21. karmaşa

2 0 0
                                    

  Kevin telefon elinde koltuğuna uzanmış dııt dııt seslerini dinliyordu,  kaçıncı arayışı olduğunu saymamıştı vazgeçmiyor sürekli aynı numarayı arayıp duruyordu 'kahretsin nereye kayboldun seni bulacağım'. Kevin evdeki casusundan nana'nın tsu ile bağlarını kopardığını duymuştu adeta, avlanırken güzel bir geyik görmüş aslan gibi tsu'yu boynundan tutmaya hazırdı ona gerçekten aşık olmuş başka bir şey düşünemez hale gelmişti kevin sonuçta hedeflediği şeyler için sonuna kadar gider ve alırdı 'tsu için de böyle olacak' diye kendine söz bile vermişti.

    "Alo" kevin bu yorgun ve boğuk ses karşısında ne diyeceğini şaşırdı "şey nasılsın günlerdir arıyordum" sessizlik kevin için adeta yangın yeri gibiydi "lütfen kapatma seninle konuşmak istiyorum" tsu'nun dili hareket edemiyordu ne konuşacağını ne diyeceğini bilemiyordu nana'nın ona anlatmış olma ihtimali var mıydı?. "Tsu lütfen konuşalım seni dinlemem lazım hiç bir şey bilmiyorum senin için endişeleniyorum" tsu'nun gözleri açılmıştı kalbi hızlıca atıyor utancından ölecek gibi hissediyordu "dıııt" "aaaaahhh neden neden" tsu telefonu kapatmıştı zorla ulaştığı tsu'yu yine kaybetmişti başkasının telefonu olmasına rağmen cihazı duvara fırlatmış sinir krizi geçirmişti. 'Neden bu kadar zorsun neden'.

   Kevin titreyen telefonu ile irkildi, tsu ona konumunu ve kaldığı yer ile ilgili bilgileri atmıştı hemen kendini dışarı attı onu aniden görünce panikleyen şoförle konuşup arabasına atlayıp tsu'ya doğru gitti, camdan bakarken kalbindeki tarifsiz sevinç ve heyecan sanki ağzından çıkacakmış gibi hissediyordu, ağız dolusu kahkaha atmak istiyor fakat kendini tutarak şefkatli bir gülümseme ile yetiniyordu geldiklerinde izbe bir motelin karşısında durmuşlardı, Kevin merdivenleri dizlerinin bağı çözüle çözüle çıkıyordu kapıyı çaldı kalbinin sesi dışardan duyuluyordu kapı açılır açılmaz istemsizce tsu'nun boynuna atlamıştı "neredesin çok merak ettim çok" ağlamaktan şişmiş gözleriyle kevina bakan tsu şaşkındı aşağılama ve hakaret beklerken sevgi dolu bir kucaklaşma ona ağır gelmişti kevin birden yüzüne baktı "sana ne oldu böyle" tsu zayıflamış bir bez parçası gibi savruluyordu gözleri çökmüş kırmızıya dönmüştü kevin'in kalbi sızladı sevdiğini bu şekilde görmek onu acıtmıştı, esasen bu duygularla yeni yeni tanışıyordu daha önce hiç kimseye böyle şeyler hissetmemiş ve menfaati olmadan kimseyle muhattap bile olmamıştı kalbindeki bu duyguları ortaya çıkaran tek kişi tsu idi.

   "Nereden başlayacağımı bilmiyorum ben aşağılık biriyim kevin senin inceliğini hak etmiyorum" tsu kesik kesik ve titreyerek konuşuyordu pişmanlıkları dudaklarından damla damla akıyordu, kevin neler olduğuna dair bir şeyleri anlamaya çalışıyordu şimdilik nana'yı hiç sevmediğini belli etmemeye karar verdi tsu'nun gözünde küçük düşmekten ölesiye korkuyordu "seni tarafsız bir şekilde dinleyeceğim lütfen çekinme buraya seni yargılamaya gelmedim" duyacaklarından korkuyordu ama derin bakışlarla tsu'ya bakmaktan kendini alamıyordu kendisine tıpatıp benzeyen bu adamı üzgün görmek, sarsıntılara sebep oluyordu yarı yarıya hem mutluluğu hem acıyı tadıyordu "ben nana'yı sevmiştim her ne kadar sadece senin bir yedeğin olarak hayatına girsem de onu sevdim" tsu elleriyle yüzünü kapatıyordu kevin içinde yanan bir ateş hissetti "onu çok arzuladım ve bunu ona yapmak istememiştim size ihanet etmek istememiştim" kevin şok oldu her şey şimdi yerine oturuyordu içindeki alev daha da körüklendi nana ile kucak kucağa videolarını izlerken de hissettiği bu küçük kıvılcım bu duydukları ile iyice harlanmıştı tsu ağlıyordu  "bebek olabileceğini düşünmedim herşeyi mahvettim özür dilerim kevin bana istediğini yapabilirsin arabana bağlayıp sürükle veya hemen burada beni öldür bana" kevin eliyle susmasını işaret etti artık dayanamıyordu bilinçsizce yapılan bu itiraflar tsu'nun saflığını ortaya çıkarıyordu her şeyi öylece anlatmıştı nana ile bir bebekleri bile olmuştu kevin artık yıkıldığını hissetti vucudu bir boşalma yaşıyordu eli ayağı tutmayan felçli biri gibi sadece bedeninin varlığını hissediyordu kalkıp gidecek gücü kendinde bulamadı " ben ben her şeyi hak ediyorum kevin sevdiğin kadına bunları yaptım beni affetme".

   Kevin daldı ne diyeceğini bilmiyordu kurnaz tilkilerin dolaştığı beyninde tilkiler ölmüş gibiydi her şey durmuştu "anlıyorum" boğazında bir düğümle dudaklarından bu kelime döküldü tsu atılıp kevin'in dizlerine çöktü kafasını dizlerine dayadı " beni affetme beni affetme özür dilerim ama beni affetme" kevin onu kucağına alıp sevmek istiyordu ona içindeki hisleri aktarmak dokunmak gözyaşlarını silmek istiyordu ama ellerini bağlayan o zincir acı içinde onu bileklerinden tutuyordu "tsu neden biz hep acılarda buluşuyoruz? neden hep zor durumları paylaşıyoruz? biliyor musun bir insana en yakın olduğun zaman ona en acı halini gösterdiğin zamanmış neden bana hep en acı halini gösteriyorsun? Neden bana bu kadar yaklaşıyorsun?"...

    

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 14, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Şeytan Üçgeni (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin