18.BÖLÜM: "UÇURUM"

157 10 56
                                    

🕊

İyi okumalar!

Oylamayı unutmayın da bölüm yazmayı unutmayayım ★

Oylamayı unutmayın da bölüm yazmayı unutmayayım ★

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

____________________

18.BÖLÜM: "UÇURUM"

Uçurumlar bir çok şey için sebeplendirilmişti. Her biri farklı sebeplerdendi. Ölmek isteyeni getiren sebeple sadece manzarayı izlemek isteyenin sebebi aynı olmamıştı hiçbir zaman.

Ya insanlar yanlış anlamıştı uçurumu ya da uçurum yanlış anlaşılacak kadar umutsuz bir güzelliğe sahipti.

Geçmişimi yok etmenin ilk adımını atmak için çıkmıştım bu uçurumun tepesine. Benim de kendimce sebebim buydu.

Esen soğuk rüzgar yüzüme çarptı saçlarıma doğru uzanırken.

Deniz dalgalanıyordu esen rüzgarın ritmiyle.

Rengi en koyu halinde olmasına rağmen berraklığını yitirmemiş güzelliği, uçurumu güzel kılan tek şey olabilirdi belkide.

Elimde acılarım, arkamda kırgınlıklarım vardı.

O, beni değiştiriyordu. Beni gerçek benliğimle tekrar tanıştırıyordu. Bunu yaparken fark etmiyordu ama canımı yakıyordu.

Fakat o her canımı yaktığında kendimi daha güçlü hissediyordum.

Elimdeki defteri nefret eder bir şekilde fırlatmadım. Fırlatamazdım. İçinde ölü bir çocuğun mezarı varken tek yaptığım şey, sağ elimde tuttuğum defteri öne uzatarak bırakmak olmuştu.

Defter, olduğu gibi dalgaların arasına karışırken kayboluşunu izledim.

O an büyük bir el omzumu buldu. Başımı ona çevirmeden denizi izlerken konuştum "Galiba bunu yaptığım için daha iyi hissediyorum. Sanki üzerimden bir yük kalktı."

"Piskolojik" dedi ve sustu.
Tam yanımda duran bedenini hissetmemek imkansız gibiydi.

Başımı onaylarcasına salladım. "Eve gidelim mi?" Diye sordum fakat bu sorudan çok bir ricaydı.

Eve gitmek istiyordum. Kafamı yastığa gömüp sonunda uyuyamamak olsa bile zihnimi boşaltmak istiyordum.

"Nasıl istersen" dedi elini omzumdan çekerek.

Sırtımı uçuruma döndüm ve arabama doğru yürüdüm. Peşimden gelen Yalın, şoför koltuğunu bana açtığı sıra elimdeki araba anahtarını ona uzattım "Araba sürebileceğimi sanmıyorum" dedim.

Elimden anahtarları alırken bir şey söylemedi. Dışarıda sadece dalga sesleri vardı ve biz yine sessizdik.

Arabanın etrafında dönerek yolcu koltuğunun olduğu tarafın kapısını açtım ve kendimi içeri attım. Yalın da arabaya bindikten sonra gözlerimi kapatıp başımı geriye yasladım.

ACIBADEM +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin