.

" Seni birazdan bir otele bırakırım. En erken zamana da biletini alıp git. "

" Ne yani beni hemen mi göndereceksin?"

Fırat'ın sözleri içime biraz daha su serperken, derin bir nefes alarak gözlerimi kapattım.

Sevmiyordu işte, sevmiyordu...

Fırat bilmese bile beni seviyordu.

" Ben belki senin evine geçer orada bir şeyler yaparız diye düşünmüştüm. Geçen sefer olduğu gibi..."

Kadının söylediği sözlerle kapattığım gözlerimi büyük bir hızla açtım.

Her harfi beynimde yankı yaparak ilerlerken, titreyen ellerimi koyabileceğim bir yer aradım. Başım dönüyordu, zihnim uyuşmuştu. Nefes nefese kalmıştım.

Bunların bir rüya olmasını diledim. Yoksa yaşamak için sebebim kalmazdı.

" Sen ne- "

Biraz önce fark etmeden elimi koyduğum kapı gıcırdayarak açıldığında, gördüğüm şeyle kalbim atmayı bıraktı.

Fırat ve o kız öpüşüyordu...

Ellerim titreyerek kapıdan düşerken, açılan kapı yüzünden Fırat kadını iterek kendini geri çekti. Sinirli gözleri kızdan bana çevrildiğinde, beni görmesiyle yüzünde biraz bir korku oluştu.

NİŞANCI BEY-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin