Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
.......
Bazen hiç beklemediğin bir anda, şans sana gülümser.
......
Dört ay sonra
Hızlı! Hızlı! Neredeyse burada olur. Sadece yarım saat kaldı.
Önümdeki kurabiye hamurundan böldüğüm parçaları yuvarlarken, bir yandan da ocakta pişen pudingi karıştırıyordum. Aslında daha çok çalışıyordum. Bella yemek söz konusu olduğunda tüm işi bana kitlemekten özel bir zevk alıyordu.
Kısmen haklı da olabilirdi. El lezzetimin olduğunun farkındaydım. Bu belki de hem kendi evrenimde ki hemde bu evrende ki atalarımın geçmişten beri inanılmaz yetenekli aşçılar olmalarından kaynaklanıyordu.
Geçen hafta Aurora'ın anneannesinin -ki kadını ilk başta annesi sanmıştım- pat diye kapıyı çalıp gelmesi sonuncu, Aurora'ın neredeyse bütün akrabaları ile yaşadığı anılara sahip olmuştum. Dedikodu böyle bir şeydi.
Annesi Chloe'in zamanında bir restoran zincirine sahip olduğunu öğrenmiştim. Öldükten sonra Aurora bir süre restoran ile uğraşmış, sonra hisseleri teyzesine devrederek oyunculuk kariyerine ağırlık vermeye karar vermişti.
Annesi ile babası Jackson Aurora daha bebekken ayrılmışlar ve Aurora babasız büyümüştü. Bu kadar ortak yanımızın olması ürkütücüydü. Sonuç olarak Aurora iyi bir aşçıydı.
Kendi evrenimde ise teyzem Meliora ailemiz arasındaki en lezzetli yemekleri yapan kişiydi. Mutfak denilince akla gelen isim her zaman o olurdu. Kız kardeşleri Dilys ve Zielle onun ben üç yaşına girdiğim gün bana bir kepçe hediye ettiğini söyledikleri zaman, hatırlamasam bile pek şaşırmamıştım.
Anlattıklarına göre o zamanlar kepçeyi kullanmaya Meliora'ın söylemiyle yeterince layık olmadığım için onu bana daha sonra vermek üzere geri almıştı. Ve evet altı yaşıma girdiğim gün gümüş kepçe tekrar bendeydi. Hala onu Nurmengard mutfağında saklıyordum.
Ortanca teyzem Dilys, özellikle hamur işinde tam bir dahi olmasıyla tanınıyordu. Çocukken bir keresinde ona neden hamuru büyü ile hazırlamadığını sorduğumda "Bir hamur istiyorsan bunun için küçük bir büyü yeterlidir. Ancak lezzetli ve özel bir hamur yapabilmek için büyüden fazlası gerekir." diyerek gereksiz edebiyat yapmıştı.
Zielle teyzem doğan dördüncü kızdı. Annemden iki yaş küçüktü ve en sevdiğim teyzemdi. Büyük teyzelerimin aksine hamur ve yemekler konusunda pek becerikli değildi. Onun ilgi alanı dünya da bulunan -büyük ihtimalle- her tatlıyı yapabilmesiydi. Tatlılar, pastalar, ekler, kremalar ve daha başka bir sürü şey. Kesinlikle en sevdiğim teyzem oydu. Özellikle turtalarını çok seviyordum.
