Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
.......
Bazen cesaret felaketin başlangıcıdır.
.......
Berlin Ekim 1928
Bizzat elit seviye takipçiler tarafından şehrin biraz dışında bulunan devasa kolezyumun en ön saflarına oturtulan Aurora içeriyi tıka basa dolduran ve aralıksız çığlıklar atarak tezahüratlar yapan kalabalığa meraklı gözlerle bakıyordu. Birazdan büyük ihtimalle hayatının en garip anlarını yaşayacaktı. Bir Muggle olarak gizli bir büyücü toplantısına katılmıştı. Hemde mevzu bahis Kara Büyücünün en yakını olarak.
Ancak etrafındaki tüm bu insanların aksine Aurora ondan korkmuyordu. Bu evrende bulunan onca kişinin arasında güvenebileceği ve ona asla zarar vermeyeceğini bildiği tek kişinin o olması büyük ironiydi.
Aurora birazdan kolezyuma çıkarak tüm bu büyücü kalabalığına, tarihin gelmiş geçmiş en güçlü kara büyücüsü olarak hitap edecek olan kişinin, aslında en sevdiği aktör Johnny Depp olduğunu bildiği için rahat olsa bile, etraflarındaki herkes bu gerçekten habersizdi.
Aurora'ın şuan için korktuğu tek şey herhangi birinin, Johnny'in aslında gerçek Grindelwald olmadığını anlamasıydı. En ufak bir hata bunun için yeterliydi.
Aklına getirmemeye çalışsa bile bu olursa neler yaşanacağı zaten belliydi. Tek kelime ile özetlenmesi gerekirse bu kelime kesinlikle ÖLÜM olurdu. Ve eğer bu dünyada yaralanmaları mümkünse, o zaman ölmeleri de pek tabii mümkündü.
Açıkçası bütün bunların sadece bir film setinden ibaret olmasını çok isterdi.
Johnny karanlık koridorun içinden çıkarak kolezyumun merkezine doğru adımlarken, Aurora çoktan bu gecenin sorunsuz bitmesi için dua etmeye başlamıştı.
Johnny kalabalığı sakinleştirmek için ellerini kaldırdı. Ardından Aurora'ı sanki sinemada Fantastik Canavarlar'ı izlerken Grindelwald'ın miting sahnesi başlamış gibi hissettiren bir ses tonu ile konuşmaya başladı.
"Biraderlerim! Kız kardeşlerim! Dostlarım! Bu alkışların nedeni ben değilim. Bizzat sizlersiniz."
Johnny'in gözleri birkaç saniye kalabalığın içinde dolaşarak Aurora'ın üzerinde durdu. Aurora ona cesaret vermek için başını hafifçe salladığında, Johnny'in dudakları belli belirsiz yukarı doğru kıvrıldı. Ancak yüz ifadesi anında eski haline dönerken, sözlerine devam ettiğinde ses tonu artık daha kararlıydı.
