16.BÖLÜM: "KALP YARASI"

168 11 50
                                    

🕊

Sınav haftası yaklaşıyor :/

Bölümün okadar iyi olduğunu düşünmesem de iyi okumalar.

Oylayarak bana destek olabilirsiniz ★
___________________

16.BÖLÜM: "KALP YARASI"

Kuşun kanadı kırıktı. Yardım etmişlerdi ama kafese tıkmışlardı.

Ne sözlerin bir niteliği vardı ne davranışların... Hissizlikti.
Kulağın duyduğuna gönül inanmıyordu.

Evvelki günün aksine kendimi çok daha iyi hissediyordum. Yalını bu konuda ikna etmem biraz zaman almıştı.

Sabahın ilk ışıklarında yataktan kalkıp kahvaltımızı etmemizin ardından restorandaki işleri kontrole gitmem gerektiğinin farkındaydım.

Yalın karakola giderken beni yol üstü bırakabileceğini söylemiş ve şuan içinde bulunduğumuz arabaya binmem konusunda beni ikna etmişti

Arabaya biner binmez ilk kavgamız emniyet kemeri konusunda olmuştu. Yolun kısa olduğundan bahsedip takmak istememiştim fakat güç bela bana o kemeri taktırmak için elli bin takla atmış en sonunda da o kemeri taktırmayı başarmıştı.

Yol boştu bu taraflarda, kaldırım kenarında da duran pek kimse olmadığından gözüme batıyorlardı.

Ben sessizce camdan dışarı bakarken ilerde Emreyle Emiri görmemle kaşlarım çatıldı. Bir tartışmanın ortasındaymış gibi gözüküyorlardı. "Ordaki Emirle Emre değil mi ya?" Diye sordum Yalına dönerek. Yalın da kaşlarını çatmış onların olduğu tarafa bakarken arabayı yavaşlatmıştı.

Emre bir anda Emir'in yakalarından tutup kaldırmasıyla bağırmıştı "Ulan herşeye tamam da uyuşturucu satmak ne demek lan!"

Açık camımdan kaynaklı dışardan gelen sesleri çok net duyabiliyorduk. Ve duyduğum şeyler akla alamet şeyler değildi. Emirle uyuşturucu satmak kelimeleri pek mantıklı gelmemişti.

Yalın'ın bir anda arabayı durdurmasıyla öne doğru savruldum fakat emniyet kemeri beni tutmuştu. Bu konudaki kavgamızda ona hak vermiştim ilk defa.

Yalın hızla emniyet kemerini çıkarırken arabayı söndürdü. Arabadan bir hışımla inerken ona yetişmek adına emniyet kemerimi çıkarıp arabadan inerken Yalın Emirle Emrenin arasına girmiş ne olduğunu sorguluyordu.

"Ne bu hâl?" Diye sordu Yalın. Muhtemelen o da duymuştu Emrenin ne dediğini.

"Söylesene ne haltlar yediğini Emir" dedi sinirle gülerek Emre. Onu ilk defa bu kadar sinirli görüyordum. Gözlerinden ateşler çıkıyordu resmen.

Emirin yüzünde korku belirtisi yoktu. Fazla başına buyruk gözüküyordu. Abisinin bağırışları şu an ilgi alanı değildi.

"Abin olduğum için utanıyorum lan senden" dedi Emire acırcasına bakarken.

Emir yarım ağız bir gülüşle konuştu "Para kazanıyorum abicim. Bir yerden başlamak gerekiyordu. Bence gurur duymalısın"

Emre derin bir nefes aldı ve hiçbirimizin beklemediği bir anda yumruğunu Emirin elmacık kemiğinde patlattı. Öyle sert vurmuştu ki göçük oluşma ihtimali bile aklımdan geçmişti
"Ulan gerizekalı. Senin yüzünden kaç hayat mahvolmuştur haberin var mı senin!?"

ACIBADEM +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin