♤ Vaveyla ♤ Düzenleniyor

6. Bölüm Gerçekleri Anlatmam Gerek

Merve'nin evinde biraz daha oturduktan sonra evden ayrıldım. Yürüyerek gitmek istiyordum. Uzun süre yatakta kalınca özlüyor insan tabii. Yürüyerek gitmem trafik olmadığı için kırk dakikayı bulabilirdi.

  Aradan yirmi dakika geçmişti. Yol çok sakindi. Yani öyle sanıyordum... . Ta ki birdenbire karşıma 5 erkek çıkana kadar. Her biri bir yandan çıkınca yerimden sıçradım. Benim olaysız günüm niye yok? Herkes ne güzel olaysız gün geçiriyor. Ben niye geçiremiyorum? Aklımda bu sorular dönerken burnu boyum kadar olan hıyar herif beni kendine doğru çekip,kulağıma " Sesini sakın çıkarma yoksa abin Afşin ve güzel baban ölür" diyerek fısıldadı. Salak herif sanki çok korktum. Ay bayılacağım şimdi.
Elim titriyor ve ben korkmuyorum. Olaya bak. Pinokyo burunlu hıyar beni dürttüğünde " Onları öldür. Umurumda bile değiller" dedim. Çünkü öldürmemesini isteseydim beni sürekli tehdit edebilirdi. Ama ben 3 yılda bir çalışan beynimi şükür devreye sokabilmeyi başarmıştım. Çok zekiyim değil mi? Bir alkış alalım beynime. Birden bire hıyar pinokyo bana ne yaptıysa bayılmışım. Pinokyonun burnu ölsün amiin.

  Uyandığımda başımda pinokyo yoktu. Pinokyonun 4 arkadaşından biri vardı. Yaşı çok küçük gibiydi. En az 16 yaşında bir tipi vardı. Bana yalvarır gözlerle bakıyordu ama tek kelime dahi etmiyordu. Gözü ile odadaki kameraları işaret etti. Anladım ki bu çocukta bir şeyler vardı. Acaba işkence mi görüyordu? Belki bu yüzden konuşmak istemiyordur. Ben ise ona tebessüm etmekle yetindim. İçeri birden hıyar daldı ve oğlanın elinden tutup odadan çıktı. Galiba kameradan onun bana attığı bakışı görmüştü. Acaba ona zarar verir miydi? Bunu öğrenmem için harekete geçmeliydim.

  Onların peşinden gitmek için ayağa kalktım. Kapıyı tam açacakken kapı gıcırdadı. O sırada pinokyo bana baktı. Şuan fena bir pot kırmıştım. O an kendimi yere attım. Çok iyi rol yapıyorum ana. Helal bana ya. Yerde garip garip hareketler yapıyordum. Pinokyo bana garip gözlerle bakıyor,16 yaşındaki küçük çocuk ise gülüyordu. En sonunda yerden kalkarak " Çişim geldi de tutamayınca vazonun içine koyduğunuz kameraya saldım. Bir sorun olmaz inşallah. Bu arada birden cızırtılı sesler geldi. İstersen bir kontrol et" dedim. Salak pinokyo arkadaşlarını da çağırdı. Onlar içeri girer girmez kapıyı kilitledim. 16 yaşındaki o çocukla koşmaya başladık. Şükür araba kullanmayı biliyordu. Ön koltuğa oturarak hızla ilerlemeye başladık. Yolda birden bire konuşmaya başladı " Ben buraya 12 yaşımda iken babamın beni satması ile geldim. O 4 kişinin de aile dedikleri onları satmıştı. Hepimiz burada toplandık bir adama aracılığı ile. Yıllarca işkence çektik,uyuşturucu satmamızı istedi. Biz kabul etmeyince yeniden işkence çektirdi. Eskiden biz 27 kişiydik. Kim o adama baş kaldırdıysa öldü. Geriye biz kaldık. Beni az önce alıp götürmeye çalışan adam yani Afşin o adamı öldürdü ama ben hala korkuyorum. Çünkü etrafımda hissediyorum" dediğinde ben aniden " Afşin mi?" diyerek bağırdım. O ise " Evet,Afşin. Soyadı eskiden Yazgı'ymış. Ama annesi bir adamla evlendiği için oğlunun soyadını değiştirmek istemiş. Yani soyadı Parlak" diyince ben ani bir şok geçirdim. Yani şimdi Afşin'in ailesi önce onu satmıştı,sonra annesi geri mi almıştı? Birden bire yüzüne ne olmuştu? Gerçek yüzü hangisiydi? Ama neden  hala buradaydı? Şu da var Afşin katildi... . Şuan geri dönmek istiyordum. Ama Afşin ya bu 16 yaşındaki çocuğa zarar verirse? diye düşündüm. Çocuğa " Afşin sana zarar verdi mi?" dedim. O ise " Hayır. O çocuklara zarar vermez. Hatta bazen küçük çocukları olursa onlara nasıl davranacağını araştırıp dururdu. Yani o çocukları çok sever. Mesela üvey bir kardeşi varmış" dediğinde yutkundum. Acaba şimdi ne olacaktı? Benim hakkımda ne düşünüyordu? Bana zarar mı verecekti? Çocuk devam etti. " O üvey kardeşine abilik yapmaya çalışsa da kardeşi hep ondan uzak durmayı tercih ediyormuş. Çok saçma değil mi? " dedi. Bu sefer kendimi biraz suçlu hissettim. Ama üste çıkmam gerekiyordu şuan. Nefes alıp " Belki de kızın kendisine göre sebepleri vardır." dedim. O ise bana ters ters bakıp " Benim bir abim olacak ve ben onunla ilgilenmeyeceğim. Saçmalığa bakar mısın abla? Gerçekten de saçma bence. Bir de kız sürekli erkek düşünüyormuş. Ah bu kızlar neden sürekli erkek peşindeler?" dedi. Bana mı erkek peşindesin dedi şuan? Evet kriz geçirmek üzereyim. Ben ve erkek peşinde olmak çok ayrı şeyler bir kere. Beni herkese öyle mi anlatmıştı bu Afşin yüzsüzü. Kendisi kız görünce 360 derece dönüyor ama bana gelince hemen ciyaklıyor. Vay be. Onca yıl koynumda yılan beslemişim. Sonra birden " Bence o kız erkeklere bakmıyor" dedim ve birden Afşin'in meşhur siyah arabası önümde durdu ama korkmadım. Tam tersine kendimi huzurlu hissettim. Afşin yanıma gelerek " Neden böyle bir kaçış yolu seçtin güzelim? Ben zaten seni buradan çıkarıp bir yere götürecektim ve artık öğrenmen gereken her şeyi anlatacaktım" dedi. Bana güzelim demişti. İnanamıyorum. Birden " Güzelim derken abiciğim?" deyince Afşin bid anlık soka girdi. Devam ederek " Her şeyi az önce öğrendim abiciğim benim" dedim. O ise çocuğa dönerek " Niye söyledin? Ona daha güzel şekilde anlatacaktım. Ama neyse canın sağ olsun" dedi. Küçük çocuk ise " Ben onun senin kardeşin olduğunu bilmiyordum. Kusura bakma abi" dedi. Afşin ise " Ne kusuru sorun yok. Şimdi sen eve git sakın korkma o adam öldü artık evde yok" diyerek oğlanın içini rahatlattı. Oğlanın arabaya binerek uzaklaştı. Afşin bana dönüp yüzündeki saçmalığı çıkarıp attı. Sonra " Özür dilerim Saye" dedi. Bana çok nadir Saye derdi. Darıldığında ya da üzgün olduğu zamanlarda derdi. Birden gülerek " Ben sana Afşin ve baban ölür dediğimde neden ölsünler dedin? Orada moralimi bozdun. Kalbimi kırdın haberin olsun" dedi. Ben de " Abişim ben onu şakasına demiştim" derken cümlemi tamamlamama izin vermeden elimi tutup arabaya oturttu. Aradan 2 saat geçmişti. Issız bir deniz kenarına gelmiştik. Beni arabadan indirdi ve kapıyı geri kapattı. Sandalyemi çekip beni oturttu ve ardından kendisi de karşıma oturdu. Artık bana her şeyi en baştan anlatacaktı...

   Bölümü nasıl buldunuz?

  
  En sevdiğiniz karakter kim olduu?            

Afşin hakkında ne düşünüyorsunuz?

  Sizce mutlu son ile mi bitmeli?