Bölüm smut içermektedir!
---------
Dışarıdan sesler gelirken yerime iyice sindim. Birazdan yapacağım şey için Fırat'ın beni öldürmemesini umarak bekledim.
Sesler yavaş yavaş buraya yaklaştığında Fırat ve bir askerin konuşmalarını duydum. Fırat ona bir şeyler dedikten sonra yanından gönderip kapıyı açmıştı.
" Nerede bu büc- "
" Böö!! "
Açılan kapıyla aniden ortaya çıkıp bağırdığımda, Fırat'ın sözleri boğazına tıkanıp korkuyla kapıya yapışmıştı.
Ben kahkahalarla gülerken korkusunu atlatan Fırat kaşlarını çattı.
" Bebeğim ne yapıyorsun? " diye huysuzca söylendiğinde, gülüşümü zar zor durdurup elimi göğsüme koydum. Gözümden yaşlar akarken elimle sildim. Fırat hâlâ çatık kaşlarıyla bana bakıyordu.
" Özür dilerim ama dayanamadım... Yüzünün halini görmen lazımdı. " Arada duraksayarak söylediğime, kaşları havalandı.
Sırtını kapıdan çekip kapıyı kapatarak kilitledi. Gülüşüm dururken Fırat bana bakıp güldü.
" Ne oldu bebeğim, niye gülmüyorsun? " diye sorduğunda, gerginlikle boğazımı temizledim.
Gülüşü büyürken üzerime yürüdü.
" Fı-Fırat ne yapıyorsun? " diye sordum telaşla.
" Sen çok yaramaz bir bebeksin, o yüzden sana ceza vereceğim. "
Ben geri geri giderken kalçam masaya değdiğinde durmak zorunda kalmıştım. Fırat dibime kadar girip kollarını masaya dayayıp üzerime eğildi.
" Ne cezası? " dedim içimde oluşan tedirginlik ve heyecan karışımı duyguyla.
Uzun bedenini bana yasladığında eğilip dudaklarını yanağıma sürterek kulağıma ulaştı. " Yetişkinlerin uslu durmayan bebeklerine verdiği bir ceza... Sen benim bebeğim olduğuna göre cezanı çekmelisin. "
Lafını bitirdiği gibi beni ters çevirdiğinde irkilerek masaya tutundum.
" F-Fırat? " dedim titreyen sesimle.
Göğsümün altından uzanan eliyle çenemi kavrayıp başımı kendisine çevirdi. Dudaklarını dudak çizgime bastırıp fısıldadı. Sesi karnımı ağrıtıyordu.
" Efendim bebeğim? "
Boğuk sesinden sonra eli fermuarıma gittiğinde masanın üzerindeki ellerimi sıktım. Yavaş bir biçimde açtığı pantolonumdan içeri elini soktuğunda titrek bir sesle inledim.
Anında eli ağzıma giderken, avucuyla dudaklarımı örttü.
" Şşş yakalanmak istemeyiz değil mi? " sıcak nefesi tüylerimi diken diken ederken başımı salladım usulca. Sırıtarak elini baksırımdan içeri sokup aletimi eline aldığında boğukça inledim.
Eli sesimin çıkmasına müsaade etmezken, Fırat yavaş yavaş beni okşamaya başladı. Eli acı çektirmek ister gibi yavaş hareket ederken huysuzca mırıldandım.
Sırıttı ama elini hızlandırmadı. Şu an onun eline çok ihtiyacım vardı. Elimi masadan çekip onunkinin üzerine getirip sıktım.
Fırat elini çektiği gibi pantolonumun kenarını tutup baksırla birlikte aşağı indirdi. Ayak bileklerimde duran kumaşı umursamadım. Kendimi Fırat'a doğru ittiğimde, kalçamda sertliğini hissettim.
" Uslu dur Rüzgâr... " diye hırladı ona kendimi sürttüğüm için.
Elimi ağzımdaki ele getirip indirmeye çalıştığımda, elini sıktı.
" Şş, sesini dışarıdaki herkesin duymasını mı istiyorsun? " demesiyle durdum, elini itmedim ama bileğinden tutmaya devam ettim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
NİŞANCI BEY-Gay
Ficção Geral[TAMAMLANDI] B.N.: Sizi dava edeceğim! NİŞANCI BEY: Anlamadım? B.N.: O elinizdeki nişancı silahı var ya? NİŞANCI BEY: Evet? B.N.: Onunla düşmanı vurmanız gerekirdi, kalbimi değil.