35. BÖLÜM

96.1K 6.2K 2.4K
                                    

35. BÖLÜM: DAİMA

Ben geldimm, yokluğumda neler yaptınız? Özlediniz mi bizi🥺

Ay bu ara yorumlar düştü okulların da etkisi var sanırım, lütfen satır arası yorum atmayı unutmayın, motive kaynağım tamamen yorumlarınız. Siz yorum attıkça ben bölüm yazıp atmak istiyorumm

İki bin yorum gelir mi🥺

Oy vermeden bölüme başlamıyoruz di mii?

Bölümde +18 sahne vardır rahatsız olanlar atlasınnn. Keyifli okumalar dilerim🤍

#Tuğkan Görmesinler Kaan Boşnak Delik Deşik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

#Tuğkan Görmesinler
Kaan Boşnak Delik Deşik

🌱

Gözlerimi cama kilitlemiş akıp giden yolu izliyordum. Ekim ayının son günlerinde olmamıza rağmen Antalya'da hava daha güneşliydi. Kocaeli ise böyle değildi bugün, oradan ayrıldığımızda yağmur yüklü bulutlarla süslenen gökyüzü griye boyanmıştı. Ufak bir nefes alırken başımı cama yasladım. Uykusuzluktan sızlayan gözlerimi açık tutmakta zorlanıyordum ama uyumak da istemiyordum. Zaten birazdan otele varmış olacaktık. Elimi göğsüme yerleştirip yavaşça ovdum. Yaşadıklarımız, göğsümün orta yerine atılmış büyük bir düğüm gibiydi. Yaşanan her olay o düğüme ilmek atıyordu. Bu yüzden içim daralıyordu. Camı biraz indirip temiz havanın içeri dolmasını sağladım. Her şeyden uzaklaşmıştık fakat bazı şeylerden kaçsak da kurtulamıyorduk. Çünkü gölge gibi peşimizdeydi ve kör bir tırmık gibi içimi eşeliyordu.

"Miden nasıl?"

Elimde tuttuğum kraker poşetini kucağıma bıraktım. Saatlerdir yolda olduğumuz için midem bugün kötüydü. Önce arabayla Kocaeli'nden İstanbul'a geçmiştik. Oradan da uçağa binerek Antalya'ya gelmiştik. Vural havalimanında kiraladığı arabayı otele sürüyordu şimdi. "Daha iyi," diye geveledim. Sabah Afra olanları anlattıktan sonra Vural eve gelmişti. Bana anlatmasını bekledim ama hiçbir şey olmamış gibi eşyalarımızı alıp yola çıkacağımızı söylemişti. Bir şey olup olmadığını sorduğumda kısaca yok diye geçiştirmişti. Kocam, duygularını gizlemesinin yanı sıra usta bir yalancıydı. Beni rahatlıkla kandırabileceğini bir kez daha fark etmiştim. Afra olanları anlatmasa bir şey olmadığına beni kolaylıkla ikna ederdi. Kısılı gözlerimi yüzüne çevirdim. Ona güvendiğim için bu olaylar dışında beni kandırmayacağını biliyordum ama ister istemez korkuyordum.

"Berberin çırağına araba çarptığını ne zaman anlatacaksın?" Yol boyu midem kötü olduğu için pek konuşamamıştık. Şimdi aniden bunu sorunca şaşkın bakışlarını bana çevirdi. "Sen bunu nereden biliyorsun?"

Sorusu üzerine alayla güldüm. "Önemli olan bu mu sence Vural?"

Yola döndüğünde direksiyonu tutan elleri sıkılaştırdı parmak boğumları beyazlamıştı. "Şu an bu."

SEHER YELİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin