17

493 51 16
                                    

Smut uyarısı ama bölümün sonunda birkaç satırlık yeri okumanız gerek ona göre geçersiniz <3

-

Birkaç saat öncesine kadar masa başında dosyalara gömülmüş olan beden elindeki telefonun ekranına bakmaya devam ederken konumu yollamış ve bir kenara atmıştı.

Üzerindeki ceketi çıkarıp bir kenara attı Wonwoo. Gömleğinin düğmelerini açan parmaklar tenine değdikçe nefesi titrerken gözlerini kapattı. Mingyu'nun dudakları boynuna değmeye devam ederken ellerini kollarının altından omzuna koymuştu.

Sunduğu küçük inlemeler odayı doldururken yanık tenli olan geri çekildi ve kahve gözlere baktı. Arzuyla deli gibi yanıp tutuşan gözlere bakmak içinin titremesine neden olmuştu sanki. Araladığı dudaklarını birbirine bastırıp derince yutkundu. Jeon Wonwoo gerçek dışıydı.

Wonwoo karşısındaki bedenin yakasından tutup kendisine çekti ve dudaklarını birleştirdi. Sırtını duvardan ayırıp Mingyu ile yer değiştirdi ve yanık tenli olanın dudaklarıyla oyalanmaya devam etti sadece. Arabadaki itirafından sonra böylesine bir şey yapmak kendisini tuhaf hissettirse bile bunu umursayacak durumda değildi.

Kim Mingyu'dan hoşlanıyordu ve ona dair en ufak şey bile aklını başından alıyordu Wonwoo'nun.

Dudaklarını ayırmadan yanık tenli olanı yatağa doğru çekip önce oturmasını ardından sırtının yatakla buluşmasını sağladı. Usulca Mingyu'nun kasıklarına oturup dudaklarını ayırdı. İkisi de delirmiş gibi hissediyordu. Wonwoo dürtülerinin etkisinde kalmadan kendi isteğiyle yanık tenli olanı öpüyordu.

"Wonwoo" beyaz tenli olan ismini duyması ile derince yutkundu ve ellerini Mingyu'nun göğsüne koydu. "İyi olduğuna emin misin?" altındaki bedenin sorusuna cevap vermedi. Birkaç saniye yüzünü inceleyip boynuna yöneldi ve küçük öpücükler kondurdu. Tıpkı Mingyu'nun kendisine yaptığı gibi yapıp kızarıklıklar oluşmasını sağladı.

Elleri Mingyu'nun üstündeki kumaş parçasından kurtulmaya çalışırken yanık tenli olan ona yardım etmiş ve üst bedeninin çıplak kalmasını sağlamıştı. Wonwoo yanık teni süzüp derince yutkunduğunda altında hissettiği sertlikle hafifçe gözlerini araladı. "Üstümde böyle durmaya devam mı edeksin?"

Mingyu alaycı sorusundan sonra ellerini Wonwoo'nun ince beline götürdü. Parmakları yaramazca gömleğini çıkarırken sırıttı ve pantolonuna yöneldi. Düğmesiyle fermuarını açarken Wonwoo hiçbir şey yapmayıp sadece onu izliyordu.

Kim Mingyu akıl sır erdirilmeyecek birisiydi. Kimisinin ideal tipi kimisinin de hayallerindeki koca adayıydı ama şu an yaptıklarını sadece kendisinin görüyor oluşu aklını başından alıyordu.

Mingyu tek bir hareketle yerlerini değiştirip Wonwoo'nun üzerine eğildi ve köprücüklerine küçük bir öpücük kondurup geri çekildi. Kumaş pantolonu tek seferde çıkarıp yerle buluşturduğunda titrekçe nefes alan bedene döndü.

"Neyi bekliyorsun?" beyaz tenli olanın sorusundan sonra kendi üstündeki kumaş parçalarından kurtulmuştu Mingyu. Wonwoo'nun bacakları arasına yerleşip gördüğü her yere öpücük kondurmaya başladı. Altındaki beden bu denli şımartılma karşısında ne düşüneceğini bilemez bir şekilde inlemeler sunuyordu.

Uyluklarına bırakılan öpücükler birer ısırığa dönüştüğünde inlemeleri yükseldi. Canının en tatlı olduğu nokta acıyordu ve Mingyu bunu bilerek daha çok dişliyordu. "Sikeyim" diye mırıldandı ellerini siyah saçlara daldırıp. "Canım yanıyor Mingyu, kes şunu"

Hissettiği güçlü ısırıkla daha yüksek bir inleme sundu Wonwoo. Parmaklarını doladığı saçları çekiştirirken alt dudağını dişledi. Geri çekilen bedenin saçlarını bırakıp sırıtışına baktı. Ereksiyonuna dolana parmaklarla tekrar bir küfür savurdu. Mingyu'nun kendisiyle oynamaya başlaması inlemelerini yükseltirken dudakları buluşmuştu.

red eyes dark night -minwonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin