Kevin yeni bir dizinin çekimlerine başlamış nana ile geçirdiği vakitler ise haliyle kısıtlanmıştı aklını kurcalayan şeyleri bir süre rafa kaldırmış işine odaklanabilmişti tabi tsu'nun ortalıklarda olmaması da bu konuda onu rahatlatmıştı.
"Neden cevap vermiyorsun tsu ne zaman döneceğini de söylemiyorsun ne oldu?"
Tsu telefonun diğer ucunda kendini zor tutuyordu ama yapması gerekenin nana'nın hayatından çekilmek olduğunu düşünüyordu dünyaya ilk onun penceresinden bakmıştı neredeyse ergen yaşında nana'nın yanına yerleşmiş ilk onunla böyle şeyler yaşamıştı, her gün onu görmüş her gün onunla her şeyini paylaşmıştı bütün ilklerini nana ile yaşamıştı o kadar kolay vazgeçebilecek miydi?
"Bilmiyorum sana verecek cevabım yok nana"
Nana şaşkındı ama hayattaki tek ailesi ona düşkün olan bu kişi şuan ondan kaçıyormuş gibi hissediyordu.
"Sorun kevin mi? Ona yaklaşınca kendini yalnız mı hissettin? Tsu sen benim ailemsin o ise sevdigim yani bu farklı"
Tsu daha fazla dayanamadı " afedersin içeriden sesleniyorlar seni daha sonra yine ararım". Nana telefona bakakaldı göğsünde büyük bir boşluk ve acı hissetti sanki acılar orada yer edinmek için bir açık arıyor gibi saldırmıştı nana anlam veremiyordu yıllardır hep tsu'yu kendine ait biri olarak görmüştü evine bile gitmeye hevesi olmayan biriydi evet öyleydi çünkü nana için endişelenir ve onu yalnız bırakmazdı nana duraksadı "hep bencildim onu hep yanımda tuttum sadece kendim için" nana düşündü 'peki ya onun ihtiyaçları duyguları' nana şaşkındı bir uyanış yaşıyordu.
Nana önüne gelen kahveyi inceledi getiren kıza baktı "sen burada yeni misin" kız kızarıp bozardı başını eğerek "sekreteriniz bir kaç gündür hasta o yüzden beni yolladılar ben stajyerim" nana sekreterinin hala iyileşmemiş olmasına şaşırdı "ahh tsu da yok hiç bir iş düzgün gitmiyor tamam sağol çıkabilirsin." Kız kafasını kaldırdı nana ile göz göze gelince panikleyip "afiyet olsun iyi günler" diyip çıktı
"Hemen ambulans çağırın hemen bay tsu'ya haber verin"
Tsu hava alanında sağa sola koşarak panikle taksi arıyordu "LANET OLASI TAKSİ NERDESİN!" etrafta koşuyor bağırıyordu hastaneye vardığında kapılar açılmaz, koridorlar aşılmaz hale gelmişti kapıdaki görevliyi omuzlarından sallayıp "NEREDE NAANA NEREDEEE" " efendim lütfen bağırmayın hanımefendi nana içeride"
Tsu kapıyı açtıgında nanayı hortumlara bağlı gördüğünde ölüm gibi bir şey diledi onu öyle görmektense ölse iyiydi.
Hemen dışarı çıkıp doktoru aradı "nana nasıl nesi var ne oldu?" Doktor gözlügün ardından tsu'ya bakış attı "siz kimsiniz?" Tsu ne diyeceğini bilemiyordu şirket çalışanı atladı "o bizim ceomuz ve nana hanımın da ailesidir" doktor tsu'yu şöyle bir süzdü "şimdilik iyi fakat bazı testlerden geçmesi gerekecek bazı şüphelerim var" tsu'nun kalbi ağırdı büyük bir boşluğa düşer gibi dizlerinin bağı çözüldü " bu ne demek ?" Doktor: "nana hanımın bir hastalığı olduğundan şüphelendim sadece bir önlem" tsu odaya geri dönmek için yöneldi duymak istemiyordu nana iyiydi doktorlar her zaman abartırdı.
"Nana uyan lütfen uyan" tsu nana'nın elini tutmuş onu uyandırmaya çalışıyordu aniden kevin içeri daldı "ona ne oldu?" Tsu ona haber vermişti böyle bir durumda kevin'i görmek isteyebileceğini düşündü ayağa kalkıp kevin'in omzuna elini koydu " o iyi sadece bazı testler yapacaklar ama o kesinlikle iyi hasta değil o çok iyi" kevin tsuya baktı tuhaf bir şekilde ona acıdı elini tsunun beline koydu " tamam biliyorum o iyi" tsu bu teselliyi anlamıştı şimdi ikisi aynı acıyı paylaşıyordu tsu aniden çaresizlik duygusu ve içindeki karmaşayla kevin'a sımsıkı sarıldı bu kendinden biraz kısa, yapılı ve sıcak bedende düşman tesellisi aramaya çıkmıştı kevin onun başını okşayınca aslında düşman şefkati aldığını gördü böylece kalıvermişlerdi "hey çok mutluyum" ikisi birden başını nana'ya çevirdi ve aniden ayrılıp nana'ya koştular "iyi misin?" aynı anda konuşmuşlardı kevin tsu'ya bakıp kızardı tsu gülüyordu 'gerçekten bu kişiden etkilenmemek elde değil' diye düşündü kevin birden doğruldu " ben doktoru çağırayım" doktor kapıda belirdi kevin'a baktı " siz kimsiniz?" Nana atladı " nişanlım" tsu ve kevin aynı anda donakaldı kevin gülümsedi tsu'nun az önceki gülümsemesi ise bir anda sararıp solmuştu " izin verirseniz bir kaç test yapacağım kontrol ve önlem için sonuçları nişanlınıza iletirim" nana onayladı tsu'ya bakıp " iyiki geldin tsu iyiyim gülümse".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan Üçgeni (+18)
Lãng mạn3 kişilik acı ve mutluluğun hastalıklı çatışmasına girmeye hazır mısınız.? Nana ünlü ve yakışıklı kevin'a hastalıklı bir aşk beslemektedir bu hastalık öylesine derindir ki, gidip ülke ülke ona benzeyen tsu'yu arayıp bulmuştur. Nana'nın hesaba katma...
